Abdullah Gül'den Demirtaş'a başsağlığı telefonu

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisini arayarak başsağlığı dileklerinde bulundu.

Abdullah Gül'den Demirtaş'a başsağlığı telefonu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara’daki katliamda hayatını kaybeden İbrahim Atılgan ve oğlu 9 yaşındaki Veysel Deniz Atılgan’ın ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunmak üzere Batman Gercüş ilçesine gitti.

Burada taziyelerde bulunan Demirtaş, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

‘Biz devleti Suruç’ta Diyarbakır’da tanıdık’

“Devlette normal bir kaza yaşanmış gibi yaklaşamaz. Bakın ilk dakikadan beri ısrarla altını çizerek belirtiyoruz. Devletin sorumluluğu var. Neye dayanarak söylüyoruz? Diyorlar ki neden ilk dakikadan beri ortada hiçbir şey yokken bunu ortaya atıyorsunuz. Çünkü biz devleti iyi tanıyoruz. Suruç’ta tanıdık, Diyarbakır’da tanıdık.

“Parti binalarımız yakılırken, bombalanırken tanıdık. Şimdi hükümet ve devlet temsilcileri şunu iyi görmemişler. Aslında bizi öldürerek sizin altınızı oyuyorlar. Her gün bizi katlederek sizin içinizi oyuyorlar. Ve sizlerde devleti yönetenler olarak buna zemin hazırlıyorsunuz. Bizleri hedef göstererek buna zemin sunuyorsunuz. Bu barbarlarla yeterince mücadele etmeyerek buna zemin sunuyorsunuz. Devlet içerisinde bunlara destek olanlar, kaynaştıran üstünü örtenler hesabını sormayarak buna zemin sunuyor.

‘Devlet sorumlu değil’ derdik’

“Saldırganlar devletten ve istihbarattan güç alarak eylemlerini gerçekleştirdiler. Aksi taktirde göz göre göre isimleri bilinen canlı bombalar hakkında arama kaydı olan canlı bombalar elini kolunu sallayarak bu katliamları gerçekleştiremezdi. Maalesef bu durum budur. Keşke böyle olmasaydı. Keşke hükümet ve devlet elinden geleni yapmış olsaydı. Azami düzeyde güvenlik alsaydı ve içimiz rahat olsaydı. Yine de böyle bir şey ortaya çıktığında bizler devleti suçlamaz, eleştirmezdik.

“Çünkü her türlü tedbiri aldıktan sonra yine bu tür şeyler olabilir. Biz başımıza gelen bu katliamda en azından ‘devlet sorumlu değil’ derdik. Ama durum öyle değil. AKP miting yapmadan önce miting alanında onlarca dedektörle güvenlik önlemi alınıyor. 10 sokak öteden güvenlik önlemi alınır. Alınsın tabi ki alınsın biz alınmasın demiyoruz. Ama barış için Türkiye’nin 81 ilinden oraya vatandaşlar toplanırken ve saldırı yapılmadan önce devletin elinde bilgi varken başbakanın elinde canlı bomba listesi varken siz böyle bir mitingde en küçük bir güvenlik önlemi almazsanız birinci dereceden sorumlu sizsiniz.

‘Bizi tehdit ediyorsunuz’

“Ama siz bizi hedef gösteren açıklamalar yapıyorsunuz. Bizi tehdit ediyorsunuz. Bizi vatan haini, terörist, bölücü, din düşmanı ilan ediyorsunuz. Böylece hedef gösteriyorsunuz. Sonrada bu katliamlar yaşanınca sorumluyu yine bizi gösteriyorsunuz. Bombayı kendi kendilerine patlattı noktasına getiriliyor. Bu utanç vericidir. Halk adına ülkenin adına ülkenin geleceği için utanç verici şeylerdir. İşte o nedenle hükümet hesap soramıyor da veremiyor da.

“Tarihimizin en büyük katliamıyla karşı karşıyayız ama onlar acizlik içerisindeler. Buradan bir musibet çıkar mı? Keşke buradan doğru sonuç çıkarılsa. Barışın şehitlerini Allah’a emanet ettik. Geri kalanlar buradan bir ders çıkarmazsak bu felaketleri başımıza getirmeye devam edecekler. Bundan nasıl bir ders çıkaracağız peki, birincisi Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak Başbakan ve hükümet sözcüsüne artık bizi hedef göstermekten vazgeçsinler.

‘Bu ülkenin onurlu eşit özgür yurttaşlarıyız’

“Kan emici ve bölücü değiliz. Bu ülkenin onurlu eşit özgür yurttaşlarıyız. Kendimizi öyle hissediyoruz. Siz dıştan bunları bize yakıştırıp dayatıyorsunuz. İkincisi devlet içerisinde sizi teslim alan altınızı boşaltmaya çalışan güçlü odaklar var. Ve siz bunların üstüne gitmek yerine bunları kendi çıkarlarınız için kullanmaya devam ediyorsunuz. Bu yanlıştan da vazgeçmeniz lazım. Bunları üstüne gitmezseniz, vali olur istihbaratçı olur. Bakanına kadar gözden geçirmeniz lazım. Eğer samimiyseniz.

“Üçüncüsü IŞİD’i kendinize elverişli bir araç olarak kullanmaktan vazgeçmeniz lazım. IŞİD insanın da İslam’ın da ülkemizin de en büyük düşmanıdır. Onunla mücadele edecekseniz adam gibi mücadele edeceksiniz. Gencecik çocuklar slogan attı diye terörist muamelesi yapıyorsunuz. IŞİD gibi canlı bombalar ortalıkta dolaşırken onlar eylem yapmadan yakalamayız derseniz burada bir ciddiyetsizlik ve samimiyetsizlik söz konusudur. Bunların hepsini çözmek siyasetin boynunun borcudur. Kaybettiğimiz bütün insanlara hatıralarına sadakatimizin gereğidir.

‘İç savaş çıksın istediler’

“Halk bu oyuna gelmedi. Çok şükür ki bu katliamı gerçekleştirenler arzu ettikleri şeyi başaramadılar. Çünkü halkımız her yerde bilinçlidir. İstediler ki o katliamda ortalık karışsın. Kürt-Türk birbirine girsin. İç savaş çıksın istediler. Olmamasının nedeni insanlarımızın bilinçli olmasıdır. Çünkü bu katliamların amacını bilecek kadar politiktir insanlarımız. Bunu da en büyük şansımız.

“Iğdır’da, Dağlıca’da saldırılar oldu aynı gecede 400 binamız yakıldı. Hiçbir günahımız olmadığı halde bunlar yaşandı. Ama 100 insanımızı Ankara’da kaybettik ailelerimiz tek bir yere saldırmadı. Bir yere intikam duygusuyla yaklaşmadık. Böyle olması lazım. Başka türlü bu felaketleri durduramayız.

‘Şüphelilerin kimliği’

“İki gün önce Ankara’da savcı ile görüştüğümüzde de aşağı yukarı bu bilgileri bize verdi. Bombanın da bombacının da Suruç’taki bombacı ile bağlantısı tespit edildiği ifade etmişti. IŞİD bağlantısının da olduğunu söylemişti. Ama biz kendilerinin açıklamasını bekledik. Yoksa patlamadan bir gün sonra aşağı yukarı bu bilgiler ortaya çıkmıştı. Aranan kişinin canlı bomba olarak kendini bir yerde patlatacağı bilgisi var. İstihbaratı var aynı zamanda.

“Mitingle ilgilide çok sayıda istihbarat bilgisi vardı. Devletin elinde yani bir canlı bombanın gelip orada eylem yapabileceğine dair bilgiler var. Dolayısıyla çok büyük bir devlet içinde iş birliği var. Sıradan bir zafiyet, sıradan bir ihmalden söz edemeyiz. İşbirliği yapılmış o nedenle bunun üstüne gidilmesi lazım ve bütün sorumlusu kimse hesabının sorulması lazım.”

Suikast girişimi

“Herkesin yaşamı her an tehlikededir. Allah canımızı vermiş istediği zaman da alır.”

Bulut ve Kara ailelerine de ziyaret

Batman’da taziye ziyaretlerini sürdüren Demirtaş, saldırıda hayatını kaybeden Meryem Bulut (70) ve Aycan Kara’nın (40) ailelerini de ziyaret etti.

Bulut ve Kara’nın ailelerine başsağlığı dileklerinde bulunan Demirtaş, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, intihar bombacılarının isim listelerinin kendilerinde olduğunu söylediğini belirten Demirtaş, “Suruç’ta intihar eylemi yapan şahsın kardeşi de kendini Ankara’da patlattı. Madem öyle bu neden yakalanmadı ve elini kolunu sallayarak nasıl Ankara’ya kadar geliyor?” dedi.

‘Devlet içinde bağlantıları ve destekçileri var’

Demirtaş, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Devlet içerisinde güç almış, destek almış istihbarat almış, devlet içerisinde kollanmış, korunmuş alçakların bizzat Ankara’ya getirtilerek yaptırılmıştır. Bu nedenle devleti yönetenler eğer bu katliamların sorumluluğundan kurtulmak istiyorlarsa devlet içindeki bu IŞİD mensuplarını yakalayıp yargıya teslim edilmesi lazım. Bu iki tane gencin kafasın göre Ankara’ya gelip kendini patlatması olayı değildir.

“Suruç, Diyarbakır, Ankara bombalı eylemleri, Mersin ve Antalya parti binalarımızın bombalanması, hepsi aynı kişilerdir ve hepsinin devlet içinde bağlantıları ve destekçileri vardır. İşte ortaya çıktı, kendini Suruç’ta patlatanın kardeşidir Ankara’da kendini patlatan ve hatta aranan kişidir. Ayrıca bu şahıs Başbakanın elindeki canlı bomba listesindedir. Bu kadar aleni ve maalesef göz göre göre bir katliam gerçekleşiyor. Bu kadar aleni iken neredeyse çıkıp birileri ‘HDP kendini patlatıyor, oy için kendilerini patlatıyorlar’ diyebilecek ahlaksızlar çıkıyor.”

Meryem Bulut

“O yaşıyla başıyla gittiğim her yerde her barış eyleminde Meryem Ana’yı gördüm. Her zaman en önde cesur bir şekilde, inançlı ve kararlı bir şekilde barışın ve özgürlüğün bir olduğunu bilerek mücadelesini yürüttü. Meryem Ana’yı kim sevmezdi? IŞİD barbarları sevmezdi. Çünkü Meryem Ana’nın çocukları IŞİD’e kan kusturan, boyun büktüren kahramanlardı. Onu biliyorlar ve her birimizin böyle olması lazım.

Gül’den taziye telefonu

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisini aradığını da anlatan Demirtaş, “Üzerime bir borç olarak biliyorum, dün eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül beni arayarak taziye dileklerini iletti. Bu üzerime bir vazifedir bende acılı ailelere ileteyim dedim. Allah kendisinden de razı olsun” dedi.

Güncelleme Tarihi: 14 Ekim 2015, 17:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER