Köye dönüş dilekçeleri rafa kaldırıldı

Hükümetin 2013 yılında ortaya attığı, “Köye dönüş ve rehabilitasyon” projesinin içi boş çıktı.

Köye dönüş dilekçeleri rafa kaldırıldı
Hükümetin 2013 yılında ortaya attığı, “Köye dönüş ve rehabilitasyon” projesinin içi boş çıktı. Bekiranlılar Derneği öncülüğünde başta koruculuk sisteminin kaldırılması, mayınların temizlenmesi ve köye dönüşlerin sağlanması talebiyle valiliklerin İl Özel İdarelerine başvuran yüzlerce kişinin dilekçelerinin tozlu raflara kaldırıldığı ortaya çıktı.


Bu projeye dayanarak İstanbul çapında 1.300 dilekçe toplandığını belirten Bekiranlılar Derneği Genel Sekreteri Cuma Baran, dilekçelerin işleme koyulup koyulmadığını öğrenmek için gittiği Batman Özel İdaresinde, “Köye dönüşler için il özel idaresi bütçesinden herhangi bir yardım ve ödeme yapılmamaktadır” yazısıyla karşılaştığını anlattı. Bunun ne anlama geldiğini İl Özel İdaresi yetkililerine soran Baran, yetkililerden, “Biz dilekçeleri numaralayıp arşive kaldırıyoruz” cevabını aldığına dikkat çekti.

ANF’ye konuşan Baran, AKP hükümetinin ortaya attığı projenin köye dönüşler üzerine değil, zorla göç ettirilen insanların bir daha köye dönmemesi üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Baran İl Özel İdarelerinin bu cevabı nedeniyle birçok dilekçenin geri çekildiğini aktardı.

AKP hükümeti 2013 yılında Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesini : “Göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızdan gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin geri dönüşlerinin kolaylaştırılması, geri dönülen yerlerde gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile sürdürülebilir yaşam koşullarının oluşturulması, geri dönmek istemeyenlerin ise mevcut yaşadıkları yerlerde şehir hayatına uyumlarının geliştirilmesi, ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesini amaçlayan bir projedir” sözleriyle tanıtmıştı. Oysa gerçeğin hiç öyle olmadığı ortaya çıktı.

YA TERK EDERSİN YA ÖLÜRSÜN

Bu projeyi duyar duymaz harekete geçen Bekiranlılar Derneği, koruculuk sisteminin kaldırılması, mayınların temizlenmesi ve köylere geri dönüşlerin sağlanması için kampanya başlattı. Büyük bir umutla dilekçe veren yüzlerce kişiden ikisi de Batman’da doğup büyüdükleri köylerinden zorla göç ettirilen Hayrettin Aktoğa ve Eşref Çetinbaş’tı.

Batman’ın Ulaşlı ( Şelmo) mezrasında dünya gelen Aktoğa, köyleri yurtsever bir köy olduğu için devlet tarafından hedefte olduğunu anlattı. Devletin köy halkına zorla koruculuk dayattığını, ancak hiç kimsenin buna yanaşmadığını belirten dönemin köy sözcüsü Aktoğa, 1991 yılından itibaren JİTEM’ciler tarafından sürekli tehdit edilmeye başladığını söyledi. “Batman’da yolumu sürekli keleşlerle kesiyorlardı. Beni ‘Ya köyü terk edersin ya da seni gebertiriz’ diyerek tehdit ediyorlardı” diyen Aktoğa, o dönemi, “Her gün bir ölüm haberi geliyordu. Bir taraftan Hizbullah, diğer taraftan JİTEM’ciler vahşet saçıyordu” diye özetliyor.

“DEVLETİ DEĞİL PKK’Yİ SUÇLA” BASKISI

 1993 yılında Batman’ın orta yerinde DEP Milletvekili Mehmet Sincar ve Metin Özdemir infaz edildiğinde, Özdemir’i hastaneye kaldıranlar arasında yer alan Aktoğa, o günden sonra eşini ve çocuklarını alıp İstanbul’a göç etmek zorunda kaldığını belirtti. Ancak 7 yıl sonra köyüne dönebildiğini ve evinin yıkıldığını görünce çok üzüldüğünü ifade eden Aktoğa, “Ölüm tehditleriyle doğup büyüdüğümüz topraklardan bizi koparan bu devlet şimdi de karakol ve kalekol yaparak 1990’lı yılların ruhunu geri getirmeye çalışıyor” dedi. İstanbul’da da tehditlerin sürdüğünü belirten Aktoğa, 1995’te çalıştığı Esenler otogarına gelen üç sivil polisin Göç-Der’e verdiği göç dilekçesini geri çekmesi için baskı yaptıklarına ve devletin değil de PKK’lilerin baskısı yüzünden köyünü terk ettiğine yönelik evrak imzalattırmaya çalıştıklarına dikkat çekti.

BATMAN KOMANDO TABURU’NDA 24 GÜN İŞKENCE

Zorla göç ettirilenlerden biri de Eşref Çetinbaş. Batman’ın Kozluk ilçesinin Danagözü köyünde doğup büyüyen 10 çocuk babası Çetinbaş, devletin koruculuk dayatması ile karşı karşıya kalan yurtsever bir köyün mensubuydu. Kozluk’ta köy servis şoförlüğü yapan Çetinbaş, 1994 yılında minibüsünü durduran özel timler tarafından apar topar gözaltına alındı. Önce Kozluk Jandarma Taburu’na, oradan da gözleri bağlanarak Batman Komando Taburu’na götürüldü. Orada elektrikten falakaya, Filistin askısından jop ile tecavüze kadar 24 gün boyunca korkunç işkencelere tabi tutulan Çetinbaş, PKK örgütüne yardım yataklık iddiasıyla Batman E Tipi cezaevine konuldu. 18 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan Çetinbaş, normal hayatına dönmek istese de devlet terörü hep ensesindeydi.

3 BİN DOLAR YOKSA İŞ DE YOK

Okul servisi şoförü olmak için ihaleye giren Çetinbaş, dönemin Kozluk Tabur Komutanı olan Şenol isimli yüzbaşı tarafından engellendi. İhalenin iptal edildiğini duyar duymaz Tabur Komutanlığına gittiğini anlatan Çetinbaş, yaşananları şöyle anlattı: “İşkenceleriyle ün yapan Şenol isimli yüzbaşı bana, ‘Sen teröristsin, öğrenci taşıyamazsın’ dedi. Ancak kendisine 3 bin dolar verirsem ihaleyi bana vereceğini söyledi. O kadar para olmadığını belirtiğimde, ‘Sana bugüne kadar 20 sefer özel tim gönderdim, ancak hala hayattasın, bu memleketi terk edeceksin. Terk etmezsen öleceksin’ diyerek tehdit etti.” O günden sonra 1 ay boyunca evden çıkamadığını belirten Çetinbaş, daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldığını aktardı.

‘HALKIMIZ YİNE YALAN PROJELERLE KANDIRILDI’

Bekiranlılar Derneği Genel Sekreteri Cuma Baran ise “Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi” kapsamında Temmuz 2013’de Kürdistan’ın her İl Özel İdaresine gönderilmek üzere imza topladıklarını belirtti. Koruculuk sisteminin lağvedilmesi ve mayınların temizlenmesi başta olmak üzere köye dönüş imkanlarının sağlanması için İstanbul’da 1.300, Batman’da ise 2 bin dilekçe toplandığını anlatan Baran, ancak çok geçmeden köye dönüş projesinin sadece göstermelik olduğunun anlaşıldığına dikkat çekti. Gönderdiği dilekçelerin işleme alınıp alınmadığını öğrenmek için birkaç ay önce Batman Özel İdaresine gittiğini dile getiren Baran, “Orada ‘Köye dönüşler için il özel idaresi bütçesinden herhangi bir yardım ve ödeme yapılmamaktadır’ asılı yazıyı gördüğümde İl Özel İdaresi yetkilileri Sedat Tüzün ve Nurettin Ekinci ile görüştüm. Bana bu dilekçeleri destekleyen herhangi bir yasa olmadığını, o nedenle dilekçeleri numaralayıp rafa kaldırdıklarını söylediler” diye konuştu. İstanbul’a döndükten sonra durumu öğrenen birçok kişinin dilekçelerini geri çektiğini bildiren Baran, “Bu insanlar zaten koruculuk sistemi ve devlet terörüyle köylerinden göç ettirilmişler. O sistemi kaldırmak yerine yeni korucu kadrolarının açıldığı, karakol ve kalekolların yapıldığı bir ortamda insanlar nasıl köye dönecek? Halkımız yine yalan projelerle kandırıldı” dedi. / anf

Güncelleme Tarihi: 16 Mayıs 2014, 09:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER