YPJ Şengal'de 3 kız kardeş

DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırısı ardından YPJ Şengal saflarına katılan üç kız kardeş, Şengalli gençlere, direnişte yer alma çağrısında bulundu.

 DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırısı ardından YPJ Şengal saflarına katılan üç kız kardeş, Şengalli gençlere, direnişte yer alma çağrısında bulundu.

DAİŞ çetelerin Şengal'e saldırısı ve gerçekleştirdiği katliamın ardından kurulan Şengal savunma birliklerine katılım gün geçtikçe artıyor.

Güney Kürdistan’ın Şengal kentinde yaşayan Êzîdîler, 3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ terör örgütü öncülüğünde büyük bir katliamla karşılaştı. Katliamdan geçirilen, esir alınan, Êzîdî halkı, kendilerini korumak ve yaşadıkları yeri savunmak için çoğunluğu Êzîdîlerden oluşan askeri birlikler kurdu. Bu birliğe 3 kız kardeşin katılımı herkesi etkiledi. 3 kız kardeşten biri olan ve şu an YPJ Şengal komutanlığında yerini alan Dersim Şengal Kawa, artık sadece kardeş değil aynı zamanda yoldaş olduklarını söyleyerek, "3 kız kardeş YPJ Şengal’e katıldık. Biz şu anda hem birbirimizin yoldaşı hem de kardeşiz” dedi.

KAWA: AMACIMIZ KAÇIRILAN KADINLARIN İNTİKAMINI ALMAKTIR

“İlk katıldığımız zamandan bu yana amacımız DAİŞ çetelerinin bir yandan katlettiği diğer yandan ise kaçırdığı Êzîdî halkımızın ve kadınların intikamını almak. Biz de 3 Êzîdî kadını olarak tüm yaşananlara dur demek ve yaşananların intikamını almak için bu direnişe katıldık. Sonuna kadar da halkımız için direnip mücadele edeceğiz” diyen Kawa, Şengal’de insanlığın katledildiğinin altını çizerek, artık katliamlara izin verilmeyeceğini belirtti.

Şengal’i özgürleştirerek, Kürt halkının o katliamı unutmasına vesile olacaklarını da sözlerine ekleyen Kawa, “Bu yüzdende herkese sesleniyorum, dini, ırkı, dili fark etmiyor; her genç Şengal’i özgürleştirme hamlesinde yerini almalıdır” dedi.

‘SORU İŞARETLERİNİ KALDIRIP, YERİNİ İNANÇ VE UMUDA BAĞLADIK’

3 kardeşten Berîtan Sozdar ise yaklaşık 11 aydır Şengal’de DAİŞ terör örgütüne karşı direndiğini söyledi. İnsanın yaşadığı topraklar özgür değilse, düşman tarafından işgal edilmişse evde oturmanın ve bir diğer saldırıyı beklemenin anlamı olmadığını da kaydeden Sozdar, insanın kendi topraklarında esir olması kadar acı bir durumun olamadığı da belirtti.

“73 fermandan geçirilen biz Êzîdî halkının artık kendi kendini koruma zamanı gelmiştir; hatta geç bile kaldık. Fermandan sonra baktım ki katledilen, kaçırılan ve kendisini savunamayan hep biz kadınlarız. O yüzden de YPJ Şengal’e katılıp kaçırılan ve katledilen kadınların intikamını almayı kendime esas aldım. 3 kardeş olarak katıldığımız zaman birçok halkımız anlam veremiyordu. Özellikle biz 3 kız kardeşin katılması, Êzîdî halkımızın kafasında soru işaretleri bıraktı. Fakat biz ise o soru işaretlerini kaldırıp yerini inanç ve umuda bağladık" diyen Sozdar, 2 erkek kardeşinin de bu direnişte yer aldığını ve şimdi Şengal adında bir erkek kardeşinin dağda, Kawa adında bir erkek kardeşlerinin de sınırda direnişte da kaydetti.

Şu anda Şengalli Êzîdîlerin umudu oldukları için az da olsa halkın mutlu olmasına vesile olduklarını da kaydeden Sozdar, “Kendi topraklarımız için gerekirse canımızı veririz. Bir kadın olarak özelliklede bir Êzîdî kadını olarak artık kadınların çaresiz kalmasına izin vermeyeceğim. Çünkü biz kadınlar çaresiz ve güçsüz değiliz; hem askeri hem de ideolojik olarak istersek gelişebiliriz. Halkıma, ilk katıldığım zaman da şimdi de söz veriyorum ki kanımın son damlasına kadar savaşıp mücadele edeceğim" dedi.

‘CANIMIZI VERİRİZ, AMA ŞENGAL’DEN VAZ GEÇMEYİZ’

Katliam sonrası Êzîdî halkının acılarına son vermek için YPJ Şengal’e katılan diğer kardeşten biri de Rûken Munzur. Bir daha böylesi katliamların önünü almak için yerini YPJ Şengal'de aldığını söyleyen Rûken Munzur şunları söyledi: “Kaçırılan ve katledilen halkımızın acılarına cevap olmak için katıldık. Şengal’i özgürleştirmek ve halkımızı ömür boyu korumak için söz verdik. Verdiğimiz bu sözü de sonuna kadar tutacağız. Kürdistan'ın 4 parçasının özgürleşmesi gerekiyor. Bu yüzden de kendimizi sadece Şengal’i özgürleştirmek için değil nerde ihtiyaç olursa oraya gideriz diye hazırladık.”

Fermandan bugüne kadar Şengal’i terk etmediklerini de belirten Munzur, “Çünkü insanlığın katledildiği yerden çıkmak insanlığa sığmazdı. Şengal’i özgürleştirmeden askeri sistemi tam oturtmadan Şengal’den çıkmayacağız. Şengal’de sonuna kadar direnip zafere ulaşacağız. Gerekirse canımızı veririz ama Şengal'den vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

Êzîdî halkını, özelde de gençlerini Şengal direnişinde yer alması çağrısında da bulunan Munzur, “Katliamların önünü almak için herkes Şengal'e gelmelidir" dedi.  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 09 Temmuz 2015, 18:06
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER