'Dinlemeler yıllardır iktidarın kontrolünde'

Başbakan Erdoğan ve bakanlar dahil 7 bin kişinin dinlendiğine ilişkin iddialar iktidar ve muhalefetin gündeminde. Şimdiye kadar yapılan yasa dışı dinlemelerin arkasında duran AKP'nin bu dinlemelere karşı çıkması, CHP tarafından eleştirildi.

'Dinlemeler yıllardır iktidarın kontrolünde'
Başbakan Erdoğan ve bakanlar dahil 7 bin kişinin dinlendiğine ilişkin iddialar iktidar ve muhalefetin gündeminde. Şimdiye kadar yapılan yasa dışı dinlemelerin arkasında duran AKP'nin bu dinlemelere karşı çıkması, CHP tarafından eleştirildi. CHP, dinlemelerin yıllardır iktidarın kontrolünde olduğunu söyledi.


Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, telefon dinlemelerine ilişkin, “Şu anda bir değerlendirme yapmam gerekmez, esasen değerlendirilecek bir şey de yok. Yani her şey ortada” dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yeni başkan ve üyelerini ağırlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, telefon dinlemelerine ilişkin, “Böyle abuk sabuk işlerle uğraşacak vaktimiz yok. Yapacak işlerimiz var, ama Türkiye’nin enerjisini başka yöne çekmeye çalışanlar, başka noktalarda tüketmeye çalışanlara da müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, “Türkiye’de hukuk dışı yapılan her şey yanlıştır. Dolayısıyla bu dinlemeler eğer bir olayın takip edilmesi ve hakim kararları olmadan yapılmışsa hukuk dışıdır” dedi.

KILIÇDAROĞLU: DİNLENDİĞİMİZİ ERDOĞAN AÇIKLAMIŞTI ZATEN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, basına yansıyan dinleme iddialarıyla ilgili hükümeti eleştirdi. Dinlendiklerini zaten bildiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, "Biz zaten dinleniyoruz. Bunu sayın Erdoğan kendi grup toplantısında açıkladı. Hatta o kadar net açıkladı ki, 'Ey Kılıçdaroğlu senin nefes alışını bile takip ediyoruz' dedi. Benim merak ettiğim bu kadar kişi dinlenirken hükümet neredeydi? Şimdi şikayet ediyor. Neden şikayet ediyor; kendi yolsuzlukları ortaya çıktı diye mi? Bu ülke iyi yönetilmiyor. Yönetenler diyorlar ki 'biz kandırıldık.' Bu da başka olay. Ülkeyi yönetiyorsunuz, birileri gelip sizi kandırıyor ve siz de şimdi itiraf ediyorsunuz. Şimdi siz o koltukta oturamazsınız. O koltukta oturan adam şikayetleri çözer, şikayet makamı değildir. Şikayet edecekse ayrılır gelir muhalefette istediği kadar şikayet eder." karşılığını verdi.

LOĞOĞLU: OYUNCAK HALİNE GETİRDİLER

Mecliste basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ise, “Bu dinleme konusu yeni gündeme gelmedi. Paralel devlet iddialarının arkasını güçlendirmek, arkasını doldurmak için sürekli bu şekilde gündeme getiriliyor.” diye konuştu. Başbakan başta olmak üzere herkesin dinlenmekten şikayet ettiğini belirten Loğoğlu şunları ifade etti: “O zaman niye bunun üzerine gitmediler? O zaman hükümet kimdi, o zaman niye şikayet etmediler? Bunları sormak lazım. Böcek kaç sene önce yakalandı, Başbakanın ofisinde niye o zaman üzerine gitmediler? Niye şimdi gün ışığına çıkıyor? Bunu bir siyasi oyuncak haline getirdiler.”

MEMLEKETİ DİNLEME ÜSSÜ YAPTINIZ

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, binlerce insanın yasa dışı yollardan dinlendiği iddialarına AKP’yi eleştirerek yanıt verdi. Twitter hesabı üzerinde açıklama yapan İnce şunları yazdı: “Yanlış işiniz, yasal olmayan işiniz yoksa dinlenmekten korkmayın diye diye memleketi dinleme üssü yaptınız. Yasal olmayan dinleme tapelerini tepe tepe meydanlarda kullandınız, sonra ucu size dokununca fellik fellik böcek aradınız. Yeni yasal düzenlemelerle dinleme imkanlarını kendi zimmetinize geçirmeye çalışıyorsunuz. Türkiye’nin daha çok özgürlüğe, daha çok demokrasiye, daha çok hukuka ihtiyacı var. Yeni derin devletler kurmak sıkıntıları çoğaltır. Türkiye hukuksuz dinlemelere, yolsuzluklara, bakan-başbakan çocukları için kamu imkanlarının kullanılmasına topyekûn karşı çıkmalıdır.”

HAMZAÇEBİ: BAŞBAKAN, 'KILIÇDAROĞLU SENİN NEFES ALIŞINI BİLE İZLİYORUZ' DEMİŞTİ

Meclisten basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi,7 bin kişinin dinlendiğine dair iddiaların sorulması üzerine şunları söyledi: “Elbette önemli bir iddiadır. Böyle bir tespit varsa bunun üzerine gidilmesi gerekir. Hükümete şunu sormak istiyorum; 7 bin kişinin dinlendiğine yönelik tespit, bugün mü sizin tarafınızdan öğrenilmiştir, yoksa bu yıllardır sizin tarafınızdan biliniyordu da konjoktür bunu gerektirdiği için mi bunu basınla paylaştınız. Bundan birkaç yıl önce Sayın Ulaştırma Bakanı şunu söylemişti; ‘Dinlemeyi önlemek mümkün değildir, konuşmalarınızda bir sorun yoksa sakınca yoktur’ gibi bir anlayış sergilemişti. O anlayışı sergileyenleri bugün 7 bin kişi dinleniyor bir iddiayı ortaya atmalarını büyük bir çelişki olarak görüyorum. Böyle bir dinleme yapılmışsa derhal soruşturulmalı. Üzerine gidilmelidir. Kısa bir süre önce CHP’nin dinlendiği tespiti vardı. Bazı iş adamlarının ve CHP’li milletvekillerinin dinlendiği ve fişlendiği medyada yer aldı. Hükümet hiçbir adım atmadı. Başbakan, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik olarak, ‘Ey Kılıçdaroğlu senin nefes alışını bile izliyoruz’ demişti. Bütün bunlar bütün dinlemelerden hükümetin haberi olduğunu gösteriyor. Haberi olmadığını düşünmüyorum. Bu soruşturma yapılmalı, bu dinlemelere müsaade eden bildiği halde ses çıkarmayan göz yuman kamu görevlileri bakanlar hakkında da gerekli soruşturma yapılmalıdır.”

KAPLAN: DİNLERLER SİZİ GÜLÜM DİNLERLER

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Gizli dinlemeye şaşıranlara şaşıyorum, bu listeler ne ki, tüm Türkiye’yi dinlediler. Terörle Mücadele Kanunu ile yetki verirsen, özel savcı, mahkemeyi bırak bekçiler bile dinler sizi, hesap sorabilen var mı? Bir de üstüne MİT’e içerde dışarda sınırsız dinleme yetkisi verin, ne idari, ne yargı, ne de siyasi denetim var, dinlerler sizi gülüm dinlerler.”

ÖZGÜNDÜZ'DEN SUÇ DUYURUSU

CHP milletvekili Ali Özgündüz, kendisinin de adının geçtiği dinleme iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise yaptığı yazılı açıklamada "7 bin kişinin, bir ülkede hükümetin bilgisi, haberi, onayı olmadan dinlenebilmesi mümkün değildir" dedi.

Tezcan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kaydetti; "7 bin kişinin, bir ülkede hükümetin bilgisi, haberi, onayı olmadan dinlenebilmesi mümkün değildir. Dinlenen bu kişilerin mağduriyetlerinin birinci sorumlusu hükümetin ta kendisidir. Başbakan hükümetin haberi olmadan 7 bin kişi dinlenmiş diyorsa bu daha büyük bir skandaldır. Hükümetin aczinin ve beceriksizliğinin açık itirafıdır. Her iki halde de hükümetin derhal istifa etmesi gerekir. Vatandaşın hukukunu korumakta bu kadar çaresiz bir hükümet yönetme kabiliyetinden yoksun demektir.

Bilgisi dahilinde dinletiyorsa, o zamanda hukuk dışına, illegaliteye, gayrı meşru alana sapmış demektir. Başbakan, bu skandaldan paçasını kurtaramaz."

GÜLEN'İN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Öte yandan Fethullah Gülen'in avukatından da dinlemeleri Gülen Cemaati'nin yaptığına ilişkin iddialara yanıt geldi. Avukat Nurullah Albayrak’ın yaptığı açıklama şöyle: “Bugün bazı gazetelerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler ve akademisyenlerden oluşan 7.000’in üzerinde kişinin telefonlarının dinlendiği iddia edilmiş ve bu uygulama insafsızca ve haksız bir biçimde müvekkilime atfedilmeye çalışılmıştır. Birbiriyle düşünsel irtibatı olmayan 7.000’in üzerinde kişinin aynı soruşturma kapsamında dinlendiği iddiası doğru ise; bu işlemi yapan sorumlular sıfatlarına bakılmaksızın cezalandırılmalıdır. Ancak, son günlerde yapılan haberlere bakıldığında, akla ve mantığa uygun olmayan ve halkı tedirgin edebilecek bu iddianın önceki iddialar gibi sadece miting meydanlarında kullanılmaya yönelik olduğu çok açıktır. Bu durum toplumda oluşturulmaya çalışılan kin ve düşmanlığı daha fazla tahrikten başka bir işe yaramayacaktır. Söz konusu iddialar üzerinden ağıtlar yakılıp masum insanlara iftira atılmamalı, bu iddiaları aydınlatmak için derhal hukuki gereği yapılmalıdır. HSYK ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da gecikmeksizin bu iddiaları incelemeli ve kamuoyunu tatmin edecek şekilde açıklama yapmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanununa göre soruşturma kapsamında yapılan dinleme faaliyetleri gizli olduğu için teyit edilmesi mümkün olmayan bu iddianın ortaya atılmasıyla, devleti daha otoriter hale getirecek İnternet, HSYK ve MİT Yasası gibi Anayasa’ya aykırı düzenlemelerin tartışılması perdelenmektedir. 

Ülkemizde son bir yıldır, 'Korkutma, Damgalama, Günah Keçisi İlan Etme' şeklinde kara propaganda teknikleri sıkça kullanılmaktadır. Bu haber ile amaçlanan da her görüşten onlarca aydın, yazar, siyasetçi ve sanatçıda 'Korku ve Nefret' hasıl etmek ve 'Paralel' damgalaması ile müvekkilim ve Camiayı 'Günah Keçisi İlan Etmektir.'

Bir kez daha anlaşılmıştır ki, söz konusu haber sahipleri ve bu haberi servis edenler, Joseph Goebbles’in ‘Propagandası yapılan şeyin gerçek ya da yalan olduğu önemli değildir, önemli olan ne kadar çok kişiye ulaştığı ve ne kadar çok kişiyi inandırabildiğinizdir’ ilkesini amaç edinmişlerdir. 

Ancak, kara propagandayı pervasızca kullananlar bilmelidir ki, ‘yalan ve gösterişler gürültülü, hakikat ve samimiyet ise sessizdir’ ve gerçekler ergeç ortaya çıkacaktır. 

Müfteriler hakkında önceden olduğu gibi yasal başvurular yapılacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. / Evrensel

Güncelleme Tarihi: 25 Şubat 2014, 12:28
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER