Türkiye Barış Meclisi (TBM) Heyeti Suruç ve Kobanê'de incelemelerde bulundu. Heyet, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, HDP Milletvekilleri, DTK yetkilileri, Kobanê Kantonu Dışişleri Bakanı İbrahim Kurdo, Kobanê Kantonu Adalet Divanı üyeleri ve halkla görüştü.

'SİLAHA İHTİYAÇLARI VAR'

Heyet üyelerinden Murat Çelikkan, Kobanê'de özgürlükçü, çoğulcu ve kadın özgürlüğüne dayanan demokratik bir mücadele verildiğini gözlemlediklerini belirterek, "DAİŞ ise faşizan, kadına, farklı etnik ve dini kesimlere yaşam hakkı tanımayan bir zihniyeti temsil ediyor" dedi.

"Kobanê'de savaşa rağmen halk ve yetkililer gayet moralliydi. Kobanê yetkilileri direnebilmek için sadece silaha ihtiyaçları olduğunu söyledi. Türkiye'nin ve dünya kamuoyunun net bir tutum almasını istiyorlar. Ellerinde çok az silahla direnişi sürdürdüklerini söylüyorlar. IŞİD'in özellikle Rakka ve Musul'da ele geçirdikleri silahlara karşı yardım istiyorlar. Dünyanın da henüz buradaki kantonlara yönelik en ufak yardımı gerçekleşmemiş."

'SON 20-30 YILIN KAZANIMINI GÖRDÜK'

Çelikkan, Kürt ve kadın hareketinin son 20-30 yıllık mücadelesinin ciddi bir kazanımına Kobanê'de tanıklık ettiklerini belirtirken, "Herkes son derece kararlıydı. Yenileceklerini hiç düşünmüyorlar ama tabii ki destek olunması lazım" vurgusunda bulundu.

Çelikkan, Kobanê'deki temaslarının aynı zamanda 'çözüm süreci'ne dönük olduğuna dikkat çekerek, "Kobanê'de yaşananların Türkiye'deki barış sürecine etkisine olan inancımız var. Nitekim, Türkiye'nin tutumunun hangi rejimden yana olduğu süreç açısından önemli. Türkiye IŞİD'e karşı görünse de bölgede hem IŞİD militanlarının hem de silahların Türkiye'den gittiğine dair yaygın inanç var. Bunun aksini kanıtlayan şu ana kadar doğru düzgün bir açıklama da yok" dedi.

'KÜRTLERİN ÖNCELİKLERİ HESABA KATILMALI'

Çelikkan, Kürtlerin Türk devletine haklı nedenlerle güvenmediğini ve bunun da sürece olumsuz yansıdığını kaydetti: "Biz Kobanê'deyken Türkiye'deki köylerden birine havan topu isabet etmesi sonucu bir kişi yaralandı. Ertesi gün devlet yetkilileri bunun doğru olmadığını açıkladı. Dolayısıyla Kürtlerin yetkililere güvenmek için bir nedeni yok. Kendi gözleriyle gördükleri şey ertesi gün inkar edilebiliyor."

Kobanê'den gelenlerin devlete güvenmediği için belediyelere yöneldiğini, devletin de belediyelerle bir işbirliği yapmadığını dile getiren Çelikkan, Bakan Faruk Çelik ile kısa bir görüşme yaptıklarını da açıkladı: "Kürt halkının doğal olarak kalbi Kobanê'deki Kürtlerle attığını, bunları değerlendirmeyen yaklaşımın barış süreci için olumsuz olacağını Faruk Çelik'e aktardık. Bir an önce Kobanê'nin özgürlük mücadelesi için gerekli olan desteğin sunulması ve Kürtlerin önceliklerinin hesaba katılması gerektiğine olan inancımızı belirttik. Aksi takdirde tüm barış süreci olumsuz etkilenecektir. Çelik ise ellerinden geleni yaptıklarını, insani yardım yapacaklarını ve pazartesi günü içeri hayvan ve araç alınmaması ile ilgili sorunu çözeceklerini ifade etti."

'TÜRKİYE, KOBANE'DEKİ DEMOKRATİK REJİMDEN YANA TAVIR ALMALI'

Çelikkan, şunları belirtti: "Kobanê ve Suruç herkesin gözünü diktiği yer durumunda. Kobanê'nin geleceği Türkiye'deki demokrasi açısından da çok önemli. Hepimizi ilgilendiriyor. Türkiye derhal Kobanê'deki demokratik rejimin devamı için tavır almalıdır. Bugüne kadarki Suriye politikasında netleşmelidir. Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) yardım yaptığını söylüyor ama IŞİD'e yardım yapıldığı kaygısı var; bunla ilgili tereddütleri kaldırmalıdır. Barış süreci açısından hayati bir dönemeçten geçiyoruz. IŞİD'e karşı tavır alınmadan Türkiye'deki Kürtlerle barış yapılamaz."