Gire Spi'de hayat normale dönüyor

YPG ve Burkan El Fırat güçlerinin ortak yürüttüğü operasyon sonucunda Girê Spi'nin kurtarılması ardından, hayat normale döndü. İlçede esnaflar dükkanlarını açarken, daha önce savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınanlar ise şu anda dönüş yollarını arıyorlar.

Gire Spi'de hayat normale dönüyor
 YPG ve Burkan El Fırat güçlerinin ortak yürüttüğü operasyon sonucunda Girê Spi'nin kurtarılması ardından, hayat normale döndü. İlçede esnaflar dükkanlarını açarken, daha önce savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınanlar ise şu anda dönüş yollarını arıyorlar. Bir kısım medya tarafından Girê Spi'nin kurtarılması ile birlikte Kürtlerin ilçede kalan Arap, Türkmen, Süryani ve Ermeni azınlıklara yönelik 'etnik soykırım' uyguladığını ise bizzat ilçede normal hayatlarını sürdüren Türkmen ve Ermeniler tarafından yalanlandı. İki gün 'güvenlik' gerekçesiyle kapalı tutulan sınır kapısının ise bugün açılacağı bildirildi. 

Rojava'da Cizîr ile Kobanê kantonu arasında tampon görevi gören ve DAİŞ'in elinde olan Girê Spi'nin düşmesi, bir yandan Kobanê'ye can damarı görevi görecek koridor açılması anlamını da taşıyor. Bu koridorun açılması ile birlikte Kobanê'ye insani yardım malzemeleri gönderilmeye başlandı. 

Girê Spi'nin kurtarılması, bir anlamda da DAİŞ yönetimi altında değişik ceza ve baskı uygulamaları altında yaşamak zorunda bırakılan Müslüman ve gayri Müslüm halkları da sevindirmiş. 

Bazı medya kuruluşlarının ifadelerinin aksine ise Girê Spi'deki azınlık halklar, yeni uygulamaları tam görmese bile, DAİŞ'e alternatif olduğu için yönetimden memnunuyetini dile getiriyorlar. 

'BASKI GÖRMEDİK'

Girê Spi'de hayatın normale dönmesinden sonra çok sayıda Arap aile evlerine ve işlerinin başına döndü. Bunlar arasında yer alan İsmail Ali bir Arap geri döndükten sonra işyerini açtığını söyledi. DAİŞ’in toplumun her kesimine karıştığını, kadınların, erkeklerin giyimine müdahale ettiğini belirten Ali, “Sakal bırakmak mecburiyeti vardı. Kadınlar çarşafsız dışarı çıkamıyordu. DAİŞ kentten gidip YPG gelince önceleri tedirgin idik. Ancak şimdi bir sorun yaşamıyoruz ve normal hayatımıza devam ediyoruz. Şu an daha rahatız" şeklinde konuştu. 

Şeyho Hıdır adlı bir Kürt ise DAİŞ'in Giri Spi'ye almasından sonra şehirde terör estirdiklerini, çok zulüm yaptıklarını söyledi. Hıdır, “YPG bir haftadır şehirde kontrol sağlıyor. Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni bir arada yaşıyoruz. Birbirimize karşı bir ön yargımız yok. Ancak DAİŞ'in örgütlediği bazı Araplar buradaki düzeni bozmak için ellerinden geleni yapıyor. Bizler tüm halklarla birlikte, aynı haklara sahip olarak kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. DAİŞ bir bela idi ve bu bela şu anda def edildi" dedi.

Çatışmalara katılan Bedran Kahraman adlı sivil ise Girê Spi'nin özgürleştirilmesi sırasında Serêkaniyê-Mebruka-Girê Spi karayolunun birçok yerine mayınlar yerleştirildiğini, ancak Serêkaniyê bölgesinden hareket eden güçlerin karayolunun 1 km paralelinde güney kısmından toprak yollar açarak yola devam ettiklerini ve bu şekilde çatışarak Girê Spi önlerine kadar geldiklerini söyledi.  

KENTTE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

DAİŞ'in terk ettiği köyler ve ilçe merkezindeki bazı evler güvenlik gerekçesiyle riskli bölge ilan edilmiş durumda. Köylerin bazılarının girişine mayınlar yerleştirilirken, buraların şimdilik yerleşime açılması engelleniyor. Ancak yapılan mayın araması sonrasında köylere yavaş yavaş gidenlere tanıklık ediyoruz. 

Girê Spi'ye bazı bölgelerde 20 km uzaklıkta bulunan DAİŞ mevzileri olduğu için, ilçe merkezinde de güvenlik en üst seviyeye çıkartılmış durumda. İlçeye giren araçlarda sıkı arama yapılırken, birçok bölgeye kontrol noktaları oluşturulmuş durumda. Aynı şekilde bazı mahallelere de YPG birlikleri geçici seyyar karakollar kurmuş durumda. 

‘GİRÊ SPİ ORTADOĞU'YA MODEL OLACAK, TEPKİLERİ BUNDAN’

Girê Spi'ye heyet halinde gelen ve incelemelerde bulunan  Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi Başkan Yardımcısı Halit Berke, sınır kapısında yaptığı incelemeden kapının güvenlik nedeniyle geçişlere kapatıldığını, yapılan bomba araması sonrası bugün sivil geliş ve gidişlerine tekrar açılacağını söyledi. 

‘Gıre Spi bölgesinde etnik temizlik yapıldığı. Arap ve Türkmenlere baskı kurulduğu’ iddialarını kesin bir dille yalanlayan Berke, “Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Başarılı bir sonuç aldık. Bu başarı sadece Rojava için değil, Suriye için de bir kazanımdır. Burada IŞİD katliam yaptı, işkence yaptı. Zulümüm en büyüğünü yaptılar. Kürdistan üzerinde kirli oyunlar oynadılar. Tel Abyad’ın alınmasıyla Cizre-Kobanê koridoru açıldı. Bu başarı sadece sadece Tel Abyad’da değil, bu bölgede yaşayanların da kurtuluşudur. Biz herkesin burada huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Her düşünceden, milliyetten ve dinden insanlar özgür yaşayacak. Demokratik ve özgür bir Suriye yaratmak için Tel Abyad örnek olsun. Milliyetçi ve faşist kesimler Türkmenlere ve Araplara baskı yapıldığını iddia ediyor. Kimsenin kimliğine, dinine ve rengine bakmıyoruz. Bu projede Arap, Türkmen, Asuri, Süryani ve Ermeniler destek veriyor. Bu proje de Ortadoğu için bir örnektir. Bu iddianın karşısında, iddiaya karşılık herkesin gelip Tel Abyad’a gelmesini ve burada gözlem yapmasını istiyoruz. Dünya biliyor ki bizim buradaki amacımız tek millet, tek din ve tek kültür yaratmak değil, halklarla birlikte burayı yönetmektir. Bu iddialar tümüyle yalandır."

TÜRKMENLER GERİ DÖNÜYOR

Girê Spi sokaklarında görüştüğümüz Türkmenler de, ilçede etnik temizlik yapıldığı iddialarını yalanlıyor. Türkmenler daha çok köylerde kalırken, şehir içinde esnaflık yapanlar da mevcut.  Bunlar arasında yer alan Mehmet Keçel ve kardeşi Hüseyin Keçel, YPG’nin Girê Spi'yi almasıyla ailesiyle Türkiye’ye göç ettiğini iki gün önce geri dönüş yaptığını söyledi. 

Keçel, “Savaştan korkup uçaklar bizi de vurur diyerekten Türkiye’ye göç ettik. Orada yakınlarımız var. Daha sonra geri döndük. Ancak çocuklarım halen Akçakale'de. Ortam sakinleşince onların da gelmesini bekliyoruz" dedi.  

YPG’nin Girê Spi'yi ele geçirmesinden sonra kendilerine herhangi bir zarar vermediklerini ve şu ana kadar Kürt, Arap; Türkmen, Ermeni ayrımı görmediklerini belirten Keçel, “Kardeşlik istiyoruz, barış istiyoruz. Bir arada yaşayalım. Bu milletin insanları birlikte kardeşçe yaşamak istiyoruz. Yanımdaki Arap,  diğeri Kürt. Paylaşamayacağımız bir şey yok” dedi. 

DAİŞ'in uygulamalarına da dikkat çeken Hüseyin Keçel, “DAİŞ Kürtlere baskı yapıyordu, evlerinden sürüyordu. Zekat adı altında zorla para alıyorlardı. Sigara içmek yasaktı. Bizlere ‘hem haram hem de vücuda zararlı’ diyorlardı. Giydiğimiz elbiselerimiz genelde diz altında oluyordu. Bize elbisenin uzun değil, diz üstünde olacak şekilde kısa olmasını belirtiyorlardı. Sakalsız bıyık bırakanlar ise cezalandırılıyordu.  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2015, 18:56
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER