Karşı yakada ilk gün

Rojava Kürdistan‘ına 3. gelişim. Bu kez, yasal yollardan; Rojava Devrimi İçin Avukat Dayanışması ile birlikte.

Karşı yakada ilk gün

Dayanışma, devrimin kurumlarını yerinde görmek, anlamak ve dönüşte Türkiye'de hukukçularla ve toplumla paylaşmak için bir ay önce kurulmuştu. Çok hızlı sürede örgütlenip ilk heyetini Rojava'nın Cizire Kantonu‘na gönderdi. Bu ziyaretin yanı sıra Kobanê savunmasıyla dayanışmak için Suruç'ta bu hafta sonu nöbet tutma kararı da aldı. 

Heyette 8 avukat bulunuyor. Daha önce 21 kişilik bir heyet oluşturuldu. Ancak, bölgesel durum ve diplomatik nedenlerle sayı düşürülmek zorunda kalındı. Heyeti 3 gazeteci takip ediyoruz. 

Semelka Sınır Kapısı, zaman zaman açılan Nusaybin kapısı ile kantona açılan iki resmi kapıdan biri. Kızıltepe'deki (Dırbesiye) kapı ise gayri resmi durumda. 

Sadece Rojavalıların, ülkelerine girişlerine izin veriliyor. Hastalık gibi durumlarda saatlerce bekletmenin ardından Kuzey'e geçiş izni veriliyor. Keyfiyet hat safhada. 

 

Semelka Sınır Kapısı‘nda da durum pek parlak değil. Geçişimiz hızlı oldu ancak bu hızda heyetin avukatlardan oluşması ve yanlarında gazetecilerin de bulunmasının etkili olduğu kesin. Yine de, IŞİD'in Güney Kürdistan'a saldırısına karşı  HPG/YJA Star'ın yaptığı halk savunmasının da etkisi kapıların açılmasında etkisinin olduğunu söylemek mümkün.

Kapının sorumlusu olarak heyeti karşılayan Shawket Berbihary, iyi bir diplomasi uyguladı, Türk devleti ile Güney Kürdistan yönetiminin dostluklarını anlattı sıkça. Ayrıca, sınır kapısında insanların yaşamını kolaylaştırma vicdani yükümlülüğünü vurguladı. Bu vicdani yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini çok da gözlemleme şansı olmadı. Diplomatik görüşmenin ardından tenekeden yapılmış küçük bir sandal ile karşı kıyaya, aslında Ortadoğu'da bugünkü hakim toplumsal ve siyasal yaşamın da tam karşısında yükselen Rojava Kürdistan'ına geçiyorsunuz. Ancak geçmek için kıyının her iki yakasında bekleyenlerin varlığı, bir fikir veriyor: Kapıya gelen herkese, heyete olduğu gibi hızlı bir geçiş hakkı tanınmıyor.  

İki dakikayı geçmeyen bir nehir yolculuğunun ardından Rojava Kürdistan'ına ayak bastık. 

Sınırların varlığı, özellikle bir halkın vatanını dörte bölüp içine konulan sınırların manasızlığı ortada. Sınır, bir hançer gibi halkların bağrında. Uğrunda çokça kan döküldü, dökülüyor da. Ancak sizi Rojava'ya getirirken yasal ya da yasadışı yollardan geçtiğiniz her sınır, hem kişisel yaşamınızı hem de ait olduğunuz toplumun yaşamını geride bıraktığınız yer. 

Çünkü, Rojava yeni yaşam; inşası süren yeni yaşam.

Devrimin topraklarında iki farklı dünya ilk adımdan itibaren hissedilir. Dün de öyle oldu. Sandaldan indiğiniz anda tanıdıklarla aynı dili konuşamadığınız halde kurduğunuz diyaloğun insancıllığıdır, samimiyetidir Rojava Devrimi. 

Bu karşılaşmanın ardından daha önce hiç görmediğiniz bir insanın size tüm içtenliğiyle söylediği; Özgür Rojava'ya hoşgeldiniz, sözüdür bu devrimin özü.

Sınırın diğer tarafında bıraktığımız bürokrasinin karşısında insanca kurulan ilişkidir. Rojava'dan bakıldığında karşı yakada kalan gümrük binasından,  diplomatik dile kadar kurulan her ilişki biçimi kabaca "Ben devlet gücüyüm" derken, Rojava mütevazidir, bürokrasinin dışındadır, diplomasinin samimiyetsizliğinin ötesindedir. Devrimin gümrük binası bir konteynerdır örneğin. Bürokrasinin ve diplomasinin karşısında sizi rahat ettirmek isteyen insan duygusudur.

En önemlisi de Rojava'nın gücü, örgütlü olan halkıdır. İnsanın hakikati olan toplumsallığa, komüne dönüş yolculuğudur, hakikati arama mücadelesidir.

Bu yeni yaşamı Rojava'nın, hala devam eden ambargo altında kurduğu gerçeği ise değişmiş değildir. Sınır kapısındaki görevlilerin de anlattıklarına, gözlemlere bakılırsa, Semelka'dan ticari ürünlerin geçişine izin veriliyor ancak zaman zaman kesintiye uğruyor.

Kapıda beklediğimiz sırada, görevlilerden birinin "Şu anda tarihi bir ana tanıklık ediyorsunuz" sözü Rojava'nın içinde bulunduğu durumu özetliyor. Tarihi an; iki çöp kamyonunun KDP'nin bir bölümünü yıktığı, sonra Şengal süreci ile birlikte yeniden inşa edilen köprüden geçişiydi. 

Köprünün hikayesi de ilginç. İki yıl önce inşa edilen köprü, KDP'nin Rojava'ya uyguladığı ambargo politikası kapsamında bir bölümü yıkılmış, böylece geçiş engellenmişti. Ancak anlatılanlara göre, IŞİD'in Şengal saldırısı başlamadan önce KDP, köprüyü onarmayı teklif etti. Ancak daha sonra o köprü, Şengal'deki peşmergelerin Güney Kürdistan'a geçişinde kullanıldı. Anlatılan bu. Bu bilginin gerçek olup olmadığının ötesinde köprünün yeniden açılması iyi olduğu kesin. 

Sık sık kesintiye uğrasa da ticaretin yapılmasını sağlamış.

Sınır kapısında yapılan tek işlem, kimlik bilgilerinin kaydedilmesi. Gelen konuklara üzerinde "Suriye Cizire Kantonu Demokratik Özerk Yönetimi" yazılı bir belge veriliyor. Yönetimin mührü var. Ancak, Rojava kantonları uluslararası alanda tanınmadığı için konukları başka ülkelere girişte zorluk çıkartılmaması için pasaporta mühür vurulmasından imtiha ediliyor. 

Semelka'nın ardından Kuzey Kürdistan'da batıdan doğuya yapılan yolculuğun tam tersi yönünde bir yolculukla Qamışlo'ya varıldı. Aslında Nusaybin'den Qamışlo‘ya geçmek varken, Türk devletinin Rojava politikası ve sınırlar yolu saatlerce uzattı.

Heyetin ilk teması, Qamışlo'da TEVDEM yetkilileri ile oldu. Görüşmeye, Adalet, Maliyet ve Eğitim Bakanlıklarından da katılım oldu. Heyet, geceyi ise Hukuk Akademisi'nde geçirdi. Burada Adalet Divanı ve Yekitiya Star temsilcileri ile görüşmeler geç saatlere kadar görüşmeler gerçekleşti. Türkiyeli ve Kuzey Kürdistanlı avukatlar, Rojava'da inşa edilen adalet sistemine ilişkin bilgi aldı.

Görüşmelerde ortaya çıkan sonuçlar: Adaletin tesisinde Uzlaşma Komisyonları çok temel bir yerde duruyor. Suçu toplumsal bir sorun olarak gören devrim, cezalandırmada, toplumun gördüğü zararı esas alıyor. Cezalandırmadan çok, o suçun nedenlerini ortadan kaldırmak amaç. 

Bir diğer nokta ise kadından yana adaletin de sağlandığı mekanizmaların kurulması. Kadınlarla ilgili adli tüm sorunlarda çözüm organlarını da sadece kadınlar oluşturuyor.

Heyette yer alan avukatların, alışkın oldukları hukuk normları nedeniyle sistemi kavramakta zorlandığını söylemek yanlış olmaz.

Rojava Devrimi için avukat dayanışması, temaslarına devrimin diğer kurumları ile devam edecek.

Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2015, 18:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER