Halepçe Katliam'ı Şemdinli'de Kınandı

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Federal Kürdistan Bölgesi'nin Halepçe kentinde 16 Mart 1988 tarihinde Irak rejimi tarafından yapılan ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan Halepçe katliamı kınandı.

Halepçe Katliam'ı Şemdinli'de Kınandı
Azer DEMİR / ŞEMDİNLİ HABER  


BDP Şemdinli ilçe örgütü, Federal Kürdistan Bölgesi'nin Halepçe kentinde 16 Mart 1988 tarihinde Irak rejimi tarafından gerçekleştirilen Halepçe katliamının 26. Yıl dönümü ilçe binası önünde yaptığı basın açıklaması ile kınadı. Açıklamaya BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Av. Hamit Geylani, BDP İlçe Başkanı Cabbar Taş, Belediye Başkanı Sedat Töre; BDP Şemdinli Belediye Eş Başkan Adayı Seferi Yılmaz – Nahide Yıldız, BDP çalışanları, STK temsilcileri, ilçe esnafı ve çok sayıda vatandaş katıldı.

BDP Şemdinli seçim bürosu önünde bir araya gelen kalabalık kitle burada basın açıklamasına katıldı. Basın açıklamasını kitle adına Azadî İnisiyatifi temsilcisi Murathan Erbaş okudu. Erbaş açıklamasında, “İnsanlık tarihi deprem, sel gibi birçok tufan ve felaketle karşılaşmış ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Fakat insanın insana karşı işlediği felaketler, felaketten çok vahşet ve katliamı andırmaktadır ve insanlık tarihinde hiçbir zaman unutulmamaktadır” dedi.

Erbaş: “Halebce ismi bir şehirden çok bir katliam ismiyle bilinmektedir”

İşte o vahşetlerden biri de Halebce Katliamı’dır. Bu katliam 16 ile 17 Mart günleri arasında 1988’de Irak Baas rejimi tarafından kimyasal bomba ve silahlarla gerçekleşti. Katliam sonucunda resmi rakamlara göre birkaç saat içinde 5 binin üzerinde Kürt katledildi, binlercesi de yaralanıp sakat kaldı. Saddam Hüseyin Kürtlerin öldürülmesi ve kıyımını ganimet olarak gördüğü için Kürtlere karşı yaptığı operasyonlara “Enfal” adını vermişti ki bu ismi de Mübarek Kur’an’ın Enfal Sûresinden almıştı ki zulmünü meşrulaştırsın. Halebce Operasyonu da Enfal operasyonlarının sonuncusuydu. O günden bu yana Halebce ismi bir şehirden çok bir katliam ismiyle bilinmektedir” dedi.

“Hiç kimse Halepçe katliamını kınamadı”

Erbaş devamla; “Halebce’de kimyasal silahların etkisi günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Birleşmiş Milletlerin (BM) verilerine göre 1991 ile 1994 yılları arasında Halebce ve çevresinde kanser hastalığı  % 800 oranında artmış. Ayrıca binlerce kişi karaciğer, boğaz, burun ve göz hastalıkları gibi hastalıklarla yüz yüze kalmış, binlercesi gözlerini kaybetmiş, kadın hastalıkları dört kat artmıştır. Şimdi de dünyaya yeni gelen çocuklar bu felaketin tehdidi altındadırlar.Katliamın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra dünyanın haberi oldu. Ne bir devlet, ne bir cemiyet, ne bir parti, ne bir devlet başkanı hiç kimse bu katliamı kınamadı. Bazı yazar ve gazeteciler hariç, tüm dünya radyoları, televizyonları, basının geneli bu katliam karşısında kör, sağır ve lal kalmışlardı. İşin en ilginç tarafı da, katliamın olduğu sırada İslam Konferansı Örgütünün toplanmış olması ve Halebce Katliamı üzerine en ufak bir lafın söylenmemiş olmasıydı. Kendilerini hümanist, güya insan hakları konusunda ilerici kabul eden Avrupa idi, çıkarlarından dolayı o da Müslümanlar gibi sessiz kalmıştı. Çünkü kimyasal silahlar Saddam değil onlar tarafından yapılmıştı. Ayrıca şimdiye kadar, 1-2 devlet hariç, hiçbir uluslararası örgüt resmi olarak bu katliamı tanımamış ve kabul etmemiştir. Saddam Hüseyin rejimi yıkıldıktan sonra da, bazı katiller yargılandı, Kimayasal Ali gibi, fakat onlar da göstermelikti. Çünkü bu katliamın arkasında gizli eller ve kirli güç odakları bulunuyordu” dedi.

“Halebce yalnızca bugün değil, hiçbir zaman unutulmayacaktır”

Kürt milleti üzerinde gerçekleşmiş ve gerçekleşen katliamlar sadece Halebce’den ibaret değildir. Kürtlerin katliamlarla yüz yüze gelmesinde, Kürdistan’ın parçalanmış olması,  Kürtlerin kimliksiz yaşamaları, topraklarının talan edilmiş olması, dillerinin yasaklanmış olması, değerlerinin ayaklar altına alınması, sahipsiz ve statüsüz olmaları etkili olduğunu kaydeden Erbaş; “ eğer ki bugün Kürtler her alanda statü ve güç sahibi olsaydı Roboski Katliamı gibi bir felaketle karşı karşıya kalmayacaklardı. Halebce Katliamı insanlık tarihi ve vicdanında utanç verici, kara ve büyük bir lekedir. Hiçbir din, kitap, mezhep, düşünce ve ideoloji bu katliamı kabul etmez. Kürtler, bu katliamdaki sessizlikten dolayı insanlığı kendi vicdanına mahkum eder ve bizler de Kürdistan’daki siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının Şemdinli temsilcileri BDP, DTK, AZADî İnisiyatifi, YAKINDER, MEYADER, KURDÎDER, Şemdinli Doğaseverler Derneği ve Guldexwîn Kültür Merkezi olarak Halebce Katliamının 26. yıldönümü dolayısıyla tüm Kürdistan şehitlerini, özellikle Halebce şehitlerini anıyor ve bu katliamı nefretle kınıyoruz. Bir kez daha söylüyoruz Allah Teala onlara rahmet eylesin, düşmana ve katliamlara karşı Kürtlerin birliğini kuvvetlendirsin.

"Halebce yalnızca bugün değil, hiçbir zaman unutulmayacaktır"

Yapılan basın açıklamasının ardından kalabalık kitle Şemdinli Belediyesi bünyesindeki Guldexwîn Kültür Merkezi’nde katliamı andıran sınevizyon gösterimine katıldı. Burada kısa bir açıklamada bulunan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani katliamın önemine değinerek, “ Kürtler üzerinde sadece Halepçe katliamı yaşanmadı. Kürtler üzerinde buna benzer Şehy Said İsyanı, Şeyh Abdulkadir İsyanı, Dersim katliamı, Roboski katliamı ve Gever katliamı yaşandı” dedi.

 

Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2014, 11:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER