Devrimi her dilde savunmak için enternasyonal tabur hazırlığı

MLKP'nin "Rojava devrimini savunma" çağrısı sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da yanıt buldu. Çağrıya uyan enternasyonalist devrimciler, devrimin topraklarına gelmeye başladı.

Devrimi her dilde savunmak için enternasyonal tabur hazırlığı
MLKP'nin "Rojava devrimini savunma" çağrısı sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da yanıt buldu. Çağrıya uyan enternasyonalist devrimciler, devrimin topraklarına gelmeye başladı. Amaç kurulacak olan enternasyonal taburla devrimi tüm dillerde savunmak ve devrimin dilini dünyaya yaymak. 


Rojava devrimi, sadece Ortadoğu halklarına değil tüm dünya halklarına yeni yaşamı müjdeliyor. Bu çağrıyı duyan devrimcilerin, komünistlerin yolu uzunca bir süredir devrimin topraklarına düşüyor. 

Türkiye devrimci hareketi içerisinde Rojava'dan yükselen devrimin çağrısına ilk kulak veren Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) oldu. MLKP devrimin başından itibaren mütevazı bir kuvvetle de olsa, savaş siperlerinde ve devrimin inşasında yer aldı.

Şu anda Rojava'nın Serêkaniyê ve Kobanê cephelerinde savaşçılarıyla yer alan MLKP, Güney Kürdistan'ın Şengal bölgesinin DAİŞ çetelerine karşı savunulmasında da HPG/YJA Star gerillaları ve Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ile birlikte görev alıyor. 

MLKP, bugüne kadar dört savaşçısını devrime armağan etti. Serkan Tosun, 2013 yılının yaz aylarında başlayıp Ekim başına kadar süren Serêkaniyê'yi özgürleştirme harekatında 14 Eylül’de ölümsüzleşti. 

DAİŞ Kobanê'ye yöneldiğinde Kobanê savunmasında yer alan MLKP savaşçılarından Suphi Nejat Ağırnaslı (Paramaz Kızılbaş), Sibel Bulut (Sarya Özgür) ve Oğuz Saruhan'ın (Algan Zafir) kanı Rojava devriminin mayası oldu. Çok sayıda MLKP savaşçısı bu uğurda yaralandı.

Kendini devrimin içinde ve bir parçası olarak gören MLKP, devrimin inşası ve savunmasında yer almanın yanı sıra enternasyonal bir tabur kurma hazırlığıyla bu süreci dünyaya mal etmeye çalışıyor. Türkiyeli parti ve örgütlerin dışında, Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Balkanlar’dan Uzakdoğu'ya kadar bazı devrimci örgütlerle temasını sürdüren MLKP'nin çağrısı yankı buldu, enternasyonal devrimciler, savunmada yer almak için devrimin topraklarına ulaşmaya başladı. 

Hazırlıkları süren enternasyonal tabur, bileşen grup ve partilerin ortak iradesiyle şekillenecek. MLKP'nin Rojava'daki üsleri tabur için ev sahipliği yapacak. 

Tabur için MLKP'nin Avrupalı güçlerinden de katılımlar var. Şimdiden taburda Kürtçe, Türkçe, Arapça, Lazca, Almanca, İngilizce ve İspanyolca konuşuluyor. Bu kadar farklı dillerin bir arada olmasına rağmen savaşçılar hem taburda hem de cephede çok rahat anlaşıyor. Çünkü onların ana dili; devrimin dili. 

MADRİD KAPISINDAN ROJAVA KAPISINA 

MLKP'nin tabur hazırlığı, 78 yıl önce Madrid savunmasında yer alan uluslararası tugayları hatırlatıyor. 

Taburda ve savaşçıların bulunduğu cephede geçirdiğim zamanlarda "No pasaran" marşı kulaklarımdaydı.

Marşın girişindeki şiir şöyle: "Bir koridor gibi çın çın öten daracık sokaktan ayaklarını vura vura uluslararası birlikler geçiyordu.

Kimler yoktu ki aralarında? 

Uzun saçlı aydınlar, inatçı komünistler, Nietzsche bıyıklarıyla yaşlı, Sovyet filmlerindeki jönleri andıran yüzleriyle genç Polonyalılar, kafası tıraşlı Almanlar, Cezayirliler, bunların arasına yanlışlıkla karışmış İspanyollar denebilecek İtalyanlar, hiç kimselere benzemeyen İngilizler, Moris Tores'e ya da Moris şövalyeye benzeyen Fransızlar..." 

Sonra şiirde Madrid konuşur: "Bizimle savaşmaya, bizimle ölmeye gelmişler!" 

Anlaşmak için ortak dile ihtiyaç duymayan, "Hücum" komutunu hangi dilde verilirse verilsin anlayan Uluslararası Tugaylar, "Yüzlerini bile görmedikleri İspanya işçi ve köylüleri için aynı kahramanlık ve sadelikte öldüler." 

Çünkü, o gün İspanya sadece İspanya değildi. İspanya, halkların umudu, geleceğiydi. 

78 yıl sonra bugün "Rojava sadece Rojava değil" diyen komünistler, devrimciler MLKP'nin hazırlığını sürdürdüğü taburda bir araya geliyor. 

'ROJAVA İLE DEVRİM İDDİAMIZI DAHA DA BÜYÜTTÜK' 

Çalışmaların başında yer alan komutanlardan Dilan Serkan, Rojava devriminin MLKP için anlamını anlattı, ardından enternasyonal taburun önemine dikkat çekti. 

MLKP'nin 2012 yılından itibaren Rojava'da yer aldığını hatırlatan Dilan Serkan, Kürt ulusunun özgürlük mücadelesini büyütme ve bölgesel devrimi örgütleme perspektifiyle devrimin içerisinde yer aldıklarını belirtti. 

MLKP komutanı Dilan Serkan, devrime bir özne olarak katıldıklarının altını çizdi ve ekledi: "Devrimi dışarıdan anlamaya çalışmakla bir öznesi olmak başka bir şey. Devrimin dünya halklarına, Ortadoğu, Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasındaki tüm halklara neyi taşıyacağını, nasıl bir anlamı olacağını bizler de devrime katılarak anladık. İlk konumlanışımız bizim için hem bir öğrenme hem devrimi anlama hem de devrim içerisinde partimizi ve tek tek partililer olarak kendimizi inşa etme süreciydi." 

Ağırlıklı olarak YPG/YPJ saflarında askeri kuvvet olarak yer aldıklarını hatırlatan Dilan Serkan, "Rojava devrimi, Ortadoğu coğrafyasında, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da yeni bir umudun işaret fişeğiydi. Yeni bir umudun filizlendiği coğrafyaya dönüştü. Biz de bu umudun inşasına; şekillenişine, bizlere taşıdığı güce ve enerjiye bakarak devrim iddiamızı daha fazla büyütme kararlılığını edindik. Rojava devrimi ile bütün bölge ve dünya halklarına hangi hattan yürünmesi gerektiğini daha somut daha canlı bir biçimde kendimiz de görerek ve göstererek anlamış olduk." 

Dilan Serkan, artık Rojava devrimine kendileri dışında da örgütlü güçlerin katılımını sağlama görevinin partilerinin omuzlarında olduğuna dikkat çekti ve ekledi: "Partimiz belirli bir aşamadan sonra özellikle bölgedeki ilerici ve devrimci örgütlere, dünyadaki ilerici ve devrimci örgütlere devrimin savunulmasında ve inşasında birlikte hareket etme çağrısında bulundu. Bizler MLKP savaşçıları olarak üzerimize düşen rol ve görevin bilincindeyiz. Bu süreç boyunca hem tek tek partililer olarak hem de partimizin toplamı açısından bir güç biriktirdik, deney kazandık. Bu güç, enerji ve birikimi, farklı ülkelerden ve coğrafyamızdan devrimci ve ilerici kuvvetlerle birleştirmek, bölgesel bazda da devrim mücadelemizi daha güçlü bir tarzda inşa etmek istiyoruz. Enternasyonal tabur fikriyatı da aslında bu görüş açışının şekillenişidir." 

ROJAVA DÜNYA DEVRİMİ İÇİN ÇAĞRIDIR

Rojava devriminin sadece Kürt halkının varlığını ve özgürlüğünü değil, aynı zamanda bu coğrafyada bulunan tüm halkların kurtuluşunu temsil ettiğine dikkat çeken Dilan Serkan'ın, taburun anlamına ilişkin değerlendirmesi şöyle: "Enternasyonal tabur, Rojava devriminin dünya halkları ile buluşma ve kardeşleşmesinin ifadesi olacak. Hem moral açıdan hem de Rojava devrimimizin gelecek görüş açısından buraya bir umudu taşıyacağı açık. Devrimimizin bütün dünyaya taşımak istediği umudun temel kanallarından birine dönüşecektir. Bu nedenle bizler enternasyonal tabura büyük bir rol ve önem biçiyoruz. Sadece Rojava devrimimizi güçlendirmek gibi bir görüş açısı ile değil, aynı zamanda Rojava devrimimizin bütün özneleri ile birlikte dünya devrimlerini güçlendirme rolü ve misyonunu da biçiyoruz. Bu nedenle enternasyonal taburun varlığı ve kuruluşu sadece partimiz açısından değil, tüm dünya devrimci, ilerici örgüt ve partileri açısından bir ihtiyaç, bir zorunluluk. Çünkü küçük bir coğrafyada var ettiğimiz Rojava devrimimiz çok büyük hazineleri kendi içinde barındırıyor. Yeni bir umudu filizlendiriyor. Bütün örgüt ve partilere de nasıl bir tarz ve anlayışı, nasıl bir görüş açısını var etmeleri gerektiğini de ifade ediyor. Tam da bu yüzden bu görevin ertelenmez bir biçimde bütün parti ve örgütler tarafından sahiplenilmesini ve bununla birlikte zaman kaybedilmeksizin somut adımlar atarak ilişkilenilmesinin aciliyetini bir kez daha belirtmek istiyoruz."

Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2015, 17:11
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER