PKK lideri Abdullah Öcalan’ın önerdiği ‘Demokratik İslam Kongresi’nin çağrıcıları Amed'de bir araya gelerek, programa ilişkin açıklamalarda bulundu. Sümerpak Resepsiyon salonunda yapılan bilgilendirme toplantısına Hüda Kaya, Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Ayhan Bilgen, din adamları Mehmet Demirtaş, yazar İhsan Eliaçık, DİAY-DER Başkanı Zait Çiftkuran’ın yanı sıra çok sayıda din adamı katıldı.

DİN KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL

Toplantının açılış konuşmasını yapan yazar Hüda Kaya, dinin kimsenin tekelinde olmadığını belirterek, özünde İslam’ın barış dini olduğunu kaydetti. Dinin devlet egemenliğine girmesi ile şiddetin ön plana çıktığını belirten Kaya, kongrede din kadın, din barış ve İslam’ın barış konularının işleyeceklerini söyledi.

İSLAM BARIŞ DİNİDİR

Kaya’nın ardından hazırlanan çağrı metni, üç dilde okundu. Kürtçe Metni Artuklu Üniversitesinden Prf. Dr. Kadri Yıldıdrım, Türkçe metni yazar İhsan Eliaçık ve Arapça metni din alimi Mehmet Demirtaş okudu.

İslam ve barış vurgusunun öne çıktığı çağrı metninin girişinde, “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve karşılıklı birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. (Hucurat:13). -Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizi ve renklerinizi farklı kılması Allah’ın ayetlerindendir. (Rum: 22) -Ey iman edenler, Hepiniz birden barış içerisinde yer alın! (Bakara: 208)” ayetlerine yer verildi.

MEDİNE SÖZLEŞMESİ REFERANS ALINACAK

Metinde, Hz. İbrahim'in şirke karşı verdiği adalet ve özgürlük mücadelesinin beşiği olan Mezopotamya havzası olan modern dönemlerdeki adıyla Ortadoğu coğrafyasının, acı, hüzün, şiddet ve kan deryası içinde olduğu belirtilerek, “Uygarlıkların beşiği olan coğrafyamız her zamankinden daha çok hakka, adalete, birliğe, eşitliğe ve dayanışmaya ihtiyaç duymaktadır.

Hz. İbrahim'in Nemrutçulukla mücadelesinden, Hz. Musa'ya vahyedilen on emirden ve Hz. Muhammed'in pratikte gerçekleştirdiği Medine Sözleşmesinden ilham alarak çağımıza ve coğrafyamıza adalet, barış, özgürlük ve çoğulculuk değerlerini yeniden nasıl taşıyabiliriz? Otoriter, totaliter ve emperyalist modern anlayışlara, politikalara, projelere ve müdahalelere karşı demokrasi, barış, adalet, özgürlük, hukuk ve çoğulculuk değerleri temelinde Ortadoğu’yu bu coğrafyanın bütün inançları, kimlikleri, mezhepler ve kültürleri için huzur dolu bir ev haline nasıl getirebiliriz? Bunları konuşmak, tartışmak istiyoruz.

Coğrafyamızın bütün ilim, irfan, fikir ve entelektüel birikiminden yararlanmak istiyoruz. Alimlerimizden, ariflerimizden, kanaat önderlerimizden, entelektüellerimizden, akademisyenlerimizden, kısacası barış fikri için emeğini ve yüreğini ortaya koyan herkesten öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyoruz” denildi.

SİLAHLAR SUSSUN FİKİRLER KONUŞSUN

“Silahların susup fikirlerin konuşması” çerçevesinde bir araya gelineceğinin belirtildiği çağrı metninin devamında şu ifadelere yer verildi: “Demokratik İslam Kongresi adıyla gerçekleştirilecek toplantıda, “silahların susup fikirlerin konuşması” çerçevesinde, her türlü siyasi, mezhebi, etnik mülahazalardan uzak bir şekilde “Tevhid” mesajının aslında ne olduğu, İslam’ın demokrasi, hukuk ve özgürlükle ilişkisi, “Medine Sözleşmesi” temelinde halkların adil, özgür, çoğulcu ve eşit birlikteliğinin nasıl sağlanabileceği, İslam'da şiddet, savaş ve barışın hükümleri, İslam ve sömürü, İslam ve kadın, İslam ve iktidar, İslam ve ekoloji ve Kürt sorununa ve çözümüne yönelik konuların tartışılması planlanmaktadır”.

Yoğun katılım ile 10-11 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşecek olan Demokratik İslam Kongrensin programı 6 oturumdan oluşacak. Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olan ‘Medine Sözleşmesi’nin ele alınacağı 1. oturumda, ‘Bir arada yaşama modeli olarak Medine Sözleşmesi’nin felsefesi’, ‘Kürt sorunun çözümünde referans olarak Medine sözleşmesi’, ‘Barışçıl ve çoğulcu bir Ortadoğu inşasında bir model olarak Medine sözleşmesi referansında çok kimliklik çok dillilik ve anadilde savunma hakkı (Ortadoğu’yu yeniden Medine yapmak)’ konuları işlenecek.

BİRİNCİ GÜN

2. oturum ise ‘Kur’a ve Hadiselerde Ezen Ezilen İlişkisi’ ele alınacak. İslam'da zalim ve mazlum kavramı, Tarihsel süreç içerisinde ezen devlet ezilen toplum olgusu ve günümüze kadar hakikat, adalet mücadelesi, İslam’ın ezen ezilen çelişkisine çözüm önerisi konuları katılımcılar tarafından tartışılacak.

Barış süreci ve Kürt sorunun çözümü konuları 3. oturumda ele alınacak. Bu oturumda dikkat çeken konu başlıkları, Ortadoğu'daki gelişmeler bağlamında Kürt sorunu ve Rojava, Türkiye'nin Ortadoğu’ya yönelik politikası ve bunun Kürt sorunu üzerindeki etkisi Öcalan’ın 21 Mart 2013 deklarasyonu ve çözüm sürecinde gelinen aşama masaya yatırılacak.

İKİNCİ GÜN

Kongrenin ikinci gününde ‘İslam’da Savaş, Barış ve Şiddetin yeri’ konusu ele alınacak. Oturumun ilk konusu ‘İslam da savaşın yeri ve günümüzdeki iz düşümü’ olurken, ‘İslam'ın barış çağrısı’ ve ‘Günümüz İslam adına uygulanan şiddete doğru bakış’ ele alınacak. İslam’da kadının yeri 5. oturumda tartışılacak. Devamında ise ‘Hadis ve Ayetlerde Kadın’ konuları tartışmaya açılacak olan kongrenin 6. oturumunda Çalışma programının hazırlanması, çalışma gurubunun seçilmesinden sonra sonuç bildirgesi açıklanacak. / anf