KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde bugün yer alan köşe yazısında Eylül ayında yaşanacak siyasi gelişmeler ile anadilde eğitim hakkı için okul boykotunu değerlendirdi.
Kürt sorununun Türkiye’nin temel sorunu olduğunu vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık;  AKP hükümetinin yanılgılı bir şekilde “TRT 6″yı sürekli olarak çözüm için atılan adım olarak gösterdiğini hatırlattı.

Bu gelişmenin yapısal bir çözüm içermediğini vurgulayan Cemil Bayık yazısının devamında şöyle dedi:

ANADİLDE EĞİTİM HAKKI

“Önemli olan, asimilasyon ve kültürel soykırımın durdurulması, hatta yavaşlatılmasıdır. TRT 6 açıldıktan sonra bırakalım asimilasyon ve kültürel soykırımın durdurulması, aksine kültürel soykırım daha da hızlandırılmıştır.”

“Eğer Özgürlük Hareketi’nin mücadelesi olmasaydı kültürel soykırım araçları anadili bitirme noktasına getirirdi” hatırlatmasını yapan Bayık, anadilde eğitimin önemini ise şu cümleler ile ortaya koydu:

“Anadilde eğitim olmadan, yaygınlaşmadan asimilasyon ve kültürel soykırımın durdurulamayacağını göstermektedir. Bu açıdan anadilde eğitimi geliştirip yaygınlaştırmak gerekir. Bu gerçekleşmeden asimilasyon ve kültürel soykırım durdurulamaz.”

Anadilde eğitim için açılan birkaç okulun olumlu olduğunu ancak sorunun temel çözümü için bunun yetmeyeceğini ifade eden Bayık, bu tür çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı.

Türk okullarının boykot edilerek bu sorunun çözümünün gündemleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Bayık bu konuda ailelere çok fazla görev düştüğünü belirtti:

ANADİLDE EĞİTİM HAKKI İÇİN BOYKOT

“Kuşkusuz bu konuda ailelere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu yıl okulların açıldığı hafta yapılan okul boykotu daha önemli hale gelmiştir. Okul boykotuyla Kürt halkının anadilde eğitim talebini yükseltmek aynı zamanda Kürt Halk Önderi’nin demokratik çözüm çabalarına destek vermektir.”

Halkın eylemleri ile AKP’nin çözüm zeminine çekilebileceğini ifade eden Bayık; boykotun sonuç alması için ise şunları kaydetti:

“Eğer okul boykotu gibi çok demokratik eylem güçlü geçerse, AKP’nin bu tür oyalama politikaları engellenir. Yoksa AKP bir buçuk yılda olduğu gibi Kürt sorununun çözümünde ciddi hiç bir adım atmaz. Bu da çatışmaların yeniden şiddetlenmesi durumunu ortaya çıkarır.”

Yazısının devamında Eylül ayının siyasal gelişmeler açısından kritik bir zaman olduğuna da vurgu yapan Cemil Bayık, şöyle dedi:

BAYIK: EYLÜL AYINDAKİ GELİŞMELER ÖNÜMÜZDEKİ YIL VE YILLARI BELİRLEYECEK

“Eylül ayındaki gelişmeler, önümüzdeki yıl ve yılları belirleyecektir. Bu açıdan Kürt halkının iradesini güçlü ortaya koyarak hükümeti demokratik siyasal çözüm yönünde adım atmaya zorlaması gerekir. Toplum mücadele gücü ortaya koymadığı takdirde hiç kimse bu devletin ve hükümetin Kürt sorununun çözümünde adım atacağını beklememelidir.”

Bayık, bu ciddiyetle, bütün demokratik kurumların çaba ve destekleri ile  bir haftalık okul boykotları, milli eğitim müdürlükleri önünü yürümeli dedi.

“Tüm kurumlar bu konuda ortak çaba içine girmeli” diyen Bayık şunları vurguladı:

“Toplum okul boykotu ve yürüyüşler konusunda bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir. Okul boykotları kültürel soykırıma karşı halkın ciddi bir tutumudur. Okul boykotu konusunda hangi siyasi güçten olursa olsun siyasi ve toplumsal kesimlerle görüşülebilir ve eylem ortaklaştırılabilir. Böyle bir eylem ve boykot tüm Kürt toplumunun eylemi olarak gerçekleştirilebilir. Bunun önünde hiçbir engel yoktur."