İmamoğlu: Siyasi yasaklı olmama göz mü yumacaksınız?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında hapis cezası istenen davayla ilgili "Endişe hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız?" dedi.

İmamoğlu: Siyasi yasaklı olmama göz mü yumacaksınız?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz'ün sunduğu Çalar Saat programında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Hakkında açılan davayla ilgili konuşan İmamoğlu, YSK üyelerine seslenerek, "Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız?" diye sordu.

İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"KOLİVAR'IN SÖYLEDİKLERİNİ DESTEKLEMİYORUM AMA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VAR: Sayın Kolivar’ın o sözüne herkes kızabilir ama bu ülkede fikir özgürlüğü diye bir şey var. İnanın bu konuyu ilk dinlediğimde esprili bir şekilde bizim Halk Ekmek’in reklamını yaptı subliminal olarak. Kolivar bunu söylemiş ya arkadaş sonra hatırladım bana konuşmayı çıkartın dedim, bir hanımefendinin bir konuşması vardı. Diyor ki, Sevda Noyan, '15 Temmuz kursağımızda kaldı, doğru anlaşılsın bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür' bunu söyleyen hanımefendi şu anda serbest. Kovuşturmaya gerek yoktur talimatı çıktı. Kolivar tutuklanıyor. Söylediklerini destekleyecek değilim zaten bizi hedefine koymuş. İstanbul’da insanlar keyiften ekmek kuyruğuna girer mi! Siyaseten halkın gerçeklerinden uzak olması meselesi bu.

ENDİŞE, KORKU, KAYGI HİSSETMİYORUM: Vatandaşlarımızla epeyce dertleştim, sizin vasıtanızla da paylaşmayı istiyorum. Bu davanın Ekrem İmamoğlu'na zararı ne, faydası ne? Beni zerre ilgilendirmiyor. Ne faydası ne zararı. 'Bu davanın sonucu ne olursa size ne olacak?' diye soruyorlar. Hiç ilgilenmedim. Hukukçularımızla oturduk genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vs.. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz?

EKREM İMAMOĞLU'NUN SİYASİ YASAKLI OLMASINA GÖZ MÜ YUMACAKSINIZ: 31 Mart seçiminin iptal edilmesine dönük karar veren YSK üyelerine sesleniyorum, niye düşünmüyorsunuz? 31 Mart seçimlerini iptal ederken siyasetin baskısı altında kalarak, en üst mevkiden birçok siyasi kişiliğe kadar sizi zora sokacak bir biçime sokacak kadar 'hırsızlar', 'teröristler' diyerek zorla o günün mevzusu haline gelen insanların yargılanmasından tümüyle beraat 'hiçbir suçu yoktur, terörist değildir' diye çıkan karardan sonra üzüntülü müsünüz, vicdan sızınız var mı? Ne kadar kötü bir karar vermişiz diyor musunuz? Ben bu sözü şu an YSK üyelerine söyledim. Ama o davada bahsi geçen sözü YSK üyelerine söylemedim. O gün ret oyu veren YSK üyelerine sesleniyorum. Hala kalkıp 'bir hata yaptık' demiyorsanız, şimdi de Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız? Bu konuda hiç mi ses çıkartmayacaksınız? Ben yüce Türk yargısına güvenmek istiyorum. 

HAKİM TEHDİT EDİLMİŞ MİDİR: Karadeniz’den İstanbul’a atanan hakim tekrar Karadeniz’e gönderilmez. Acaba Anadolu Başsavcılığında üst yargı mensuplarından birisi hakime bak en az 2 yıl ve daha fazlası ceza ver seni istediğin yerde ağır ceza reisi yapalım demiş midir?  Bir başka mahkeme başkanının da sürgününü örnek göstererek. Hakim tehdit edilmiş midir?

AYAĞINIZI DENK ALIN TALİMAT BEKLEMEYİN: Bu dava tamamen siyasi. Siyasi yasaklı yapmak, kayyım atamak gibi 'belediyeyi nasıl ele geçiririm...' Öyle insanlar var ki elini böyle ovuşturup, onu görevden alsalar da biz buraya konsak. Nereye konuyorsun, kimin malına konuyorsun. İstanbul 16 milyonun bunun hala öğrenemediniz mi? Böyle bir hatanın bedeli bu ülkede 8 milyondur. Onun için ayağınızı denk alın, adil olun adaleti etkilemeyin, yargı için birilerinden talimat gelmesini beklemeyin, buna aracı olmayın. 

MİLLET İTTİFAKI'NIN BAŞINI ÖNE EĞDİRMEM: Benim 'Belediye başkanı adayı olmak istiyorum' dediğimi hiç duydunuz mu? Böyle bir şey denmez ki, bir süreç bu. Kaldı ki bugün bir Altılı Masa var. Ben o koca ekibin bir parçasıyım. Nefer kelimesi ne zamandan beri adaylıkla aynı anlama geldi? Ben burada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Sayın Meral Akşener'in başını öne eğdirtmem. Millet İttifakı'nın başını önüne eğdirtmem. Ben burada nefer gibi çalışırım, yaptığım iyi uygulamalarla başları dik olur. Ben takım oyuncusuyum. Altılı Masa'da doğal olarak benim aday olmasını isteyeceğim partimin genel başkanıdır. Ama süreç, oradaki genel başkanımız başta olmak üzere masanın ortaya koyacağı ortak iradeye bağlıdır.

Ne olmuştu?

İBB Başkanı İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesine değinerek siyasi eleştirilerde bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullandı. İmamoğlu da bunun üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtı verdi. Ardından YSK suç duyurusunda bulundu, Soylu müdahil oldu ve İmamoğlu'na dava açıldı. 

Gazeteci Barış Terkoğlu, pazartesi günü yazdığı yazıda davanın eski hakimi Hüseyin Zengin'le ilgili şunları yazmıştı: 

"Ben de hükümete destek veriyorum. Hatta eşim, hükümetin desteklediği 2 No’lu Baro’da çalışıyor. Ancak ben hâkimim. Tarafsızlığımı korumak zorundayım. Buna rağmen bazı savcılar aracılığıyla, İmamoğlu’na iki yıldan fazla ceza vererek, onu siyasi yasaklı hale getirmem telkin edildi. Bu suçlara ilişkin daha önce verilmiş kararları inceledim. Vicdani olarak, böyle bir cezanın adaletsiz olacağını gördüm. İmamoğlu hakkında, asgari sınırdan ceza verip, hükmün açıklamasını ertelemenin en doğrusu olacağına karar verdim. Bunu birkaç kişiye de söyledim. Durumdan haberdar olan ve adliyeyi yöneten bir isim, hükümetle görüşerek atamamı yaptırdı."

Terkoğlu'nun yazısının ardından Sabah gazetesinde çıkan haberde, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün avukat yapılanması ve hâkimlik sınavı çalışma evleri ile ilgili Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmalar kapsamında örgüt içinde görev alan isimlerin ifadelerinde Hüseyin Zengin’in FETÖ evinde kaldığı, 17-25 Aralık sonrası ise ayrıldığı yer aldığı" ileri sürülmüştü.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER