Av. Beştaş: Davalara özgü düzenleme ayrımcılıktır

BDP Eş Başkan Yardımcısı Avukat Meral Tanış Beştaş, yolsuzluk operasyonuyla başlayan yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin olarak, "Kişilere veya davalara özgü değişiklik tartışmasının yapılması, ayrımcılık ve kayırmacılık anlamına gelecektir" dedi.

Av. Beştaş: Davalara özgü düzenleme ayrımcılıktır
BDP Eş Başkan Yardımcısı Avukat Meral Tanış Beştaş, yolsuzluk operasyonuyla başlayan yeniden yargılama tartışmalarına ilişkin olarak, "Kişilere veya davalara özgü değişiklik tartışmasının yapılması, ayrımcılık ve kayırmacılık anlamına gelecektir" dedi.

BDP Eş Başkan Yardımcısı Avukat Meral Tanış Beştaş, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyizoğlu'nun Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yaptığı görüşmelerin ardından "Balyoz ve Ergenekon davalarında yeniden yargılama yapılabilir" açıklamasını değerlendirdi.

Yeniden yargılama tartışmalarının yanlış yerden yapıldığını belirten Beştaş, şöyle konuştu: "Bu ülkede hukukun üstünlüğü hala hüküm süremiyorsa, insanlar haksız yere tutuklanıyor, yıllarca cezaevinde tutuluyorsa, sorunu sadece Ergenekon ve Balyoz üzerinden değerlendirmek yanlıştır. Şu anda binlerce siyasetçi, gazeteci, avukat, belediye başkanı cezaevinde. KCK davalarında binlerce kişi yargılanıyor. Haklarında kesinleşmiş hüküm yok. Ayrıca, yasal değişiklikler, bir iki dava esas alınarak tartışılmaz ve yapılmaz."

Kişilere veya davalara özgü değişiklik tartışması yapılmasının, ayrımcılık ve kayırmacılık anlamına geleceğine dikkat çeken Beştaş, TBB'nin önerilerinin bütün baroları bağlamadığını vurguladı.

Beştaş, şöyle konuştu: "Türkiye'de herkesin hukuk önünde eşitliğini sağlayacak bir mekanizmanın tartışılması gerekiyor. TBB'nin tek başına Ergenekon ve Balyoz davalarını gündemleştirme diye bir yetkisi yoktur. Yüzlerce Kürt avukat da baroların üyesidir. Ben de onlardan biriyim. Bölge baroları var. Herkes aynı düşüncede değil. Kişisel bir açıklama yapabilir, bütün baroları bağlayacak şekilde sadece Ergenekon ve Balyoz davalarını gündemleştirilmesi kabul edilebilemez bir durumdur."

KCK davalarında yargılanan siyasetçilerinin hemen hepsinin "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığını hatırlatan Av. Meral Tanış Beştaş, yapılması gereken düzenlemeler hakkında şunları söyledi: "Siyaset yapmak, örgütlenme özgürlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanmak 'örgüt üyeliği' ile eş değer tutuluyor. TMK'nın ilgili hükümleri olan 220 ve 314. maddelerinin kaldırılması gerekiyor. Aksi halde sadece pansumanlarla, geçici çözümlerle, sadece birilerini kurtarma üzerinden, bazı davaları belirli işbirliği, ittifaklar içerisinde gündemleştirerek, ne Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunulabilir, ne de hukuk devletinin gerçek anlamda yaşama geçirilmesine katkı sunabilir. Bu yalnızca ayrımcı hukuk ve ikili hukuk tartışmalarını güçlendirir." / anf
Güncelleme Tarihi: 08 Ocak 2014, 18:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER