Kobani direnişi Kürtlerin birliğini pekiştirdi

Türkiye Barış Meclisi davetlisi olarak İstanbul’a gelen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı ile Dengê Demokrat Oluşum Sözcüsü Turan Sarıtemur, Kobanê’ye açılan koridorun ve çözüm sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi.

Kobani direnişi Kürtlerin birliğini pekiştirdi
Türkiye Barış Meclisi davetlisi olarak İstanbul’a gelen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı ile Dengê Demokrat Oluşum Sözcüsü Turan Sarıtemur, Kobanê’ye açılan koridorun ve çözüm sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi.


Özşanlı, Sayar ve Sarıtemur, koridorun bunca ölüm meydana geldikten ve uluslararası güçlerin araya girmesinden sonra açılmasının Türkiye hükümeti açısından büyük bir kayıp olduğunu altını çizdi. Kobanê direnişin sadece Kürtlerin uluslararası bilinirliğini değil aynı zamanda kendi aralarındaki ulusal birlikteliği de pekiştirdiğine dikkat çeken Sayar, Özşanlı ile Sarıtumur, Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının düzeltilmesine ilişkin de, Öcalan gibi bir liderin ev hapsine değil özgürlüğüne kavuşması gerektiğini vurguladı.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, koridorun açılmasının değerli bulmakla birlikte bu koridorun ancak uluslararası güçlerin araya girmesiyle uygulanmasının Türk hükümeti açısından büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekti. Hükümetin Çanakkale’den bu yana Kürtlerle güçlü bir bağı kurma fırsatı yakalamışken, bunu geri teptiğini altını çizen Sayar, “Eğer Türkiye hükümeti uluslararası güçler konuya müdahil olmadan 15 gün önce koridoru açmış olsaydı, çözüm sürecine hem inanılmaz bir katkı sağlardı, hem de Kürtlerin inanılmaz derecede de gönlünü alırdı” diye konuştu.

ERDOĞAN’IN SÖYLEMLERİ BARIŞ RUHUNA UYGUN DEĞİL!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kobanê’ye ve Kürt hareketine yönelik üslubunu eleştiren Sayar, anlaşmak ve uzlaşmak üzere barış masasına oturulduğunda geçmiş intikam duygularını ve geçmişte yaşananların mutlaka bir tarafa bırakması gerektiğini kaydetti. Bu açıdan Erdoğan’ın söyleminin barış ruhuna uygun olmadığını hatırlatan Sayar, “Bir taraftan görüşeceksin, bir taraftan da incitici açıklamalarda bulanacaksın. Bu olmaz. Bu söylemler sürece katkı sağlayan söylemler değil aksine toplumda güvensizliğin oluşmasına sebebiyet veriyor” dedi. Bu süreçte tarafların iyi niyetli olduğuna inansa da karşılıklı bir güven sorununun yaşadığını ve güven sorununun ise bu söylemlerden yola çıktığına dikkat çeken Sayar, bu karşılıklı güvenin oluşmasının ilk adımının da yıkıcı değil yapıcı dil kullanmaktan geçtiğini söyledi.

Kobanê direnişinin vardığı noktayı değerlendiren Sayar, bu direnişinin Kürtler açısından sadece uluslararası bilinirliğini değil aynı zamanda birbirleriyle olan ulusal birlikteliğini de pekiştirdiğini vurguladı. Sayar bu durumu şöyle özetledi: “Eskiden Kürtler siyasi kaygılardan dolayı birbirlerini dost olarak değil, rakip olarak görüyordu. Ancak Kobanê’deki son gelişmeler bize Kürtlerin ulusal birliktelik çatısı altında olmaları gerektiğini bir kez daha gösterdi. O nedenle ben bu dönemi, Kütlerin hem kendi haklarına kavuşması hem de önlerindeki birlikteliği pekiştirmesi açısından tarihi bir dönem olarak görüyorum.”

‘ÖCALAN GİBİ BİR LİDERİN DERHAL SERBEST BIRAKILMASI GEREKİYOR’

Çözüm sürecini sadece iş adamı olarak değil bir birey olarak da sonuna kadar destekleyeceğini ifade eden Sayar, bu savaş sona erip barışın gerçekleşmesi için kendini de sorumlu olarak gördüğünü vurguladı. Sayar, “Biz hem barış sürecinin hem de bölgede ekonomik kalkınmanın gelişebilmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesine yönelik de bir değerlendirmede bulunan Sayar, Öcalan’ın sadece barış sürecin en önemli aktörlerden biri değil aynı zamanda sürecin kırılma ve çözümsüzlük noktalarında vizyonel, pozitif ve öngörüsüyle bir çok sorunu gideren kişi olduğunu da vurguladı. Sayar, “Bu kadar öngörüsü güçlü olan, pozitif düşünen ve barış için büyük fedakarlık gösteren bir liderin ev hapsi değil bir an önce serbest bırakılması gerekir” dedi.

BUNCA ÖLÜMÜN ARDINDAN…

Koridorun açılmasının önemine vurgu yapan MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, “Keşke Türk devleti bunca ölümü olmadan bu koridoru açabilseydi” dedi. Türkmen halkına TIR TIR yardım gönderen hükümetin Kürtler söz konusu olunca aynı reaksiyonu gösteremediğini hatırlatan Özşanlı, “Hani kardeştik? Ne oldu?” diye sordu. Bugün bölgede tekrar bir kardeş kavgası provasının yapıldığına dikkat çeken Özşanlı, Hizbullah’ı tekrar diriltmek isteyenlerin bu kez kaybedeceğini söyledi. Özşanlı, “Bu duruma varılmadan bu koridor açılsaydı da 40 kişi hayatını kaybetmeseydi” diye konuştu.

Kobanê sürecini değerlendiren Özşanlı, Kobanê direnişinin Kürtlerin birleşmesini sağladığını vurguladı.

Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesine ilişkin tartışmalara da değinen Özşanlı , “Sayın Öcalan barış sürecinde çok büyük bir emeği var” hatırlatmasını yaparak, “Böyle bir liderin bence toplumun içine bir an önce gelmesi lazım. Gelmesinde de büyük fayda var” dedi.

KOBANÊ’YE YARDIM BİR İNSANLIK GÖREVİDİR

Kobanê’ye dönük koridorun açılmasının çok önemli olduğunu altını çizen Dengê Demokrat Oluşum Sözcüsü Turan Sarıtemur ise, “Kobanê’de ikinci bir Halepçe yaşanmaması için bu koridor şartı. O nedenle bu koridor hangi vesileyle açılırsa açılsın önemli olan açılmış olmasıdır” diye konuştu. Ancak bunun yeterli olmadığı 39 gündür direnen Kobanê’nin temsilcileri PYD’ye koşulsuz ve şartsız silah ve her türlü lojistik desteğin verilmesinin insani bir görev olduğunu vurgulayan Sarıtemur, cehennemin köpekleri diye adlandırılan DAİŞ’e karşı Kobanê’ye yardım eli uzatmanın vicdani ve insani bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. Hükümetin siyasi manevra söylemlerinden çok varılan noktaya odaklanmak gerektiğini belirten Sarıtemur, burada önemli olanın yardımların Kobanê’deki Kürt halkına ulaşması olduğunu söyledi. Kobanê direnişiyle Kürt birliğinin sağlandığını da ifade eden Sarıtemur, “Kürtler için birlik olmasa olmazdır” dedi.

‘ORTADOĞU’DA ARTIK BİR KÜRT VARLIĞI OLUŞACAK’

Ortadoğu’da artık bağımsız, federatif veya özerk, bir Kürt varlığının mutlaka oluşacağı belirten Sarıtemur, bu gerçeğin tüm dünya devletleri tarafından da görüldüğünü kaydetti. Sarıtemur, “Bu durumu tabii ki uluslararası güçler kendi menfaatleri doğrultusunda kullanamaya çalışacak. Bu oyunu da bozacak olan yine Kürtlerin ortak iradesidir. Çünkü hiçbir güç güçlü bir iradeyi kıramaz” diye konuştu. Kürt halkının yıllardır mücadele ettiğini ve yaşamadığı katliam, zulüm, sürgün kalmadığını hatırlatan Sarıtemur, Kürtlerin bu noktaya uluslararası güçlerin sayesinde değil ortaya koydukları irade sayesinde varıldığını altını çizdi.

Abdullah Öcalan koşullarının düzeltilmesine yönelik bir değerlendirme de bulunan Sarıtemur, “Öcalan Kürt halkı ve tüm halklar için büyük bir şans. Barış sürecinin mimarlarından biridir ve Öcalan’sız bu süreç yürümez. Benim gönlümde onun yeri Ankara’daki Çankaya’dır” dedi. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 24 Ekim 2014, 23:14
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER