'Aleviler Rojava ve Şengal halkının yanında olacak'

İnsanlık düşmanı IŞİD’in zulmüne karşı direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol olmadığını belirten Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Recai Aksu, oradaki görüntünün özünde IŞİD katillerinin Türkiye yetkilileriyle adeta ilişkisi varmış görüntüsü olduğunu söyledi.

'Aleviler Rojava ve Şengal halkının yanında olacak'
İnsanlık düşmanı IŞİD’in zulmüne karşı direnmekten, mücadele etmekten başka bir yol olmadığını belirten Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Recai Aksu, oradaki görüntünün özünde IŞİD katillerinin Türkiye yetkilileriyle adeta ilişkisi varmış görüntüsü olduğunu söyledi. Dünyanın gözünü, dikkatini buraya çekmek gerektiğinin altını çizen Aksu, “Aleviler bu durumdan kaygılı. ABF olarak yeniden, bir kez daha Rojava’ya, Şengal’e gideceğiz. Gitmemiz lazım. Bir biçimde o insanların yanında olduğumuzu göstermemiz lazım” dedi.


ABF’nin oluşturduğu heyet, Rojava’nın Kobanê kantonundaki izlenimlerini, gözlemlerini rapor haline getirip Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsilciliği’ne iletmişti. ABF Genel Sekreteri Recai Aksu, söz konusu gözlemlerini ve bundan sonraki süreçte Aleviler olarak nasıl bir yol izleyeceklerini ANF’ye değerlendirdi.

“Kırklar meclisi, kırklar aşkına Aleviler olarak gittik oraya” diyen Aksu, Alevi dedelerinden, aydınlardan, yazarlardan oluşan bir grupla Kobanê’ye gittiklerini söyledi. Bu gidişin özellikle Kobanê kantonuna yönelik başlayan saldırılar sonrasında gelişen bir temas olduğunu dile getiren Aksu, Alevi dünyasında da bir tedirginlik olduğun ifade etti. Alevilerin nerede bir zulüm, haksızlık, savaş varsa orada insani değerleri savunma adına tavır geliştirdiğini belirten Aksu, “Bizim için Kürt, Türk, Rus, Amerikalı olması önemli ama bizim için en önemli olanı insan. İnancımızın kökeninde, felsefesinde insan var” dedi.

‘IŞİD’Lİ KATİLLER TÜRKİYEYE TEDAVİ OLMAYA GELİYOR’

Ziyaretlerini Urfa’nın Birecik ilçesinin Suriye sınırı bölümünde gerçekleştirdiklerini kaydeden Aksu, “Gittiğimiz yer ilginç bir bölge. Ziyaret köyü deniyor. Birecik’e bağlı bir köy. Türkiye-Suriye sınırında bir köy. Orada yaşananları gördük. Bu tarafta Türk askerinin olduğu bir yer var. Karşı tarafta IŞİD katillerinin kontrolünde bir köy, sol tarafta boş bir köy. Türkiye tarafında Fırat kenarında Suriye’den gelenler için kurulan bir çadır kent var. Orada tespitlerimiz var. Tek tek insanlarla konuştuk. İnsanların acılarını dinledik. Bir kere IŞİD üyeleri Fırat’ın dibindeki çadırlara gidip geliyorlar. Orada tedavi görüyorlar. Korunuyorlar. Suriyelilerin kaldığı çadır buralar. Kürtler ve diğer etnik kökene sahip insanlar var. Birebir çadırlara girmedik ama Türkiye tarafına gelip tedavi oluyor IŞİD’li katiller. Böyle bir gerçeklik var” diye konuştu.

‘IŞİD ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK SINIRI KULLANIYOR’

Aksu, IŞİD’in yaşattığı vahşeti şu sözlerle anlattı: “Bir insanın kellesini kesmişler. Eşini kaçırmışlar. Çocuğu ise PYD saflarında savaşıyor. Akrabaları gözyaşları içinde anlatıyor bunu.  Sınır yol geçen hanı gibi. IŞİD katillerinin dibine kadar gelmiş. Ortada güç gösterisi var. PYD’den de bekleyenler var sınırın bir tarafında. Karşı taraftan IŞİD’çiler yürüyor. Savunma mekanizması oluşturulmuş. İnsanlar çoluk çocuk bu tarafa geçmişler. Asıl oradaki görüntünün özü IŞİD katillerinin Türkiye yetkilileriyle adeta ilişkisi varmış görüntüsü vardı. İzlenimimiz buydu. Bunu direkt söyleyemeyiz ama durum böyle yansıyordu.”

“İnsanlar çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini kaybetmişler. Kabul edilebilir bir şey değil, katiller sürüsünün onlara saldırması” diyen Aksu, BM’ye sundukları raporda da bunları anlattıklarını söyledi. İnsanların acı çektiğini vurgulayan Aksu, “Olayın iki boyutu var. Siyasi anlamda da bir anda IŞİD nasıl böyle ilerleyebiliyor? Bir kere ABD ve İsrail’in perde arkasında olduğu söyleniyor. Realist mantıkla bakmak gerekir. Durup dururken IŞİD’in Musul’a kadar gitmesi, bir yerleri ele geçirmesi, kendinden olmayanları, Êzidîleri katletmesi, bu gücü nereden buluyor olması gibi şeyler öyle birden olacak bir durum değil” dedi.

‘KATLİAM, KÖLE PAZARLARI KABUL EDİLİR ŞEY DEĞİL’

Aksu, dikkatlerden kaçan bir husus olduğunu, bunun da Saddam döneminde acı çekmiş olan Tikrit bölgesinin IŞİD’e verdiği destek olduğunu belirterek, “Bu da ilginç. Bir taraftan mazlum olacaksın, zaman gelecek insanları katledeceksin. Çoluk çocuk öldüreceksin. Kürt kadınları, Êzidî kadınları alıp pazarlarda köle olarak satacaksın. Böyle bir şey kabul edilebilir mi?” ifadelerinde bulundu.

IŞİD katillerini dışlamanın ötesinde bitirmek gerektiğini ifade eden Aksu, “Buna karşı mücadele etmek, direnmek lazım. Kendilerinden başka herkese karşılar. İnsanları katlediyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey mi? Genç kadınları kaçır köle pazarında sat! Bu kabul edilebilir mi? Hangi çağda yaşıyoruz. ABD şimdi Kürtleri desteklediğini söylüyor. Kendiniz getirip yerleştirdiniz. Türkiye’ye girdiler şimdi. Sosyal barıştan bahsediyoruz. Bunu nasıl yapacağız? Dün başka olan çelişki bunların gelmesiyle başkalaştı. Nasıl yaşayacağız biz? Biz Aleviler için etnik ya da inanç farkı yok. Bizler savaşlara karşıyız. Alevilerin sokağa çıkma gerekçesi budur. Bugün tepki göstermez, direnmezseniz yarın sıra size gelir. Oradaki çocuklar, kadınlar, insanlar bizim çocuklarımız, kadınlarımız ve insanlarımız” diye konuştu. 

‘İNSANLAR YALIN AYAK, EKMEĞİ, SUYU YOK’

“İnsanları kabul edeceksin. Türkse Türk, Kürtse Kürt, Lazsa Laz, Êzidîyse Êzidî diyeceksin. İnançlara, kültürlere saygılı olacaksın. Biz camiye karşı mıyız? Hayır, saygılıyız. Niye karşı olalım?” diyen Aksu, “Ama bunlar herkese karşı. Müslümanlık, İslam adına insanları katlediyorlar. Bunun Müslümanlıkla ilgisi yok. Barış diyeceksin, demokrasi diyeceksin ama Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD’e terörist diyemedi. Yalın ayak yürüyen kadınları, çocukları düşünün. Ekmek yok, su yok. Siz yaşasanız ne olur yaşamasanız ne olur?” ifadelerinde bulundu.

‘ALEVİLER OLARAK ROJAVA’NIN, ŞENGAL’İN YANINDAYIZ’

Dünyanın gözünü, dikkatini buraya çekmek gerektiğinin altını çizen Aksu, insanların barış, kardeşlik, dostluk içinde yaşaması gerektiğini, Aleviler olarak bu sorumlulukla hareket ettiklerini vurguladı. Aksu, ABF olarak yeniden, bir kez daha Rojava’ya, Şengal’e gitmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Gideceğiz. Gitmemiz lazım. Bir biçimde o insanların yanında olduğumuzu göstermemiz lazım” dedi.

‘BİZ ALEVİLERE GÖRE HDP, BARIŞ SÖYLEMİNİ GELİŞTİRMELİ’

Aksu, Türkiye’deki sürecinde Ortadoğu’dan bağımsız olmadığını, yaşananların birbiriyle bağına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın söyledikleri var. Oylarını artırdılar. HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye partisi olmaya doğru sinyaller verdi. Bunu görmek lazım. Kürt arkadaşların da görmesi lazım. Türkiye’de birbirimizi kabul ederek, bir arada yaşama koşullarını oluşturmak lazım. Demirtaş’ın söylemleri önemliydi. Bunların sürdürülmesi lazım. Biz Aleviler olarak demokrasiden, insan haklarına, kültürlere, inançlara saygılı bir aday istedik. İsim vermedik. Bizim, Alevilerin bir adayı yoktu. Son olarak yaptığımız açıklamayla Erdoğan’a oyumuz yoktur dedik. Vatandaşlar Demirtaş’a da Ekmeleddin İhsanoğlu’na da oy verdi. Buradan kazançlı çıkan HDP oldu. Bunun tabana yansıması lazım. Biz Aleviler insana insan diye bakarız. Irkçı, şeriatçı yaklaşımlar toplumu bütünleştirmekten uzaktır.”

Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2014, 08:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER