Batman’a 3 bin savaş mağdurunun geldiğini belirten Akat Ata, “Şırnak üzerinden gelen 3 bini aşkın Şengalli vatandaşlarımız İŞİD çetelerin zulmünden kaçarak Batman’a intikal etmiş bulunmaktadır. Çoğu pasaportlu olmasına rağmen devletin Êzidi Kürtlere yönelik politikasızlığından kaynaklı sınır kapıları üzerlerine kapanmasıyla Roboski mevkiinden Kuzey Kürdistan’ın farklı illerine dağılmışlardır. 40 yıl önce katliamların yaşandığı coğrafyaya gelen Şengalli Êzidi Kürtler, kendileri bu konuda tedirgin durumdalar. Onun için ilk başta üçer beşer kişilik evlere dağıtmak istedik ancak halen büyük bir kaygı ile yaklaşmaktadırlar. O yüzden belediye kültür ve spor tesislerinde yer açmış bulunmaktayız” dedi.

KIŞ MEVSİMİNİ DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYORUZ

“Şu an Batman’a yerleşen Êzidi Kürtlerin kalıcı bir yaşam alanı oluşturmamız gerekiyor. Çünkü önümüzde kış mevsimi var” diyen Akat Ata, yerel yönetimler ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte kolektif çalışarak demokratik komünal bir yaşamı inşa edeceklerini söyledi. Batman’da bir Ezidi köyünde 3 bin kişilik bir ortak yaşam merkezi oluşturduklarını dile getirerek, “Onun için Batman’a en yakın bir köyde kamp kuruyoruz,  ancak kış koşullarını göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu insanların yaşamını idame edebilecek, umutlarını yükseltebilecek mekanlar yaratmamız gerekiyor. 40 yıl önce boşaltılan Êzidi köylerinde Êzidi yurttaşlarla tekrardan yeni bir yaşam olanağı yaratmalıyız” dedi.

BATMAN HALKI SEFERBER OLUYOR

Batman halkının Şengal katliamı ile birlikte ulusal birlik ruhu ile maddi ve manevi desteğini sürdürdüğünü anımsatan Akat Ata, “Bu konuda Batman halkı da tam bir seferberlik hali içerisinde, ekmeğini, yatağını ve evini savaş mağduru kardeşleri ile paylaşıyorlar. Kominal yaşamın canlandığı Batman’da Êzidi Kürtleri yerleştirdiğimiz köylerde yeni  inşa sürecine tüm halkımızın desteğine ihtiyacımız var. İşletilmeyen o toprakları canlı kılınması için üretime açacağız. Bu topraklar Kürdistan topraklarıdır ve Kürdistan’da bizim ortak vatanımızdır. O nedenle kendilerini burada misafir olarak görmelerine izin vermeyeceğiz, başka bir ülkeye gelmiş gibi görmesinler kendilerini. Şengal’in özgürlüğü için büyük bir direniş söz konusu, onun için savaş mağduru olan halkımız tekrar kendi şehrinde özgür ibadetini yapacağı ve yaşam olanakları bulabileceği güne kadar burada kalacaklardır” dedi.

ŞENGAL İLE ULUS OLMA BİLİNCİ AÇIĞA ÇIKTI

Şengal’in özgürleşeceği güne kadar Êzidi Kürtler, Kuzey Kürdistan’da kendilerine misafir gözü ile bakılmasına izin verilmeyeceğini de söyleyen Akat Ata, “Şengal halkı sahip olmadığı gibi örgütsüz de değildir. Onun için kendilerini yarına taşıyabilecek tüm olanakları yaratacağız. Kardeşliğin pekiştirmesi için toplum maddi ve manevi anlamda seferber olmalıdır. Demokratik kominal yaşamın yanında güvenlik, sağlık ve rehabilite etmeleri için çalışmalar yürütülüyor. Burada aslında işin içinde bir ulus olduğumuzu, bir halk gerçekliğimizi tekrardan kavratılması da var” diye konuştu.