Türkiye'de yarın düzenlenecek olan Cumhurbaşkanı seçimlerinde HDP'nin adayı olan Selahattin Demirtaş, seçim maratonunu İzmir'de noktaladı. Gündoğdu Meydanı'ndaki mitingte onbinlere seslenen Demirtaş'a HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da eşlik etti.
Miting alanında "Ezidiler yalnız değildir", "Şengal Kerbela'dır" dövizleri dikkat çekti.
itingde Ruşen Alkar, MKM sanatçıları ve Yasamenin Göksu'nun seslendirdiği şarkılardan sonra HDP Milletvekiller Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, kitleyi selamladı. Ardından ise Selahattin Demirtaş ve eşi Başak Demirtaş sahneye çıkarak halkı selamladı.
Mitingde konuşan Demirtaş, özgürlüğü fazlasıyla hakkettiklerini belirterek, "Umut ediyorum ki sizlerin bu gayreti ve mücadelesi, yarın sandık başından çıkacak kardeşlik oylarıyla Türkiye'nin önünü açacaktır. Bizler yani bu ülkede eşit adil birlikte yaşamak isteyenler bütün halklar, bütün kimlikler, bütün inançlar, işçisiyle memuruyla, öğrencisiyle işsiziyle çiftçisiyle, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla artık bu topraklarda anavatanımızda birbirimizden korkmadan, kimliklerimizden kaygı duymadan, devletten korkmadan, hükümetten korkmadan yaşamak istiyoruz" diye belirtti.
Devletin tekçi politikası yüzünden halkların birbirinden korkar hale getirdiğine vurgu yapan Demirtaş, "Kim kendi kimliği, inancını, mezhebini, yaşam tarzını inkar ederek yaşayabilir. Her birimiz dünya görüşümüzle, etnik kimliğimizle, inancımızla varız. Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Çerkesiyle, Arabıyla, Romanı, Çingenesiyle bütün zenginliklerimiz yan yana durmayı başarırsak ele ele, yürek yüreğe, omuz omuza mücadele etmeyi başarırsak, aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur. Bakmayın siz, bunlar mezhepçilik üzerine oy devşirmeyi ucuz ve kolay bir politika olarak benimsemişler. Belki oy getiriyor olabilir, belki onları iktidarda tutmaya yetiyor olabilir ama onlar iktidarı güçlendirecek devleti ele geçirecek diye biz birbirimize düşman olmayalım. Bak onlar Aleviyi meydanlarda yuhalatıyorlar. Sünni kardeşlerime sesleniyorum; onlar yuhalattıkça siz Aleviye daha fazla sahip çıkın. Gidin Alevi kardeşlerinizin elinden tutun boynuna sarılın kardeşim deyin. Türkü Kürdü birbirine düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Türk Kürt etnik kimliğinizi sormayın, birbirinize kardeşçe sarılın. Omuz omuza biz bu ülkede eşit adil yaşayacağız deyin. 'Afedersiniz Ermeni' diyorlar, nerde bir Ermeni görseniz elinden tutun, sarılın, kardeşim deyin ki, bunların tekçi faşizan politikalarını halklar olarak siz boşa çıkarın" şeklinde konuştu.
İzmir'in etnik kimlik, inanç ve siyasi düşünce açısından son derece renkli bir topluluk olduğunu ifade eden Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu toplulukların hiç biri diğerine baskı yapmadan, kendi yaşam tarzını diğerine dayatmadan, kendi ideolojik dünya görüşünü dayatmadan birlikte yaşayabilir. Bu topraklarda kemalist ulusalcılar, solcular, sosyalistler de var. İslami düşünceye sahip olanlar, Aleviler de var. Kürt de var, sosyal demokrat da var. Bunların hepsi gerçekliktir. Bunların hepsi birbiriyle diyalog kurmaya, temas kurmaya, insani ilişkiler geliştirerek birbirini anlamaya çalışmalıdır. Birbirini yok etmeye çalışmak, birbirinin alanını daraltmaya çalışmak hiçbirimize huzur getirmez, iktidar özellikle bunu yapıyor. Özellikle tekçilik üzerinden kendini var ediyor, güçlendiriyor."
KİMLİKLER ARASI AYRIMA KARŞI ÇIKIYORUZ
Kimlikler arası ayrımı kabul etmediklerini belirten Demirtaş, "Bizler Halkların Demokratik Partisi'yle birlikte kadın arkadaşlarımızın öncülüğünde bu eşitliği gerçekleştiriyoruz. Düşünün ki bugün siyasal alanda sadece Türkiye için demiyorum bakın arkadaşlar altını çizerek belirtiyorum, dünya da oran olarak birinci partiyiz. Kadın temsiliyetinde dünyanın birinci partisiyiz" diye kaydetti
Kadınların kaderinin evde oturmak olmadığını da vurgulayan Demirtaş, "Hakaret görmek, dayak yemek sokakta katledilmek tacize tecavüze uğramak olamaz. Size biçilen rol üç çocuk doğurun, sesinizi de kesin, yerinize oturun olamaz. Siz onurluca insanca şen kahkahalarınızla toplumun özgür geleceğini yaratacaksınız. Cumhurbaşkanını siz belirleyeceksiniz. Yarın doğru yere mührü basıp kadınlar olarak Cumhurbaşkanı işte kadın temsiliyetine kadın özgürlüğüne önem veren aday olacak diyeceksiniz. Sizler Türkiye'nin yüzde 50'sini oluşturuyorsunuz. Neden sizi yok sayanlara, neden kimliğine hakaret edenlere, gece gündüz meydanlarda kadını yuhalatanlara neden oy veresiniz. İşte kadın arkadaşlar biz size güvenerek yola çıktık. Ve inanıyorum ki kadınların bu seçimdeki tarzı Türkiye'nin önünü açacaktır" dedi.
İZMİR-DİYARBAKIR EL ELE VERECEK
Final mitingini İzmir'de yapmanın çok anlamlı olduğunu da belirten Demirtaş, "Dün Diyarbakır'daydık, bugün İzmir'deyiz. İzmir Diyarbakır el ele vermeli diyoruz. Elbette Antalya, Samsun el ele vermeli. Türkiye'yi, yıpranan kardeşliğimizi, tamir ederek onararak güçlendirmek istiyorsak her yerde bu yeni yaşam çağrısına güç vermek hepimizin boynunun borcu olmalıdır. İzmirli kardeşlerim eminim ki tercihte bulunurken, bütün bu ilkesel yaklaşımları dikkatle ölçüt alacaklardır. Bir tarafta bizim evrensel kriterlere insan hakları ve demokasi süzgecinden geçerek yüzlerce yıllık insanlık değerlerinin biriktirdiği ilkelere bakacaklar, diğer tarafta iki aday da ilkelerini bir tarafa bırakıp koltuk için makam için kendilerini halkın önüne çıkarmış olduklarını görecekler. İzmir halkı ilkelerin yanında mı olacak yoksa ilkeleri bir tarafa bırakıp 'biz diğerine benzemek istiyoruz, ilke umrumuzda değil, bugüne kadar ki mücadele değerleri umrumuzda değil, biz bu koltuğu kazanalım da ilkeler önemli değil' diyene mi oy verecek? İşte bu kadar kritik bir tercihtir. Türkiye artık mevcut durumda tek adamlığa doğru giderken tedbirini almadan demokratik tedbir almadan yürüyemezsin. Demokratik tedbir bugün bizim ortaya koyduğumuz birliktelikle mümkündür. Biz buralardan Türkiye'nin dört bir yanından yeni yaşama dair güçlü bir mesaj çıkarırsak karşımız da tek adam mı olur. Kasımpaşalı mı olur, vız gelir vız. Yeter ki yan yana duralım" şeklinde konuştu.
İzmir halkının iradesinin yüzde 50'ye yakını CHP'den yana olduğunu hatırlatan Demirtaş, fakat yüzde 50 oyun İzmir'i yönetemediğine vurgu yaptı. Merkezi hükümet yani AKP hükümeti İzmir'den yeteri kadar oy almamasına rağmen Ankara'dan İzmir'i yönettiğine vurgu yapan Demirtaş, "İzmir'in bütün çılgın projelerini oradan gerçekleştiriyorlar. İzmir'in tarlasını, bağını, bostanını, bahçesini, doğasını, bütün ekolojik yaşamını tarumar ediyorlar. Bergama'dan tutun Güzelbahçe'ye, İnciraltı'ndan Aliağa'ya kadar aldıkları kararlarla İzmir'i İzmirlilere dar ediyorlar. Fakat belediyenin yetkileri yok, parası yok, meclis karar alamıyor, ne yapacağız peki? Türkiye genelinde yüzde 50 oy alıncaya kadar bu zülmü çekmek zorunda mı? Değil işte yeni yaşam bunun çağrısıdır. İşte değerli İzmirli kardeşlerim özellikle değindiğimiz şey budur. En çok da İzmir'e yakışır. En çok da İzmir bunun faydasını görür. Burada kime oy verdiyseniz, yetki onda olsun. Bak siz belediye başkanı seçmişsiniz ama vali belediyeye sürekli hakaret ediyor. Vali yardımcıları Soma'da olan katliamdan sonra bile yaptıkları açıklamalarla herkesi utandırıyor" diye konuştu.
Gelinen noktanın asla küçümsenmemesi gerektiğini işaret eden Demirtaş, "Yarın sandıklar açıldığında tekçiliğine, ırkçılığına, parasına, arkasındaki tanka, topa, TOMA'ya, gaza, copa güvenenler yanılacaklar. Biz artık Türkiye'nin ana muhalefet hareketiyiz. Hep birlikte bir sonraki seçimde inşallah Türkiye'yi birlikte yöneteceğiz ve gerçek anlamda bir halk demokrasisini demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz" dedi.
