199 yeni cezaevi açılıyor!

Her gün siyasi ve adli olmak üzere yüzlerce kişinin tutuklandığı Türkiye’de cezaevlerinin dolmasına sadece 3 bin 700 kişi kaldı.

199 yeni cezaevi açılıyor!
Her gün siyasi ve adli olmak üzere yüzlerce kişinin tutuklandığı Türkiye’de cezaevlerinin dolmasına sadece 3 bin 700 kişi kaldı. Bu soruna çözüm üretilmesi ve haksız yargılamaların önüne geçip hapishanelerdeki mağduriyetin giderilmesi beklenilirken Adalet Bakanlığı’nın 199 yeni hapishane kuracağı bilgisine ulaşıldı. Çocuk, kadın, yaşlı ve engelli tutsakların sorunları devam ederken sadece İHD’ye başvuran hasta tutuklu sayısı 500’ü buluyor. 

Çözüm Süreci’ne bağlı olarak İç Güvenlik Yasası, Demokratikleşme Paketi farklı platformlarda tartışılmaya devam ederken, cezaevlerinin dolmasına sadece ve sadece 3 bin 700 kişi kaldığı, Adalet Bakanlığı resmi sitesinde yayınlanan raporla ortaya çıktı. Mevcut duruma ilişkin çözüm önerileri dikkate alınmazken, hükümet çözümü cezaevi sayısını arttırmakta görüyor. 

Çözüm Süreci bağlamında ele alınan cezaevlerindeki tutukluların durumu hala pazarlık konusuyken, üzerinde uzlaşma sağlanamayan ve tartışmalara neden olan İç Güvenlik Paketi’nin ‘dolmak üzere’ olan cezaevleri sorununa çözüm olamayacağı kamuoyunda hakim kanaat olarak yer buluyor.  Demokratikleşme paketinde ele alınması planlanan hasta tutukluların durumunun yanı sıra hapishanelerdeki mevcut mağduriyet ve uygulamaların ne olacağı hala belirsizliğini koruyor. Tartışmalar devam ededursun; Adalet Bakanlığı’nın 2014 yılı sonu verileri cezaevlerindeki durumun vahametini gözler önüne seriyor. 

Buna göre, Türkiye genelinde cezaevleri sayısı 355, bu cezaevlerinin toplam kapasitesi ise 163 bin 129. Türkiye Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 2015 Ocak ayı verilerine göre toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 159 bin 396’yı buluyor. Bu verilere göre Türkiye’deki cezaevlerinde sadece 3 bin 700 kişilik kapasite kalmış. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2002 yılından itibaren 80 yeni hapishane yapılmış olmasına rağmen hapishanelerdeki doluluk oranı göz önüne alındığında ortada büyük bir yanlış olduğu görülüyor. 

Yine Adalet Bakanlığı verilerine göre 2000 yılından bu yana cezaevlerinde, hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 847 olduğu göz önüne alındığında hapishanedeki yaşam şartlarının ne düzeyde olduğu ve tutukluların hangi uygulamalara maruz kaldığı soru işaretleri uyandırıyor. İstatistik sonuçlarında ölüm nedenine bakıldığında ise, ‘eceliyle’ öldüğünün raporlandığı görülüyor. Bu sonuçlar akıllara, hasta tutsaklar ve verilen uzun tutukluluk durumunun yeniden gözden geçirilmesini getiriyor. 

Yüz çocuğa bir psikolog 

Hapishanelerde bulunan tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı ise 2 bin 157’yi buluyor. Rakamlar bu durumdayken Türkiye’de ikisi eğitim evi, üçü kapalı cezaevi olmak üzere sadece beş çocuk cezaevi bulunuyor.  Çocukların hapishanelerdeki sayısı artarken şartları ise giderek kötüleşiyor. İstatistiklere göre her 100 çocuğa bir psikolog düşüyor.  Bunun yanı sıra çocuklar özellikle Kürdistan’da ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor ve bir çoğu F tipi cezaevlerinde tutuluyor. Türkiye genelinde yeterince eğitim evi (ıslahevi) bulunmadığı için çocuklar yetişkin cezaevlerinde kalıyor ve yetişkinlere uygulanan uygulamalara maruz kalıyor. Yetişkin cezaevlerindeki ziyaret günleri ile çocuk cezaevlerindeki ziyaret günleri arasında ise bir fark bulunmuyor. 

Hapishanelerde çocuklu kadın sayısı artıyor 

Kadın tutuklu ve hükümlüler için de durum pek fark arz etmiyor. Türkiye’de biri açık olmak üzere altı kadın cezaevi bulunmasına karşın cezaevlerindeki toplam kadın sayısı 5 bin 750’yi buluyor ve kadınların birçoğu erkek cezaevlerinde kalmak zorunda bırakılıp, özel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlüklerle karşılaşıyor. Cezaevinde tutulan kadınlardan kaçının, erkek cezaevlerinde kaldığı konusunda ise herhangi bir bilgi bulunmuyor. Pembe oda uygulaması ile birlikte cezaevlerinde doğum yapan kadın sayısının da giderek artmasına bağlı olarak, hapishanelerde yaşamak zorunda bırakılan çocukların sayısının da giderek arttığı ifade ediliyor. Annesi ile birlikte cezaevlerinde yaşamak zorunda kalan çocukların yasal olarak kreş veya okula gönderilmesi gerekirken bir çoğu bu imkanlardan mahrum kalıyor. Bunun yanı sıra birçok hapishanede koğuşlarda birden fazla çocuklu kadın kalmasına izin verilmiyor. Yasal herhangi bir dayanağı olmayan bu uygulama genellikle koğuşlarda gürültü olması ve başkalarının rahatsız olması gerekçesi ile yapılıyor. Kimi zaman ise hapishanede yaşıtları olmadığı için hapishane personeli kendi çocuklarını eşlik etmeleri için hapishaneye getirebiliyor. 

Birçok kişi haklarını bilmiyor 

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) yönetim kurulu üyesi Mustafa Eren hapishanelerdeki mağduriyetleri araştırmak ve çözüm önerileri sunmak için yaptığı çalışmalarda hapishaneleri ziyaret ettiğini ve şartlar ve uygulamalar hakkında bilgi alıp atölyeler düzenlediğini söylüyor. Ancak bu araştırmalar sırasında mağdur olan tutuklularla görüşemedikleri, bunun devlet tarafından güvenlik ihlali sayıldığını söyleyen Eren, “Mağdur olan tutuklularla görüşemediğimiz için bazen sıkıntılar yaşayabiliyoruz” diyor 

Eren, cezaevlerindeki insanların çoğunun haklarını bilmediklerini ve bu yüzden birçok konuda mağduriyet yaşadığını belirterek, ‘’Biz bu konuda birçok çalışma yapıyoruz. Hapishanelerdeki kişiler bize mektup göndererek şikayetlerini iletiyorlar ve bununla ilgili adımlar atıyoruz. Siyasi tutuklular hakları konusunda bilinçli oldukları için bize gelen şikayetler daha çok adli tutuklu ve hükümlüler. Eğer herhangi bir konuda mağduriyet yaşadıklarını düşünüyorlarsa bize yazıp bu konuda yardım isteyebilirler’’ diyor. / Basnews
Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2015, 16:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER