Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde bir eylem sırasında İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucunda Serap Eser’in yanarak hayatını kaybetmesine ilişkin, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’ın “Serap Eser’i MİT öldürdü” sözleri üzerine Şahin, MİT elemanları ve Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu.

Serap Eser davası avukatları ve davada yargılanan çocukların aileleri, Serap Eser’i MİT görevlilerinin öldürdüğünü beyan eden eski İçişleri Bakanı Şahin’in açıklamaları üzerine Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de destek verdi.

Burada açıklama yapan Av. Kadir Tunç, MİLAD Partisi Eş Genel Başkanı ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Serap Eser’in MİT görevlileri tarafından öldürüldüğünü açıkladığını belirterek olayın müvekkillerinin de içinde bulunduğu 7 kişi üzerine yıkıldığını ifade etti.

Olayın gerçek faillerinin bulunması için yargılama aşamasında birçok talepte bulunduklarını ancak taleplerinin dikkate alınmamasının müvekkillerinin haksız cezalar almasına neden olduğunu belirten Tunç “Çağrımız ve talebimiz o dur ki; eğer bu ülkede hukuk, adalet, hakkaniyet adına bir damla bir şey kalmışsa, savcılar iddialarımızı inceler, yüksek yargı son gelişmeler ışığında dosyayı süratle yerel mahkemesine gönderir ve müvekkillerimizi derhal tahliye eder” dedi.

Ne olmuştu?

İstanbul Küçükçekmece’de, 8 Kasım 2009 tarihinde, Söğütlüçeşme-Zeytinburnu seferini yapan İETT otobüsüne molotof kokteyli atılması sonucunda yüzü, eli ve bacaklarında yanıklar oluşan 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Serap Eser yaklaşık bir ay Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık ve Kronik Yara Tedavi Merkezi yoğun bakım servisinde tedavisi görmüş ancak kurtarılamamıştı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çavuşoğlu tarafından hazırlanan iddianamede, saldırıda sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle 7 kişi için “kasten insan öldürmek” suçlamasıyla müebbet hapis cezası verilmesi istenmişti.

Şüpheliler için, ”Silahlı terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla da 7 ile 15 yıl arasında, ”patlayıcı madde bulundurmak” gerekçesiyle 4.5 ile 12 yıl arasında, ”Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak”tan da 6 ay ile 3 yıl arasında, ”Mala zarar vermek” iddiasıyla 2 ile 12 yıl arasında ve ”ruhsatsız silah bulundurmak” gerekçesiyle de 1 ile 3 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.