Almanya Federal Parlamentosu, Ermeni Soykırımı’nın tanınması ile ilgili tasarıyı bugün görüştü.

‘Yaşananlar soykırımdı’

Oturumun açış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Norbert Lammert, “Dünya kamuoyunun gözleri önünde, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşananlar soykırımdı. Bu, 20’nci yüzyılın son soykırımı olarak kalmadı.” dedi.

Dönemin Almanya İmparatorluğu’nun Osmanlının müttefiki olduğunu belirten Lammert, “Almanlar, geçmişleriyle ilgili nasıl bir tutum izleyecekleri konusunda kimseye ders verecek durumda değildirler. Yine de deneyimlerimizle başkalarını, acı verse de, geçmişle hesaplaşma konusunda cesaretlendirebiliriz.” diye konuştu.

Türkiye’nin 1 milyondan fazla mülteciye kapılarını açarak Avrupa’da fazla üzerinde durulmayan bir insani yardımda bulunduğuna işaret eden Federal Meclisi Başkanı Lammert, “Görev başındaki Türk hükümeti 100 yıl önce meydana gelenlerden sorumlu değildir. Ancak (bu mirasın) akıbetinden Türk hükümeti de sorumludur.” dedi.

Lammert, Türkiye’nin soykırımda hayatını kaybeden Ermenilerin yakınlarına gösterdiği yeni yaklaşımı memnuniyetle karşıladığını da söyledi.

‘Türkiye çok şeyler kaybetti’

Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ise hem cumhurbaşkanı hem de meclis başkanının, 1915’i ‘soykırım’ olarak nitelendirdiğini ve Almanya’nın yeni bir sayfa açtığını söyledi. Artık Alman hükümetinin de farklı bir şey söyleyemeyeceğini dile getiren Özdemir, Almanya’nın da Afrika’daki soykırım geçmişini hatırlattı.

“Kimse kimseye akıl verme durumunda değil. Yapılması gereken, herkes elini vicdanına koyup sormalı: Bu insanlar ölmeseydi, bugünkü Türkiye nasıl bir Türkiye olurdu. Yani Ermeniler, Süryaniler, Rumlar yaşasaydı; çok kültürlü bir Türkiye olsaydı çok mu kötü olurdu. Hayır, tam tersine Türkiye çok şeyler kaybetti.”

“Soykırımı işlemiş olan Jön Türkler, Sarıkamış’ta Türk askerini de kurban ettiler. Jön Türkler, Osmanlı İmparatorluğu’nu yıktılar. Dolayısıyla bunları savunmanın bir anlamı yok. Herkes kendine ‘kimi örnek almak istiyorum’ diye sormalı.”

Gruplar adına yapılan konuşmalardan sonra iktidar ve muhalefet, ortak bir metinde anlaşmak için önergeyi Dış İlişkiler Komisyonu’na sevk etme kararı aldı.