Kıraç’ın verdiği bilgilere göre, Ankara’da darp edilen 12 çocuğun dördü İstanbul Maltepe Cezaevi’ne, üçü İzmir Şakran Cezaevi’ne gönderildi. Biri tahliye edildi, dördü Ankara Sincan’da kaldı.

“Ankara’da kalan üç çocuğun da tahliye edilmesi sözkonusu olabilir. Yakında mahkemeleri var. Böyle olursa orada bir çocuk kalacaktır. Mutlaka takip etmek gerekir.

“İzmir’dekiler geldiklerinde çok taciz olmadığını ama kaba davranıldığını söylemişler. Ama diğerleri öyle değil. Basına yansıdı, biliyorsunuz...

“Avukatlarına göre İzmir’dekiler de Ankara’dakiler de İstanbul’dakiler de açlık grevine girme konusunda kararlıymış.”

Görüşme izni

Kıraç açlık grevinden vazgeçirmek için çocuklarla görüşmek istediklerini de anlattı.

“Biz, insan hakları örgütlerinden, baronun çocuk hakları merkezinden katılacak kişilerle Maltepe’deki dört çocukla görüşmek için izin istedik.

“İzin çıkarsa açlık grevi yerine sorunlarının çözüleceğini garanti eden bir görüşme gerçekleşebilir.”

Hiçbiri hükümlü değil

Zafer Kıraç 11 çocuğun çoğunluğunun son dönemde Hakkari ve Mardin’de tutuklanarak Sincan’a gönderildiğini, aralarında Pozantı’dan gelenler olduğunu da belirtti.

“Yaşları 15-17 arasında değişiyor ve hepsi tutuklu, hiçbiri hükümlü değil.”

Kıraç bir kez daha uzun tutukluluğun cezaya dönüşen bir durum olduğunun vurguladı, bu durumun çocuklar üzerinde çok ciddi yaralar açtığını da ekledi.

“Kapatılmak çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun değil. Onlar ergenler daha. Karşı cinsle tanışması gereken, annesiyle babasıyla görüşmesi gereken süreçler, akranlarıyla daha çok vakit geçirmesi gereken zamanlar bunlar. Fiziksel aktivitelerde bulunması gereken zamanlar. Bütün bu süreci hapishanede kapalı geçirmek inanılmaz sorunlar yaratacak.”

Uzun tutukluluk

Kıraç tutuklu çocukların hükümlülerin yararlandığı eğitim gibi haklardan da yararlanamadığını da hatırlattı.

“Hüküm alan çocuklar görece rahattırlar. Okula, çeşitli kurslara, işe gidebilirler, aileleriyle görüşmeye gidebilirler, vs... Ama bu uzun tutukluğa maruz kalanlar bu haklardan da yoksun.

“Tutuklu çocukların aileleriyle görüşleri bile tıpkı yetişkinler gibi ayda dört defadır ve bunların üçü kapalı görüştür. Yani gencecik çocuklar camın arkasındadır ve kapalı görüşlerde ailelerine dokunamazlar.”

Kıraç’ın verdiği bilgilere göre, bugün itibarıyla Türkiye’de cezaevlerindeki çocuk sayısı 1978; bu çocukların 1554’ü tutuklu.

Cezaevine siviller gitsin

Adalet Bakanlığı’na yönelik olarak uzmanlarla, psikologlarla, çocuklara yönelik hak temelli çalışan sivil toplum örgütleriyle biraraya gelerek çalışma çağrısını yineleyen Kıraç, sivil toplumun önemini vurguladı.

“Adalet Bakanlığı müfettişlerini göndermesin yine Maltepe’ye, bir işe yaramıyor.

“Meclis Komisyonu da gitsin, milletvekilleri de gitsin ama asıl sivil insanların, çocuklar konusunda çalışan sivil toplum temsilcilerinin gitmesi lazım. Sonra hep birlikte tartışılsın...

“En son Meclis raporunda bir cezaevi için spor salonu var diyor. Var da kullanılıyor mu, nasıl kullanılıyor; çocuklara bu salonu nasıl kullandıkları, haftada kaç gün çıktıkları sorulmuyor.

“Bunları sormayı akıl eden, bu noktaları kurcalayan sivil toplum işte. / Bianet