Cumartesi Anneleri: Acımız da öfkemiz de büyük

Cumartesi Anneleri / İnsanları 518. buluşmalarında 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri: Acımız da öfkemiz de büyük

Cumartesi Anneleri / İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 518. buluşmalarında 10 Şubat 1994’te gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu.

Bu haftaki eylemde dün yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Kiraz Şahin‘i anıldı. Şahin’in kaybedilen eşinin bir mezarı bile olmadığı için babasının mezarının yanına gömüldüğünün ifade edildiği eylemde, Şahin’in mücadelesinin sürdürüleceği mesajı verildi.

Eylemde ilk sözü  Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Ali Kenanoğlu aldı. Kenanoğlu, Şahin’in kaybedilen eşinin bir mezarı bile olmadığı için babasının mezarının yanına gömüldüğünü söyledi.

Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “O’nu ışıklara uğurladık” dedi. Kiraz Şahin’in henüz, söyleyecek sözünün bitmediğini belirten Kırbayır, “Söyleyemediklerini biz söyleyeceğiz, son nefesimize kadar” dedi.

‘Hepimizin saçları burada ağırdı’

Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da Şahin’in mücadelesini sürdüreceklerinin sözünü verirdi.

Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız “Acımız da öfkemiz de büyük. Hepimizin saçları burada ağırdı. Kiraz oğlumla aynı yaşta ama benden önce saçları beyazladı. Sanki kendi kızımı kaybettim. Bizim içimizdeki ateş bir gün sizi de yaksın” dedi.

‘Devletin vicdansızlığını tanıdı’

Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, Kiraz Şahin’in Galatasaray Meydanı’na ilk geldiği günü anlattı. Şahin’in elinde İsmail Şahin’e ait küçük bir fotoğraf ile geldiğini belirten Ali Ocak, “O gün devletten yana bir umudu vardı. Burada yaşadığı polis terörü, saldırılarla adaletin, devletin vicdansızlığını tanıdı” dedi.

Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “Yeminimizi tazeliyoruz, unutmayacağız. Sakın ha üzülme. Sen yapman gerekeni yaptın. Gittin ya, yükümüz biraz daha ağırlaştı, olsun. Bizim İsmail’i de taşıyabilecek gücümüz, azmimiz, irademiz var. Rahat uyu” dedi.

Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren ise, “Bu hafta da bu meydandan bir yıldız uğurladık. Kiraz çocuklarını bu meydanlarda büyüttü” dedi.

Bu haftaki basın açıklamasını Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.

Cüneyt Aydınlar’a ne oldu?

“Üniversite öğrencisi Cüneyt Aydınlar 10 Şubat 1994 tarihinde bir arkadaşıyla buluşmak için gittiği İncirli/Ömür durağında Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltına alınarak Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüş ve gözaltına alınmış bir kişi olarak kayıtlara geçmişti.

“Polis tarafından ağır işkence gören Aydınlar, yer gösterme bahanesi ile Beyoğlu Çukurcuma Kadirler Yokuşu’na getirilmişti. Mahalle sakinleri otuz kadar polis eşliğinde getirilen Cüneyt’in elleri kelepçeli, kan içinde, bir ayağı kırık ve yürüyemez halde olduğunu gördü. Ama o gün polisler ayakta duramayan Aydınlar’ın yer gösterme esnasında firar ettiğine dair tutanak hazırladı.

“Cüneyt Aydınlar o günden beri kayıp. Adalet için Aydınlar Ailesi’nin ve İnsan Hakları Derneği’nin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı.

“Başkomiser Ahmet Erkut, polisler Doğan Özdemir, Mehmet Yalın, Ali Cinal ve İstanbul Emniyet Terörle Mücadele Şubesi’ndeki 3 no’lu TİM’de görev yapan polisler dışında şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmamasına yer olmadığına karar veren Cumhuriyet Savcısı Abdulaziz Özaltan, etkin soruşturma yapmayan Cumhuriyet Savcısı Naim Öztürk ve hakim Refah  Ceran suça ortak.

Güncelleme Tarihi: 01 Mart 2015, 19:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER