Kanar: Barolar AKP'nin düzenlemesine karşı ayağa kalkmalı

Özgürlükçü ve Demokrat Avukatlar'ın İstanbul Barosu Eş Başkan Adayı Ercan Kanar, AKP hükümetinin, yasalarda yapmak istediği son değişiklikler için "Bu düzenleme polis rejimi getirmektir.

Kanar: Barolar AKP'nin düzenlemesine karşı ayağa kalkmalı
Özgürlükçü ve Demokrat Avukatlar'ın İstanbul Barosu Eş Başkan Adayı Ercan Kanar, AKP hükümetinin, yasalarda yapmak istediği son değişiklikler için "Bu düzenleme polis rejimi getirmektir. AKP askeri vesayet yerine şimdi MİT ve polis vesayeti getiriyor. Bu plebisiter faşist diktatörlüktür" dedi. Kanar, başta barolar olmak üzere tüm demokratik kurumlara "Hep birlikte ayağa kalkarak yasayı engelleme" çağrısı yaptı.


AKP hükümeti, Polis Vazife ve Salahiyetleri Yasası, İller İdaresi, Ateşli Silahlar Yasası, Ceza Yasası, Ceza Muhakemesi Yasası, MİT Yasası ve Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Yasa'da değişiklikler yapma hazırlığında. Halkın Kobane isyanının ardından gündeme getirilen bu "İç güvenlik yasası" hükümet tarafından, "Polise Avrupa düzeyinde düzenleme getiriyoruz. Protesto hakkı güvenceye alınacak" sözleriyle savunuldu.

Hükümetin yapmak istediği değişiklikler neler? Sonuçları ne olacak? Avrupa'daki düzenlemeler nasıl? ANF'nin sorularını Özgürlükçü ve Demokrat Avukatlar'ın İstanbul Barosu Eş Başkan Adayı Ercan Kanar yanıtladı.

Kanar, hükümetin, yasal düzenleme için söylediği "AB'ye uyumlu hale getiriyoruz" gerekçesinin gerçekçi olmadığını belirtti. 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'de "vatanseverlik" altında çıkartılan antiterör yasalarına "düşmanla savaş hukuku" düzenlemelerinin konulduğuna ancak son iki yıldır yaşanan polis şiddeti kaynaklı ölümler nedeniyle bu düzenlemelerin yeniden tartışıldığına dikkat çeken Kanar, şöyle konuştu: "Bülent Arınç'ın söylediği doğru değil.  Avrupa'da barışçıl etkinliklere polis asla müdahale etmez ve göstericiler nerede gösteri yapacaklarına, nerede ifade özgürlüğünü kullanacaklarını kendileri belirler. Avrupa'da kolluk güçleri, göstericilere saldırıyı önlemek için önlem alır. Bizdekinin tam tersidir. Başbakan yardımcısı büyük bir demagoji yapıyor."

Son 3-4 yıldır barışçıl gösterilere dahi yapılan polis saldırılarına dikkat çeken Kanar, "Türkiye'de gösteri hakkı kalmamıştır. Türkiye TOMA cumhuriyetine dönüşmüş durumda" dedi.

Kanar, söz konusu tasarının yasalaşması durumunda, sürekli bir sıkıyönetim ve olağanüstü halin olacağını vurguladı, "12 Eylül rejimi tekrar yaşanacaktır" diye konuştu.

'YARGISIZ İNFAZ ARTACAK'

"Çok vahim, çok tehlikeli madde önerileri var" diyen Kanar, şöyle konuştu: "Mahkeme kararı olmadan 'önleme araması' adı altında evlerde ve iş yerlerinde polis arama yapabilecek. Şimdi de önleme araması var. Ama şimdi evlerde ve işyerlerinde arama yapmak için mahkeme kararı gerekiyor. Bu tasarı yasalaşırsa, mahkeme kararı olmadan yapabilecek. Polisin, ikaz etmeksizin iki durumda ateş etme yetkisi var. Buna bir üçüncü neden ekleniyor. Havai fişek ya da molotoflu bir eylem olursa, bir eylemci bir taş atıp camı kırarsa polis onlara duraksamaksızın ateş edebilecek. Bu tasarı yasalaşırsa, yargısız infazlar artacaktır. 1990'lı yıllarda olduğu gibi çok sayıda yargısız infaz olacaktır."

ÖDAV'ın Eş Başkan Adayı Kanar, AKP'nin bu yasayla polise yeni bir koruma kalkanı getireceğini belirtti, "Artık işkence yapan, yargısız infaz yapan polisler hakkında savcılar soruşturma açamayacak. Ancak valinin izni olursa açılabilecek. Vali de zaten izin vermez" dedi. 

'1950'Lİ YILLARA DÖNÜLÜYOR'

Tutuklama nedenlerinin de artırılacağını kaydeden Kanar, şöyle konuştu:  "Havai fişekli toplu etkinlikler ya da ileri boyutta olmasa dahi bir tartışma, kavgaya benzer durumlarda yargılama sonuna kadar tutuklu kalabilecek. Bu 1950'lili yılların zihniyetine dönmektir. 1950'lili yıllarda ağır cezalık davalarda insanlar kesin hükme kadar tutuklu yargılanırlardı. Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Şimdi tekrar o yıllara dönülüyor. Molotof ve havai fişek silah kapsamına alınıyor. Aslında pratik yargılamada da böyleydi. Şimdi bunu yasalaştıracak ve cezaları artıracak."

'SÜRESİZ ÖNLEYİCİ GÖZALTI OLACAK'

Kanar, AKP'nin getirmek istediği "önleyici gözaltı" uygulaması ile ilgili olarak da şunu söyledi: "Önleyici gözaltıyı pratikte yapıyor ancak bir günden fazla tutamıyor. Getirilmek istenen düzenlemede süresi yok. Süresiz tutabilecek. Keyfine kalmış durumda. Önleyici gözaltına alınanları tutmak için güvenlikli bölgeler kurulacak. ABD'deki gibi. ABD'de 11 Eylül'den sonra şüpheliler uçaklarda, gemilerde tutuluyordu."

Kanar, ABD'nde FBI'ya bağlı enformasyon bürosu benzeri bir büronun MİT içerisinde kurulacağını da belirtti, "Bu da düşmanla savaş hukukunun bir organı. Toplumdaki herkesin özellikle muhaliflerin dini inançları, etkin kökenleri orada depo ediliyor. MİT'e bağlı böyle bir merkez kurulacak. Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Kanun'u da değiştirecekler. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın görev ve yetkilerini MİT'e devretmeye hazırlanıyorlar. Bunlar korkunç düzenlemeler olacak" dedi. 

ÖDAV Eş Başkan Adayı Ercan Kanar, tasarıya ilişkin olarak son olarak şu çağrıyı yaptı: "Yasalaşırsa bütün hukuk kurumlarının ayağa kalkması gerekir. Ayrıca muhalefet partilerinin bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi gerek. Anayasa Mahkemesi olumlu karar vermezse AİHM'e kadar bunun taşınması gerekir. Sendikaların demokratik kurumların hep birlikte ayağa kalkarak bu yasal düzenlemeye 'dur' demesi gerekir. Bu düzenleme polis rejimi getirmektir. AKP askeri vesayet yerine şimdi MİT ve polis vesayeti getiriyor. Bu plebisiter faşist diktatörlüktür."

Güncelleme Tarihi: 17 Ekim 2014, 12:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER