Amed Barosu, Kobani izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı

Amed Barosu Başkanı Elçi, Kobanê'ye yaptıkları ziyarete ilişkin bilgi vererek, "Şehrin yakınında acilen geçici bir kampın oluşturulması gerekmektedir.

Amed Barosu, Kobani izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı
Amed Barosu Başkanı Elçi, Kobanê'ye yaptıkları ziyarete ilişkin bilgi vererek, "Şehrin yakınında acilen geçici bir kampın oluşturulması gerekmektedir. Bu şekilde Kobanê merkezine yakın kampa yerleşecek sivil halkın Kobanê şehri ve evlerinin inşasına katılım imkanı  bulacaktır" dedi. Elçi, Kürt toplumuna, kişi ve kurumlara, "Her kurumun Kobanê'deki bir kurum binasının, her iş adamının Kobanê'deki bir evin inşasına veya imkanları olan her ailenin Kobanêli bir ailenin evinin yeniden oluşturulmasına katkı sunması veya bunu tümüyle üstlenmesi sorunun çözümüne kalıcı ve önemli katkı sunacaktır" çağrısında bulundu. Elçi, Kobanê Kantonu Eş Başkanı Müslim'in taleplerini de aktardı.


Amed Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan heyet, Kobanê ziyaretlerine ilişkin Baro Adli Yardım Merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Amed Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi, 30 Ocak günü durumu yerinde görmek, hukuk ve insan hakları ile diğer konularda yapılabilecekleri tespit etmek üzere Kobanê'ye ziyaret gerçekleştirdiklerini bildirdi. 

Yaptıkları görüşmelere ilişkin bilgi veren Elçi, Suruç ilçesinde Urfa Valisi İzzettin Küçük, İlçe Kaymakamı Abdullah Çiftçi ve ardından Suruç Belediye Başkanlığında HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ile kısa bir görüşme gerçekleştirdikleri belirtirken, heyetin Mürşitpınar Sınır Kapısından geçişinden sonra burada Kobanê Kantonu Eş Başbakanı Enver Müslim ve beraberindeki bir heyet tarafından karşılandığını kaydetti.

'YOK ETME SAVAŞIYDI'

"Heyetimiz şehirdeki tüm binaların yıkıldığını, şehrin tam bir harabeye dönüştüğünü, şehirde neredeyse hiç sivil insanların yaşamadığını, şehrin tüm cadde ve sokaklarında patlamamış havan mermileri ve diğer savaş artıklarının bulunduğunu, bazı caddelerde insan cesetlerinin açıkta bulunduğunu, şehirde su, elektrik ve diğer altyapı hizmetlerinin tümüyle çöktüğünü ve bu haliyle şehrin bir yaşam alanı olmaktan çıktığını izlemiştir" diyen Elçi, Kobanê Kantonu Halk Yüksek Mahkemesi Başkanı Ferhan Hacı İsa'nın kendilerine verdiği bilgileri şöyle aktardı:

"Bizim bu dünyada kaybedilmek istenilen bir hakkımız var, ayrı bir halk olma, ayrı bir millet olma hakkımız. Kendi iradesini kendi yönetimine egemen kılma hakkımızdır. Suriye rejimi ve uluslararası birçok oluşum bizim bu hakkımızı, irademizi yönetimimize egemen kılma hakkımızı, bizi biz olarak kabul etmelerini isteme hakkımızı kabul etmiyorlar.  Bizim bu anlayışlardan ve bu devletten bir şekilde kopmamız gerekiyor. Kimseye bağlı olarak tanınmak istemiyoruz. Kimseye bağlı olmamalıyız.  Suriye rejimi Baas rejimidir, Arap İslam rejimdir. Bu rejim bizi hiçbir şekilde biz olarak tanımıyor. Bizi biz olarak tanımayan rejim, bizi uluslararası camiada temsil edemez.  DAİŞ (IŞİD) savaşı da bu tanınmamanın, bizi kabul etmemenin sonucu olarak ortaya çıkmış ve DAİŞ’i üzerimize saldırmışlardır. Suriye’deki olayların başlamasından sonra bizim kurduğumuz iyi kötü, kendi kendini idare eden ve yürüyen bir sistem, bir mekanizmamız vardı burada.  Ancak bizi görmezden gelen bizi yok etmek isteyen Baas İslam rejimi anlayışı DİAŞ’i üzerimize saldırdı. Bu savaş bizi görmezden gelme ve yok etme savaşıydı."

'İNSANLIK PROJEMİZ YOK EDİLMEK İSTENİYOR'

Elçi, İsa'nın Kürt toplumunun kendi kendini yönetme iradesini egemen kılmayı istediklerini, Suriye dışındaki tüm Kürt gruplarının da bunu dünyaya duyurmaları gerektiğini söylediğini aktardı. Elçi, İsa'nın şu ifadelerini de paylaştı:

"Kobanê Suriye muhalefetinin içinde telaki edilmemelidir. Biz Suriye içindeki muhalefetin içinde değiliz. Biz Kobanê sistemini kurarken diğer tüm azınlık kesimler ve özellikle dini azınlık kesimleri buraya gelerek Kobanê'de huzur buldular. DAİŞ 388 tane köyümüzü işgal etti. Rakka ile birlikte 420 tane köyümüz DAİŞ’in eline geçti. Bize hayatı yaşanmaz hale getirdiler. Köylerimizi insansızlaştırmak için tümünün alt yapılarını tahrip ettiler. İçme suyu kuyularımızı bile doldurup kapattılar. Bunlar bir insanlığı yok etmek için bize saldırdılar. Bunların derdi İslam falan değildir. DİAŞ insanlarımızın başını kesmek ve öldürmekten ayrı olarak  onları ekonomik olarak da çökertme ve bittirme amacı güttü. Bize bu amaçlarla saldırdı. Bu nedenle tüm dünya Kürtleri olarak uyanık olmamız lazım. Siyasetten yok edilmek istenilen haklarımız unutulmamalıdır. Bu Baas İslam rejimi bizimle birlikte irademizi de ütopyamızı da yok etmek istiyor. Bizim geliştirmek istediğimiz barış içinde çoklu olarak birlikte yaşama şeklinde olan insanlık projemiz yok edilmek isteniliyor. Bizim bu projemiz tüm Kürtler tarafından desteklenmeli ve geliştirilmelidir. Kobani’yi yeniden imarında bize her türlü maddi destek şarttır. Ancak dünyanın bizim bu siyasi irademizi de desteklemesi gerekir."

İsa'nın DAİŞ'e karşı savaşta medeni dünyanın ve kendileriyle birlikte savaşan Türklerin de payı olduğunu belirttiğini aktaran Elçi, İsa'nın "Türkiye Cumhuriyeti'nin ise gözlerini kapatıp, bazı şeyleri görmemezlikten gelmek suretiyle zaferimize dolaylı da olsa katkı sunmuştur" savunmasını yaptığını kaydetti. 

Elçi'nin aktarımlarına göre, İsa, "Yine en büyük destek Kuzey'deki Kürtlerin destekleri ve protestoları olmuştur. Türkiye’den bize gelen gıda yardımının % 80’i Kuzey'deki halkımızın desteği ve yardımları ile olmuştur. Kürtler Güney'i ile Kuzeyi ile bizi tam desteklemişlerdir, bizi yalnız bırakmamışlardır. Bu zafer sadece bizim zaferimiz değildir, tüm Kürtlerin ve uygar dünyanın barbarlığa karşı el birliği zaferidir" dedi.

MÜSLİM: ULUSLARARASI KURULUŞLAR YARDIMDA BULUNMALI

Kobanê Kantonu Eş Başkanı ve aynı zamanda hukukçu olan Enver Müslim'in ise, "DAİŞ saldırıları sonrası göç eden ve kuzeyde yaşamak zorunda bırakılan halkımız şimdi yavaş yavaş geri dönmek istiyor.  Ancak görüldüğü gibi şu an bu kentte yaşamaları ve iaşe ihtiyaçlarının giderilmesi tamamen imkansızdır. Kentin yeniden imarı yılları bulacaktır. Bu nedenle biz öncelikle sınırın bu tarafında bir kamp kurmak istiyoruz.  Geri gelenleri önce oraya yerleştirmek ve acil ihtiyaçlarını bir şekilde bu kampta gidermek istiyoruz" dediğini aktaran Elçi, Müslim'in 'kampın ilerleyen zamanlarda sayıca büyürse ona benzer birkaç tane daha kurulabileceğini, ancak bu konuda medeni dünyanın kendilerine yardım etmesi gerektiğini' söylediğini açıkladı. Elçi, Müslim'in, "Bizim kendi imkanlarımız ile bunu gerçekleştirmemiz mümkün değildir. Uluslararası kuruluşlar bize bu konuda acilen yardımda bulunmalıdırlar. Bu yönde tüm Kürtler elinden gelen yardımı yapmalı ve bulunduğu yerden uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmalıdır" çağrısında bulunduğunu kaydetti.

Elçi, görüşmelerin bir kısmına katılan ve  kendisini 'dozdar Ali' (savcı Ali bey) olarak kendisini tanıtan kişinin ise, ‘‘Fazla bir şey söylememe gerek yok. Her şey gözlerinizin önündedir. Sizin buradan götürebileceğiniz bir tek kare fotoğraf dahi bizim nasıl bir güce ve barbarlığa karşı savaştığımızı göstermektedir. Bu nedenle gelişinizi çok önemsiyor ve değer veriyoruz" şeklindeki sözlerini aktardı.

'ACİLEN GEÇİCİ BİR KAMP OLUŞTURULMALI'

"Böylece arkamızda tamamen yıkılmış, yaşanmaz hale gelmiş, ama barbarlığa karşı insanlık onurunu korumuş ve yeniden küllerinin içinden dirilmek için maddi ve manevi her türlü desteğe ihtiyacı olan bir kenti bıraktık" diyen Elçi, şunları kaydetti:

"Heyetimiz Kobanê DAİŞ ( IŞİD) saldırıları nedeniyle kenti tümüyle terk eden Urfa ve diğer çevre illerde yaşayan sivil halkın, Kobanê'nin DAİŞ ( IŞİD) çetelerinden temizlendikten sonra  geri dönmek için girişimlerde bulunulmaya başlanmış ancak Kanton Başbakanın da yukarıda ifade ettiği gibi halihazırda yerleşime uygun bina bulunmadığından veya çok az bulunduğundan şehrin yakınında acilen geçici bir kampın oluşturulması gerekmektedir. Bu şekilde Kobanê merkezine yakın kampa yerleşecek sivil halkın Kobanê şehri ve evlerinin inşasına katılım imkanı  bulacaktır. 

Kobanê'ye geri dönmek isteyen sivillerin yaşamı için en büyük tehlikelerden biri de, başta mayın, patlamamış havan mermileri ve diğer savaş artıklarının yol açacağı risklerdir. Bunun için uluslararası kurumların ve özellikle kara mayını ve savaş artıklarını temizleme konusunda uzman olan kurumların acil desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. Diğer yandan komşu ülke Türkiye'de halen AFAD tarafından henüz tamamlanan 35.000 kişilik modern bir kamp oluşturulmuş, şimdilik geri dönmek istemeyen veya dönme imkanları bulunmayan Rojavalı veya diğer Suriyeliler için çok önemli bir imkan sunmakla birlikte, geri dönüş için esas yardım ve katkının sınırın öte tarafından Kobanê yakınlarında oluşturulması istenen kampın yapımına sunulması önem arz etmektedir."

KÜRT TOPLUMUNA, KİŞİ VE KURUMLARA ÇAĞRI

Elçi, Kobanê halkıyla dayanışma ve Kobanê'nin yeniden inşası için Kürt toplumu ve bölgedeki kişi ve kurumlara tarihi ve önemli bir sorumluluk düştüğüne dikkat çekerek, "Her kurumun Kobanê'deki bir kurum binasının, her iş adamının Kobanê'deki bir evin inşasına veya imkanları olan her ailenin Kobanêli bir ailenin evinin yeniden oluşturulmasına katkı sunması veya bunu tümüyle üstlenmesi sorunun çözümüne kalıcı ve önemli katkı sunacaktır" dedi.

Amed Barosu olarak Kobanê Adliyesinin ve Barosunun yeniden inşası için üyeleri arasında bir destek kampanyası başlatacaklarını duyuran Elçi, bölgedeki tüm kurum ve imkanı olan kişileri bu yönde Kobanê halkına katkı sunmaya davet etti.

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN DELİLLERİNİ TOPLAYACAĞIZ'

Öte yandan Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi, Kobanê, Rojava ve Suriye'nin diğer bölgelerinde DAİŞ tarafından işlenen insanlığa karşı soruşturulması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından başlatılan soruşturmaya katkı ve müdahalede bulunmak amacıyla insanlığa karşı işlenen suçların delillerini toplamak için çalışma başlatacaklarını, ziyaret ve incelemelerinin devam edeceğini bildirdi.

Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2015, 11:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER