Yüzlerce kişiyi öldüren ve bazı din adamlarının kafalarını kesen IŞİD, bunları internet üzerinden de yayınladı. IŞİD, aralarında genç kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 200 Şii Türkmeni ise rehin aldı. Canını kurtarmak isteyen binlerce Şii Türkmen Kerkük'e sığınırken, Kerkük'te çöl sıcağında arazilerde, ibadethanelerde ve inşaatlarda yaşamaya çalışan Türkmenler, patika yolları kullanarak Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Necef ve Kerbela kentlerine göç etmeye devam ediyor.

Kerkük'e yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta bulunan 7-8 bin nüfuslu Şii Türmenlerin yaşadığı Beşir kasabasına, kendilerine destek olan Araplarla birlikte saldıran IŞİD militanları önce Şii türbelerini TNT kullanarak havaya uçurdu. Kaçmak isteyen Türkmenlere ateş açan IŞİD yüzlercesini öldürürken, halen 150 kadar cenazenin gömülmeden evlerde ve arazilerde bırakıldığı bildiriliyor.

Şii din adamlarının kafalarını kesen, bazılarını da araçların arkasına bağlayıp ölene kadar sürükleyen IŞİD, bunları internet üzerinden de yayınlattı.

Beşir'den canlarını kurtararak Kerkük'e sığınan Şii Türkmenler ise buradaki Şiilere ait ibadethanelere ve inşaat halindeki evlere sığındı.

Kerkük'te görüştüğümüz Şii Türkmenlerden Akil Osman Kasım, IŞİD'in saldırısı sonrasında önce onlara karşı direnmek istediklerini ancak bunu başaramadıklarını belirterek, "Komşu olduğumuz Araplarla birlikte bize saldırdılar. Yıllarca iç içe yaşadığımız Araplarla bize saldırdılar. Silahlarla önüne geleni tarıyorlardı. Kimi evlerinin içinde, kimi işyerlerinin içinde, kimi de kaçarken vuruldu. Ağabeyim onlara silahla karşılık vermek istedi, ancak onu öldürdüler. Bizler araçla kaçmaya çalıştık Kerkük'e doğru. Aracımıza da suikast silahıyla ateş açtılar, ben ayağımdan yaralandım. Yaralı halimle ailemi oradan kaçırıp Kerkük'e ulaşabildik" dedi.

Kerkük'te bir inşaata sığındıklarını ve zor şartlar altında olduklarını kaydeden Kasım, "Burada Türkmen ve Kürtler bize yardım etti kendi imkanları çerçevesinde. Ancak düzenli bir yardım yok. Komşular bize bazen yiyecek gönderiyor, onun haricinde ciddi bir yardım görmedik" şeklinde konuştu.

200'DEN FAZLA TÜRKMENDEN HABER YOK

Bayram hazırlığı yaparken IŞİD saldırısına maruz kaldıklarını belirten Türkmen kadınlarından Hamiye Ali Hüseyin, Arap komşularının da kendilerine saldırdığını, saldırırken “Şiiler eskiden bize zulüm ediyordu. Saddam sizin hakkınızdan geliyordu, Saddam gitti ancak şimdi biz varız' diyerek IŞİD ile birlikte saldırdılar. Önlerine geleni taradılar. Sonra tek tek isim listeleri halinde evlere baskın yaptılar. Yakaladıklarını götürüyorlardı. Erkeklerin bir kısmını öldürdüler sokak ortasında. Öldürüp videoya çekiyorlardı. Bizler de sadece üzerimizdeki elbiselerle ve çocuklarımızı alarak kaçabildik Beşir'den. Geride kimler kaldı, ne oldu bilmiyoruz" şeklinde konuştu.

Şii Türkmenlerden İktiyem Kayş Kasım ise aynı mahallede oturan dayı ve teyze çocuklarının öldürüldüğünü gördüklerini, kendilerini saklayarak kaçabildiklerini söyledi. Beşir'den kaçarken araç bulamadıklarını ve yürüyerek uzaklaşmaya başladıklarını belirten Kasım, kaçarken bile IŞİD militanlarının kendilerine ateş açtığını söyledi. Ateş sonucu ölenlere yardım edemediklerini kaydeden Kasım, geride kimin kalıp kalmadığından haberlerinin olmadığını belirtti.

Kasım, silahlı 15 araçla Beşir'e baskın yapan IŞİD'in ve kasaba içinde onlarla işbirliği yapan Arapların ellerindeki liste ile evleri dolaştığını ve topladıklarının bir kısmını öldürdükten sonra aralarında genç kadın ve çocukların da bulunduğu 200'den fazla kişiyi ise araçlara bindirerek bilinmeyen bir yere götürdüklerini söyledi.

TÜRKMENLER NECEF VE KERBELA'YA KAÇIYORLAR

Beşir kasabasında demircilik yaptığını ve şu ana kadar kimseyle bir sorunlarının olmadığını anlatan Ali Cafer İlyas ise saldırının aniden olduğunu ve yüzlerce kişiden halen haber alamadıklarını söyledi. Şii türbelerinin yerle bir edilmesi ardından Seyda dedikleri Şii din adamlarının da tek tek evlerinden alınarak bir kısmının öldürüldüğünü, bazılarının da bilinmeyen bir yere götürüldüğünü belirten İlyas, "Aniden etrafa silah sıkarak Beşir'e girdiler. Kimse bir şey yapamadı. Tek tük karşılık verenler oldu, ama onları da öldürdüler. Sonra Araplarla birlikte bizlere saldırdılar. Benim ailemden 8 kişiyi öldürdüler. Bunların cenazesini alabildik. Ancak halen haber alamadığım akrabalarımdan 20'den fazla kişi var. Öldüler mi yoksa esirlermi alınmışlar bilemiyorum. Beşir'de halen yüzden fazla cenazenin yerde olduğunu duydum. Gidemiyoruz. Sağlıklı bir haber de alamıyoruz. Bundan sonra sonumuz ne olur hiçbir bilgim yok" dedi.

Bu arada, daha önce Musul, Tuzhurmatu ve Telafer'den kaçarak Kerkük'e sığınan Şii Türkmenler, burada çadırlarda ve inşaatlarda yaşadıkları zorlukların ardından kendi imkanları ile Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Necef ve Kerbela kentlerine gitmeye devam ediyor.

Günde yaklaşık 250-300 Türkmen'in ana yolları kullanmayarak patika yollardan bu iki kente göç ettikleri öğrenildi.