Türkiye ve Kürdistan genelinde 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere iki gün kaldı. BDP de Kuzey Kürdistan’ın bütün şehir, ilçe ve köylerine yönelik başlattığı seçim çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu yerlerden biri de Erzurum’un Hınıs ilçesi. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Hınıs Belediye Eşbaşkan adayları Gülay Peker ve Hasan Basri Fırat, aylardır ilçede hummalı bir çalışma yürütüyor. İlçe merkezi ve köyleri dolaşan BDPli Eşbaşkan Adayı Gülay Peker, ilçede iktidarı AKP’den alacaklarını belirterek, “Hınıs’ta bütün halkların, inançların kendini ifade edecekleri  bir  sistem  yaratacağız. Biz ilçeyi kadın rengiyle yöneteceğiz” diye konuştu.

BDP Eşbaşkan Adayı Gülay Peker ile Hınıs’ın sorunları, kadınların içerisinde bulunduğu durum ve belediyeyi kazandıkları taktirde kadınlara yönelik projelerinin üzerine konuştuk.

Hınıs’ın şu anda sorunları nelerdir?

Hınıs tarihi bir ilçe olmasına rağmen yeterince gelişmemiştir. Hiç bir sosyal ve kültürel aktivite yok. İnsanlar işsiz ve yoksul. İlçede iktidara gelen bütün belediyeler, hizmet yerine rant elde etmişler. Öbür  taraftan da gerek bu sorunlardan kaynaklı gerek ise devletin özel politikası sonucu bilinçli olarak, halk ilçeden göçe zorlanmıştır. İktidarlara bağlı belediyeler de hiç bir yatırım yapmayarak, sosyal ve ekonomik açıdan getirdikleri zorlu yaşam koşullarıyla bu göçü arttırmıştır.    

Bu durumun ilçeniz üzerinde ne gibi bir etkisi oldu?

Bilinçli politikalarla gerçekleştirilen zorunlu göçün yarattığı ağır tahribat sonucu, gün be gün nüfusu azalan ilçemizin şu anda bulunduğu durum, 30 yıl öncesi bir durumda.

Bu gidişatı değiştirmek için partinizin Hınıs ilçesi için ne gibi projeleri var?

BDP olarak her şeyden önce ‘Doğduğum yerde doymak istiyorum’ sloganı ile hareket ediyoruz. Bunun için ilçemizin ekonomik ve toplumsal sorunlarını çözecek projeler ürettik. Hınıs’ ı ekonomik açıdan refaha ulaştıracak, toplumsal, kültürel, sosyal projelerimizle ile bir ‘özgür yaşam’ alanına dönüştüreceğiz. Çalışmalarımızı yaparken hem ilçemizde hem de köylerimizde, yollarımızın ve sokaklarımızın halini daha detaylıca gördük. Halkımızın sıkıntılarını dinledik. Yollarımızı yaparak, ulaşım sorununu çözeceğiz. Ekolojik sorunlardan, ciddi altyapı ve üst yapı sorunlarına, susuzluk gibi sorunlarımızı ilk aşamada çözmenin yanı sıra, çok sayıda sosyal merkez oluşturacağız. Her şeyden önce dil diyerek, Kürtçe dil okullarımızı açacağız. Kürtçe kreşlerimizde çocuklarımız ana diliyle ilk eğitimlerine başlayacaklar. Belediyemiz, tüm çalışanları ile birlikte halka hizmetini, ilçemizin ana dili ile verecek. 2 dilli bir yaşam olacak. Kimliğimizi özgürleştirmek, kültürel miraslarımızı korumak ve geliştirmek bir halkın varlığının devamı için hayatidir. Yine biliyorsunuz Serhad bölgesinin, halkımız için kültür ve sanat alanında tarihi bir yeri var. İçerisinde amfi tiyatrosundan, konferans salonuna, sanatın birçok dalına ait eğitim alanları ve dengbejler divanına kadar yer alan bir merkez inşaa edeceğiz. Kültür ve Sanat Merkezi, 7’ den 70’e insanlarımızın kültür ve sanat eğitimlerini aldığı ve sosyal aktivitelerini gerçekleştirdiği bir merkezi olacak. Diğer bir önemli konu inançlardır. İlçemizde Alevi ve Sunni inancında olan halkımız var. Her inanca saygılıyız ve insanlarımızın ibadetini özgür bir şekilde yapmaları için çalışacağız. Alevi insanlarımızın ibadetlerini yapmaları için, onların yaşadığı yerlere Cemevleri inşa edeceğiz.

Bu projeleri nasıl bir kadro ve yöntemle yapmayı düşünüyorsunuz?

Bunu oluşturacağımız halk meclislerle gerçekleştireceğiz. İlçenin merkezi olmak üzere bütün köylerde halkı yönetime ortak ederek, bu projeleri hayata geçireceğiz. Bu bizim partimizin genel politikasıdır. Hınıs’ı halk ile birlikte yöneteceğiz. Hınıs, Serhad bölgemizin parlayan yıldızı olacak.

Hınıs’ta kadının yaşamdaki yeri nedir?

Hınıs, geliştirilen bilinçli politikaların ‘gelenek ve görenek’ adı altında büyük bir kadın zindanına çevrilmiştir. Feodalite, ataerkilliğin en eski hali, toplumsal yapıda sistemin geriletme politikaları nedeniyle sürekli canlı tutulmuş ve desteklenmiştir. Bu nedenle, kadının sosyal ve ekonomik alanda varlığından bahsetmek oldukça zor. Öyle ki alış - veriş için dahi kadınlar çarşı ve pazara gidememektedir.

Peki bu ortamda belediye başkanlığı için  Eşbaşkanlık sistemini nasıl karşılandı? Halkın tepkisi ne oldu?

Aslında benim açımdan da zor bir karardı. Tutucu ve muhafazakâr bir çevrede çok zorlanacağımı biliyordum.  Ama çalışmalara başladığım ilk günlerde bazı sıkıntılar yaşansa da, kadınların yoğun desteği ve ilgisiyle erkeklerde yavaş yavaş buna alıştı. İşin doğrusu bu kadar kısa sürede bu aşamaya gelmesi oldukça sevindirici. Bu tablonun kadınlarımızın geleceği için umut veriyor.

Şayet Hınıs’ta iktidara gelirseniz. Kadın ve gençlere yönelik ne gibi projeleriniz var...

Hınıs’ın  en önemli sorunların biri de kadın,sorunudur. Bizde bu konuda çalışmalar yapıp, projeler hazırladık. Her BDP belediyesinde olduğu gibi Hınıs’ta da, yaşamın rengi olan kadınları, hayatın tamda ortasında, olması gerektiği yerde görmek için hiç durmadan çalışacağız. Açacağımız kadın destek evlerimizde, kadınlarımız öncelikle kendi hakları konusunda bilgilendirilecek. Uzmanlar tarafından verilecek olan seminer ve konferanslarla, kadınlar hukuksal alanda haklarını öğrenirken, kadın ve çocuk sağlığı konusunda bilgi alacaklar. Kadınlarımız, sorunlarıyla ilgili, istedikleri an sosyolog ve psikologlarımızla görüşebilecek. Sorunlarını beraber çözeceğiz. Okuma yazma eğitimlerinin yanı sıra, meslek edindirmeye dönük eğitimler verilecek. Böylece kadının ekonomik yaşama katılımının ilk adımını atacağız. Meslek edinme eğitimlerini tamamlayan kadınlarımızı destekleyerek, iş istihdamını sağlayacak projeler hazırlayacağız. Eğitime gelen kadınlarımıza her ay düzenli bir miktar ödeme yapılarak, ihtiyaçları için ekonomik katkı yapacağız. Her zaman kadına karşı pozitif ayrımcılık temel prensibimiz olacak. İnanıyoruz ki Hınıs, kentsel dönüşümün yanında, toplumsal gelişim konusunda bir devrim sürecini yaşayacak.

Peki bu kadar kolay olacak mı?

Tabiki değil. Çünkü  onyıllardır gelen bir gelenek ve statükocu bir zihniyet var. Bunun etkileri ve oluşan kültür her yönüyle bölgede hakim. İlçenin tarihi boyunca ilk de defa eşbaşkanlık sistemi oluyor. Halkımız nasıl bu sisteme sıcak baktıysa, bizi büyük bir  coşkuyla karşıladıysa inanıyorum, belediyeyi kazandığımız zamanda kadın ve gençlere yönelik bu projelerimizi de böylesi bir coşkuyla karşılayacak ve hayata geçirmemiz içinde bize destek sunacaktır. Biz halkımıza güveniyor ve inanıyoruz.

Seçimlere son iki gün kaldı. Hınıs seçmeninize ne gibi bir çağrınız olacak?

Eğer belediyeyi kazanırsak halkımızı da yönetime katarak, bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğiz. Bizim için önemli olan, halkımızın karşısında alnı açık dolaşabilmektir. Amacımız, Hınıs’ı bir çekim merkezi haline getirmektir. Tüm BDPli belediyelerde olduğu gibi ilçemizi her açıdan kalkındırmaktır. Sevgili Hınıs halkı, bu değişim için oyunu kullanmalıdır. Partiniz BDP olarak buna hazırız. Öz Yönetim ile özgür bir kimliğe doğru ilerleyeceğiz. Çocuklarımız için özgür bir gelecek istiyorsak, BDP’de buluşacağız. Onun için halkımıza çağrımız, 30 Mart’ta sandıklara gidip oyunu BDP’ye vermesidir. Bunu kendisi ve geleceği için yapmalıdır.  / anf