5-7 Mayıs  tarihleri arasında Cumhurbaşkanı'nın Gürcistan gezisine eşlik eden HDP Şırnak Milletvekili Sayın Faysal Sarıyıldız, cezaevlerindeki hasta tutsaklarla ilgili olarak Gül'e bir rapor sundu. Raporda hasta tutsakların durumu, çocuk tutukluların durumu, hasta tutsakların listesi ve tahliye edilen hsta tutsak Ramazan Özalp Belge ile ilgili savcılık kararı yer aldı.

Van Milletvekili Kemal Aktaş,  Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Şırnak Milletvekili Selma Irmak,  Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın hazırladığı raporda, "Yaşamları pamuk ipliğiyle bağlı ağır hasta mahpuslara ilişkin olarak acilen, tartışmaya ve muğlak ifadelere yer bırakmadan bir düzenlemenin yapılması önem arz etmektedir" denildi.

"Sorunun hukuki gereklilikleri bir kenara bırakılıp insani boyutuyla ele alındığında da hükümetin konunun hassasiyetini göz önünde bulundurarak bir an önce kapsamlı bir çözüm geliştirmesi beklenmektedir" talebinin yer aldığı raporda, yapılan düzenlemeye karşın ağır hasta tutsakların serbest bırakılmadığını kaydedildi.

Raporda, ağır hastalık hali nedeniyle tahliye başvurusunda bulunan tutuklu ve hükümlerden sadece yüzde 9,5’inin talebine olumlu yanıt verildiğinin Adalet Bakanlığı tarafından ifade edildiği belirtiliyor.  

Bakanlığın verdiği diğer bilginin ise 21 Mayıs 2013 itibariyle 460 kişi başvuru yapmış olduğu halde sadece 43 kişinin yasadan faydalandığı yönünde olduğunu belirten rapor,  şunları ifade ediyor: "Hasta mahpuslar yasal düzenlemeye rağmen hasta mahpuslar, tahliye edilmemekte, cezaevlerinin olumsuz, hijyenden, gıdadan yoksun koşullarında adeta ölüme terk edilmektedirler. Yaşanan dramın özeti budur. İçlerinde yaşı 70-80 arasında olan mahpuslar da olmak üzere, felç, kanser, ameliyatlı yüzlerce kişi cezaevlerinde ceza içinde cezaya maruz bırakılmaktadırlar."

Raporda "öncelikle olarak mahpusların düzenli ve yeterli tedavi, teşhis, kontrol imkânlarına ulaşmasının güç olması bir yana doktora erişim imkanları dahi yoktur" tepkisi yer alırken, "Mahpus sayısının yüzlerce olduğu hatta iki bini bulan hapishanelerde dahi sürekli doktor bulunmamaktadır" ifadeleri ekleniyor.

ATK BAĞIMSIZ VE BİLİMSEL DEĞİL

HDP raporunda Adli Tıp Kurumu'nu da sert eleştirerek, bağımsız ve bilimsel olmadığını kaydediyor: "Adli Tıp Kurumu, siyasi iktidarları koruyan bir rol üstlenmektedir. Bu nedenle tarafsız davranamayan, verdiği kararlarda, bilimsel ve  objektif kriterlere uygun değerlendirmeler yapmayan Adli Tıp Kurumu’ (ATK) nun halen resmi bilirkişi konumunu sürdürmektedir.. ATK bağımsız değildir, bilimsel değildir. Bu kurum derhal lağvedilmeli ve üniversiteleri temel alan yeni bir yapılanmaya gidilmelidir."

Raporda, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) öncülüğünde hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve serbest bırakılmaları amacıyla gerçekleştirilen kampanya kapsamında toplanan 1 milyon imzanın bir kısmı Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı'na teslim edildiği hatırlatılıyor.

"Aileler tarafından gerçekleştiren diğer görüşmelerden hiçbir netice alınamamış, hasta tutsaklar giderek ağırlaşan uygulamalara maruz bırakılmışlardır" diye ekleyen HDP'li vekiller, raporda uzun tutukluluk hallerine de dikkat çekiyor.

"Uzun tutukluluk halleri insan hak ve hürriyetleri önündeki engellerden birisi olarak da ülke gündeminde yer alan tartışma alanlarından birisidir. Zira bir koruma tedbiri olan tutukluluk halinde aslolan 'geçici olması' halidir. Uluslararası mevzuatta da tutukluluk halinin gereksiz olduğu noktada sona erdirilmesi esastır. Uzun tutukluluk durumunun yol açtığı en büyük hak ihlaline ise hasta tutuklular maruz kalmaktadırlar. Yıllardır giderek sayıları artan hasta tutuklular için hiçbir düzenleme sorunu halletmediği gibi uygulamada da sorunlar hiçbir biçimde aşılmış değildir. Oysa tutukluluk hali bir ceza değil bir önlemdir."

AKP DÖNEMİNDE CEZAEVLERİNDE ÖLÜMLER KATLANARAK ARTTI

Raporda Adalet Bakanlığı'nın verilerine dayanarak cezaevlerinde hayatını kaybeden hasta tutsaklara da yer veriliyor. Buna göre 1997'de 122 hasta mahpus hayatını kaybederken, 2002'de bu sayı 88'e düşüyor, 2009'da 287'ye, 2010'da 307'ye, 2011'de 321'e ve 2012'de 346'ya yükseliyor. 2013 yılında ise 316 hasta mahpus cezaevlerinde hayata veda ediyor.

HER HAFTA BEŞ KİŞİ CEZAEVLERİNDE HAYATINI KAYBEDİYOR

Türkiye hapishanelerinde haftada 5 kişin hayatını kaybettiğini belirten HDP'liler, "Bu ölüm oranı toplumdaki ölüm oranının yaklaşık 4 katı. Yani hapishaneler normal yaşama göre 4 misli daha fazla ölüm riski yaratıyor. Sağlıklı bir tedavi ortamı olmadığı için cezaevleri hasta mahpuslar için adeta ölüm evleri haline gelmiş bulunmaktadır. Ölüm sınırında olan çok sayıda ağır hasta mahpus, tüm girişimlere rağmen serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde hasta mahpus sayısı her geçen gün artarken, mevcut hastaların sayısı ise ölümler nedeniyle her geçen gün azalıyor" diye belirtiyor.

619 HASTA MAHPUS

HDP'nin sunduğu listeye göre cezaevlerindeki 619 hasta mahpustan 220'si ağır hasta statüsünde, diğerlerinin sağlık durumları ise giderek ciddi safhaya ilerliyor.

 Cezaevlerindeki çocukların durumuna da dikkat çeken HDP, "Cezaevlerinde her gün, her an çocuk mahpuslara işkence yapılmakta ve insan onuruyla bağdaşmayan uygulamalarla, çocuk olmalarından kaynaklanan tüm hakları ihlal edilmektedir" diyor.

Bir dizi öneride de bulunan HDP'liler, "Tutukluların da ağır hastalık hali göz önüne alınarak sağlık durumları gözetilerek tutukluluk halinin sona erdirilmesi ve gerekli görülmesi halinde denetimli serbestlik yöntemlerinden birinden yararlanmasına ilişkin değişiklik yapılmasının insanların sağlık hakkının gözetilmesini sağlayacaktır" talebinde bulunuyor.  / anf