Yavuzcan'ın dosyası cinayet şüphesine rağmen kapatıldı

Hükümlü bulunduğu Ümraniye E Tipi cezaevinde tek kişilik hücrede intihar ettiği iddia edilen Murat Yavuzcan’ın dosyası hiçbir soru işaretinin üzerine gidilmeden kapatıldı.

Yavuzcan'ın dosyası cinayet şüphesine rağmen kapatıldı
Tutuklu bulunduğu Ümraniye E Tipi cezaevindeki tek kişilik hücrede intihar ettiği öne sürülen Murat Yavuzcan’ın boyu 1.75 ve kendini astığı iddia edilen kapının yerden mesafesi 1.54 m olmasına rağmen, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “Ası fiilinin kişinin kendisi tarafından gerçekleştirilmesi mümkün olduğu“ raporuna dayanılarak dosyanın kapatıldığı ortaya çıktı. İlk günden itibaren eşinin öldürüldüğünü belirten Safiye Yavuzcan, Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Suat Arslan tarafından 4 Eylül 2014 tarihinde alelacele verilen takipsizlik kararı karşısında yıkıldı. ANF’ye konuşan Yavuzcan, iki oğlunu yetim bırakan katillerin aklanmasına asla izin vermeyeceğini söyledi.


Hükümlü bulunduğu Ümraniye E Tipi cezaevinde tek kişilik hücrede intihar ettiği iddia edilen Murat Yavuzcan’ın dosyası hiçbir soru işaretinin üzerine gidilmeden kapatıldı. 2007 yılından bu yana hükümlü olan iki çocuk babası Murat Yavuzcan, 10 Aralık 2013’te Ümraniye E Tipi cezaevindeki hücresinde ölü bulunmuştu. Yavuzcan’ın eşofman ipiyle asarak intihar ettiği öne sürülse de, ölümü öncesi gardiyanlar tarafından hücrede darp edildiğini belgeleyen kamera görüntüleri, yan hücreye konulan abisi Hanefi Yavuzcan’ın ifadeleri ve diğer bulgular cinayete işaret ediyordu. İlk etapta soruşturma İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından 12 Şubat 2014 tarihinde kapatıldı. Yavuzcan’ın eşi Safiye Yavuzcan’ın yaptığı itirazlar sonucunda dosya, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Nisan 2014 tarihinde tekrar açıldı. Ancak Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği son şüpheli raporla, dosya bir kez daha ve soru işaretlerine hiçbir cevap aranmadan, el çabukluğuyla kapatıldı.

AYAKLAR YERE BASARKEN ASI OLUR MU?

Kendini asarak ‘intihar’ ettiği belirtilen Murat Yavuzcan’ın boyu, 1.75, eşofman ipini bağladığı iddia edilen kapı kolunun yer mesafesi ise, 1.54.

Dosyadaki bu önemli bulguyu hiçe sayan ATK, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu ise, cesedin bulunduğu ortam ve şekli birlikte değerlendirildiğinde “ası fiilinin” kişinin kendisi tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olduğuna, bir başkası ya da başkaları tarafından zorla asıldığının tıbbi delillerinin bulunmadığına oy birliğiyle karar verdi.

DARP KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDE!

ATK’nın görmezden geldiği başka bir husus ise olay gününe dair kamera görüntülerinde kesintiler olduğu yönündeki bulgulardı. Ne tarih, ne saat, ne de sesin yer aldığı kamera görüntülerinde, Murat Yavuzcan ve abisi Hanefi Yavuzcan’ın peş peşe gardiyanlar tarafından alınarak, cezaevi koridorlarında uzun bir süre dolaştırıldıkları görülüyor. Ne oluyorsa, İbrahim Safi isimli cezaevi müdürü ile ayaküstü yapılan bir konuşma sonrası oluyor. El ve kol hareketleriyle müdürle tartıştığı görülen Yavuzcan kardeşler, etraflarını saran 10 kadar gardiyan tarafından iteklenerek tekli hücrelere konuluyorlar. Kesik kesik akan görüntülerin ikincisinde ise, diğer gardiyanlar demir kapının önünde nöbet tutarken, başgardiyan yardımcısı eşliğinde dört gardiyanın kollarını sıvayarak Murat Yavuzcan’ın tutulduğu tek kişilik hücreye giriyor. O esnada aralık kalan hücre kapısından Yavuzcan‘ın darp edilme sonucunda birkaç kez yere düştüğü de kamera kayıtlarına geçiyor.

GÖRÜNTÜLERİN KESİLDİĞİNİN KANITI REVİR GÖREVLİLERİNİN İFADELERİNDE SAKLI

Yavuzcan’ın kendisini astığı iddia edilen hücreye götürülmesi ve aynı hücreden cansız bedeninin çıkarılması arasında geçen zaman dilimine ilişkin sadece iki görüntü bulunuyor. ATK kararında yer alan iki infaz memurunun ifadeleri ise arada kalan görüntülerin kesildiğine işaret ediyor.

Cezaevinde revir görevlisi olarak çalıştığını belirten A.R.K., olay günü tecrit koğuşuna konulan Murat Yavuzcan’ın agresif hareketlerde bulunduğunu duyduğunu, sakinleştirmek için yanına gittiğini beyan ediyor. Yavuzcan’ı sakinleştirdikten sonra akşam yemeğine çıktığını belirten A.R.K., yemek dönüşü koridorda çay içerken, Yavuzcan’ın kendini astığını gardiyanlardan öğrendiğini söylüyor. İnfaz memuru S.D. ise verdiği ifadede, Yavuzcan kardeşleri ayrı ayrı müşahedeye soktuktan sonra, her ikisinin de sürekli butona basarak müşahede koğuşundan çıkmak istediğini söylediklerini beyan ediyor. 10 numaralı koğuşta kalan Hanefi Yavuzcan sakinleşirken, 1 numaralı koğuşta kalan Murat Yavuzcan’ın sakinleşmediğini, sürekli bağırarak kapılara vurduğunu belirten S.D., kendilerinden battaniye ve kişisel eşyalarını istediğini, diğer infaz memurlarının ise eşyalarını koğuşundan alıp getirdiğini ifade ediyor. Oysa görüntülerde ne revir görevlisinin Yavuzcan’ı sakinleştirmeye geldiği, ne de infaz memurlarının eşyaları getirdiğine dair görüntüler mevcut.

İP HALA ORTADA YOK!

Bu beyanları dikkate dahi almayan ATK, olay günü Yavuzcan’ın kendisini astığı iddia edilen ipin ne olduğunu ise sorma gereği bile duymuyor. Cezaevlerinde genel prosedür gereği kemer, ip gibi eşyaların içeriye sokulmadığı bilinen bir gerçek olmasına rağmen, olay günü Yavuzcan’ın giydiği gri eşofmanın ipiyle kendini astığı iddia edilmişti. Olay gecesine ait arka ve ön plan kamera görüntülerinde, Yavuzcan’ın bulunduğu tek kişilik hücreye gelen iki gardiyandan birinin mazgaldan bir şeyler çektiği göze çarpıyor. Daha sonra grup halinde gelen gardiyanlardan birine mazgaldan çıkarttığı mavi ipi veriyor ve bu gardiyanın alelacele ipi montunun iç cebine koyduğu açıkça görülüyor. Ancak Yavuzcan’ın eşi Safiye Yavuzcan ve avukatı Behiç Bayramoğlu’nun ipin verilmesine yönelik tüm taleplerine rağmen, ip ve eşofman hala ortada yok.

‘KATİLLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM’

Kardeşinin şüpheli ölümünün hemen ardından, alelacele Maltepe Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen ve cenazeye dahi katılmasına izin verilmeyen Hanefi Yavuzcan ise, avukat Bayramoğlu’na verdiği beyanda kardeşi Murat’ın gardiyanlar tarafından merdiven altında öldürüldüğüne dikkat çekmişti.

Yavuzcan ailesinin avukatı Behiç Bayramoğlu, ATK raporuna ve savcının verdiği takipsizlik kararına itiraz etmeye hazırlanırken, Murat Yavuzcan’ın eşi Safiye Yavuzcan ise takipsizlik kararı karşısında yıkıldı. Başından beri eşinin öldürüldüğünü savunan Safiye Yavuzcan, iki oğlunu yetim bırakan katillerin aklanmasına asla izin vermeyeceğini vurguladı. Eşinin dosyasına bakan ve kapatan Kadıköy Cumhuriyet Savcısı Suat Arslan hakkında da suç duyurusunda bulunacağını aktaran Yavuzcan, sesini mecliste de duyuracağını söyledi. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 06 Eylül 2014, 09:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER