Töre: Öcalan'ın özgürlüğünü savunmak herkesin görevi

Türkiye sol hareketinin öncü kadrolarından Teslim Töre, Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan kaos sürecinin sadece Öcalan’ın felsefesiyle aşılabileceğini belirtti.

Töre: Öcalan'ın özgürlüğünü savunmak herkesin görevi
 Türkiye sol hareketinin öncü kadrolarından Teslim Töre, Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan kaos sürecinin sadece Öcalan’ın felsefesiyle aşılabileceğini belirterek “uluslararası komplonun 16’ıncı yıl dönümünde bütün insanlık Öcalan’ın özgürlüğünü savunmalı” dedi.


PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 16 yıldır zor koşullar altında ürettiği felsefenin halklar acısından ne anlama geldiğini ve artık gelinen aşamada Öcalan’ın özgürlüğünün ne anlam ifade ettiğini Türkiye sol hareketi öncü kadrolarından Teslim Töre ile konuştuk.

ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ INSANLIK SAVUNMALI

Uluslararası Komplonun 16’ıncı yılına girerken Öcalan özgürlüğü halklar acısından ne anlam ifade ediyor?

Öcalan bugüne kadar var ettiği felsefe ile olsun yaptığı politikalarla olsun hiçbir zaman sadece bir ulusu savunmadı. Öcalan kendini bir ulusa tabi tutmamıştır. Bu durum geçmişte de böyleydi bugün de böyledir. 35 yılı aşkındır geliştirdiği bütün politikalar, halklar açısından büyük bir önem taşıyor. Yaptıkları ile tüm insanlığa hizmet ediyor. Bugün insanlığı yok etmek için var olan tüm sistemlere alternatif bir sistem Rojava’da inşa ediliyor ve bütün bir dünya bunu hayretler içerisinde izliyor. Burada yaratılan bu sistem Öcalan’ın ürünüdür. İşte tam bu noktada insanlık onların değerini savunanın özgürlüğünü savunmalıdır.

Siz Öcalan’ı aynı zamanda yakından tanıyorsunuz değil mi?

Evet, kendisini yakından tanıyan birisiyim. Öcalan dünyanın en ücra köşesinde zulüm görüp acı çeken birisinin açısını yüreğinin en derinliklerinde hisseden birisidir. Tüm yaşamını hakların geleceğine adamış sırtında kendi elbisesinden başka bir mal varlığı olmayan bir liderin özgürlüğüne sahip çıkmamak için hiçbir gerekçemiz yok. Öcalan gelinen aşamada insanlıktan yana olan herkesin lideri konumuna gelmiştir. Onu kimse asla bir ulusa bir inanca mensup kılmasın ürettikleri ve var ettikleriyle her şey ortada. Yaptıklarıyla insanlığın ortak değer noktasına gelmişken bizler onun özgürlüğü için ortak ses çıkarmalıyız.

 ÖCALAN’IN TARZININ EŞİ BENZERİ YOK

Öcalan’ın geliştirdiği siyaset tarzını nasıl yorumluyorsunuz?

Öcalan’ın geliştirdiği tarzın dünyada eşi benzeri yok.  Mandela ile benzetilme durumuna tamamen karşıyım. Mandela zindandayken kendi örgütü ile bağlarını Öcalan gibi bu kadar sıkı koruyamadı.  Öcalan 16 yılda kendi örgütüyle birlikte ortak strateji geliştiriyor. Legal alan için siyaset üretiyor, küçücük bir alandan dünyayı çok iyi okuyor buna göre felsefe geliştiriyor. Yeri geldiğinde dört duvardan Ortadoğu’ya yeri geldiğinde dünyanın en ücra köşesine yeri geldiğinde sokak mücadelesine çok iyi uzanabiliyor. Öcalan’ın yaptığını bırakın içeride olan birisi dışarıda olan bir lider bile yapamıyor.  Öcalan uzandığı her alanda var ettiği politikanın aynı zamanda baş aktörlüğünü oynayabilme rolünü elinde tutuyor tüm bunlar değerlendirildiğinde şunu diye biliriz tarz anlamıyla eşi benzeri yok.

BÖLGE HAKLARININ GELECEĞINI ÖCALAN FELSEFESİ KURTARACAK

Peki, bu tarz haklar açısından ne anlam ifade ediyor?

Bakın bugün Türkiye’de ve Ortadoğu’da halkların geleceğini düşünerek siyaset üreten tek bir lider var oda Öcalan’dır. Türkiye’de ilerleyen barış sürecinin tek aktörü, Ortadoğu sarmalında yeni sistemler var ederek hakları bir arada tutabiliyor. Zor koşullarda var edilen bu siyaset hiçbir güce veya sadece bir halka yönelik değil. Durum böyle olunca bölge hakları geleceğini Öcalan’ın var ettiği felsefede görüyor. Rojava modeliyle dünyanın her köşesinde sistemlerin mağduriyetine maruz kalmış haklar kendi geleceklerinin varlığını bu modelde saklı olduklarını gördüler. Biz Marksistler Öcalan’ın geliştirdiği demokratik ulus gibi kavramlar yanaşmaya hiç çalışmadık. Temel felsefede yoktur diye bu gibi kavramları tartışmak suç sayılırdı. Bu kavramları tartışanlar suçlu olarak görülürdü. Ama Öcalan hep bunun dışında davrandı. Demokratik ulus diye bir kavram yarattı ve hakların yüzyıllardır başına bela olan Ulus Devlet dayanağını ortadan kaldırdı. Öcalan’ın geliştirdiği bu felsefe sayesinde Ortadoğu bu kaostan kurtulacak. İşin en ilginç yanı ise halkların için bu felsefeyi üreten neden dört duvar arasında tutuluyor.

ÖCALAN GERÇEKÇİ BIR SİYASET YÜRÜTÜYOR

Peki Öcalan’ın bu siyaseti oluştururken dayanakları neler?

Hiç kuşkusuz Öcalan’ın yarattığı siyaset tarzının pratikte karşılık bulmasının en büyük sebebi gerçekçiliğine dayanıyor. Öcalan tüm koşulları göz önüne alarak iyi analiz yapıyor ve yaptığı bu analizlere dayanarak gerçekçi bir siyaset üretiyor. Öcalan bu tarzıyla Teori ve pratikte yepyeni bir model yarattı. Geçmişte bizlerde siyaset yaparken çıtayı sosyalizme koymuştuk. Bunun altını Marx ve Engels ile doldurmaya çalışıyorduk. Öcalan bunu yapmadı hedefini olması gereken yere değil de, olabilecek yere göre belirledi ve bu durumda hep ona kazandırdı. Yani her zaman gerçekçi ve somut yaklaştı, nesnel olgular neyse ona denk politikalar üretti ve pratikte hep başardı.

ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HALKLAR SAGLAYACAKTIR

O zaman Öcalan kendisine uygulanan komployu boşa çıkardı diyebiliriz miyiz?

Evet kesinlikle. Kendi halkının ve özgürlük hareketinin verdiği eşi benzeri olmayan mücadeleyle bu komplo boşa çıkarıldı. Öcalan’ın tarzını kimse yok edemez. İleride daha iyi göreceğiz hem Öcalan hem özgürlük hareketi çok daha ileri yerlere gelecek. Bakın bugüne kadar onlarca örgüt geldi geçti hiç biri bu kadar tutunamadı. Öcalan özgürlük mücadelesini evrensel bir boyuta taşıdığı gibi özgürlük hareketine dünyada bir aktörlük rolü de kazandırdı. Şimdi tüm bunlar yaşanırken birilerinin kalkıp Genel Af gibi söylemlerde bulunması Öcalan’ın şahsına en büyük hakarettir. Türkiye’de Öcalan öncülüğünde başlayan bir süreç var ve bu süreç içerisinde ileride genel af tartışılabilir deniyor bu durum çok ahlaksızca olur siz kimi ne diye affedeceksiniz. Sen yıllardır hakları yok etmek için bir devlet politikası üret insanları çocukları katlet sonra kalk halkların mücadelesini verenleri affederim de. Bu kabul edilmez. Nasıl ki Öcalan ve onla birlikte yürüyenler bugüne kadar çok şeyi boşa çıkardılarsa şimdi de haklar komplonun bu kısmını da kendi verdiği mücadele sonucunda boşa çıkaracaktır.

DÜNYADA Kİ BİRÇOK LİDER ÖCALAN’IN KONUMUNDAN RAHATSIZ

O zaman uluslararası güçlerin bu konuda yapması gereken ne olmalıdır?

Uluslararası güçler nasıl ki komploda büyük bir rol oynadılarsa boşa çıkarılan bu süreçte de artık üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Öcalan’ın özgürlüğünde rol oynamalıdır. Öcalan’ın konumunun birçok dünya lideri tarafından siyasi çıkarlar nedeniyle kabul edilmek istenmiyor. Öcalan’ın felsefesinin varlığını birçok lideri tedirgin ediyor. Haklar için en zor koşullarda üreten en zor koşullarda pratik alanı yaratan bir liderin varlığı siyasi rant peşinde koşanlar tarafından kolay kabul edilmeyecek bir durum. Tüm bunlara karşı haklar olarak bu süreçte sorumlulukla davranmalıyız. Türkiye ve bölge Öcalan’ın düşünceleriyle şekilleniyor. Bakın Ortadoğu’ya yönelik Öcalan’dan başka kimse politika üretmiyor. Amerika’nın politikası çöktü. Türkiye kendi iç politika sorunlarını çözemiyor. Tüm bu karmaşa içerisinde hem Türkiye yönelik hem bölgeye yönelik tek çözümü Öcalan üretiyor. Ve Öcalan ürettiği bu politikalarla hem Türkiye haklarını hem de Ortadoğu’da zulüm görmüş hakları birleştirdi. Bunun en güzel örneklerinden birisi Halkların Demokratik Partisidir.

HDP ÖCALAN’IN HALKLARA EN BÜYÜK ARMAĞANDIR

HDP’yı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şunu belirterek devam edeyim konuşmamın tamamında Öcalan’ı halklar niye savunmalı dedim. Buna en iyi örnek HDP’nin varlığıdır. HDP Öcalan’ın halklara armağanadır. HDP ile birlikte Türkiye’de her anlamda ezilen, sömürülen, dışlanan herkes kendine yer bulmuştur. Yıllarca var edilmek istenip de yapılmayanı Öcalan HDP ile başardı. HDP ile birlikte Türkiye sol hareketleri ve Kürt Özgürlük hareketi bir araya gelebildi. Bu çok anlamlı ve büyük bir gelişmedir ve bunu ileride daha iyi göreceğiz. Bakın genel seçimlere giderken HDP’nin bu kadar hedefe konulmasının tek sebebi HDP’nin yaratacağı güçten korkulmasıdır. Türkiye’de sistemden mağdur olmuş herkesin adresi HDP olmalı. Kobane’de yaratılan ortak devrimci ruh her alanda yaratılmalı.

KOBANE INSANLIĞIN ONURUDUR

Kobane zaferini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kobane’de elde edilen zaferle birlikte insanlık kazandı. İnsanlığa kaybettirilmek istenen onur kazanıldı. Kobane, dünya devrim tarihine asla silinmeyecek bir not olarak düştü. Kobane ve Rojava devrimi bugüne kadar hiç bir devrim hareketinin çözemediği sorunları çözdü. Kadın sorunun dünyada tek çözüldüğü yer Rojava’dır. Zaferle birlikte Kobane bütün düşmanlarını mahcup etti ve dostlarına bir gurur yaşattı. İnsanlık için unutulmaması gereken bir değerdir.

Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2015, 18:51
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER