Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) Sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na Suriye ile Kobani ve Şengal’den gelen mülteciler arasında neden ayrım yapıldığına dair soru önergeleri verdi.

Sarıyıldız önergesinde, AK Parti hükümetinin Kobani ve Şengal’den gelenlere ayrımcı politikalar uyguladığını belirterek  “Şengal ve Kobani’den IŞİD vahşeti nedeniyle kaçan yüz binlerce kişinin barınma, gıda ve giysi ihtiyaçlarının büyük çoğunluğu DTK, DBP ve HDP öncülüğünde oluşturulan Kobani Kriz Koordinasyonu tarafından giderilmiştir” dedi.

Cenevre Sözleşmesi

Uluslararası hukukta yer alan ve Türkiye’nin de imzaladığı Cenevre Sözleşmesi’ne göre savaş, afet ve açlık gibi olağanüstü durumlarda bir ülkeye sığınan insanlara sığınmacı veya mülteci statüsünün tanındığını belirten Sarıyıldız, şunları belirti:

“Mülteci statüsü tanınan insanlar o ülkenin insanlarının faydalandığı tüm temel insani haklardan koşulsuz yararlanmaktadırlar. Türkiye ise sadece Avrupa Konseyi üyesi ülke vatandaşlarına mülteci statüsü vermektedir. Avrupa Konseyi üyesi olmayan ülkelerden gelen kişilere ‘geçici koruma’ imkânı tanımaktadır.

“Türkiye, ‘geçici koruma statüsü’ hakkını dahi Kobani ve Şengal’den göç etmek zorunda kalanlar içini esirgemiştir. DİHA’nın ulaştığı ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na ait resmi yazıda sağlık hizmetinden yararlanması gereken 200 bine yakın Şengal ve Kobanilinin sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı yönünde talimat verdiği belirtilmektedir. IŞİD saldırılarından önce iç savaş nedeni ile Suriye’den Türkiye’ye kaçan göçmenlere ‘Geçici koruma statüsü’ verildi.

“Bu statüye göre Suriyeliler, bütün sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek. Ancak ‘geçici misafirlik belgesi’ verilen Kobanili ve Şengalli acil servislerdeki sağlık hizmetleri dışında bir poliklinik ya da serviste sağlık hizmeti alamayacaktır.”

‘Neden farklı muamele gösterilmekte’

Sarıyıldız, Kurtulmuş ve Müezzinoğlu’ndan şu soruları sordu:

* İç savaş nedeni ile Türkiye’ye kaçan Suriyelilere ‘geçici koruma statüsü’ tanınırken, neden DAİŞ soykırımı nedeni ile yurtlarını terk etmek zorunda kalan 200 bine yakın Ezidî ve Kobaniliye ‘geçici misafirlik belgesi’ verilmiştir? Bu çifte standartın

* Hükümetinizin Rojava Kantonlarına ve Êzidî Kürt halkına dönük olumsuz politikaları ile ilgisi var mıdır?

* Türkiye’de Beşar Esad zulmünden kaçanlar ile IŞİD zulmünden kaçanlara neden farklı muamele gösterilmektedir?

* Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma amacıyla kitlesel olarak Türkiye’nin sınırlarına gelen veya sınırları geçen yabancılara ilişkin esasları düzenleyen ’’Geçici Koruma Yönetmeliği’’ne göre ülkesini zorunlu olarak terk edenlerin sağlık, eğitim ve barınma ihtiyaçlarının giderileceği açıkça belirtilmiştir. Bu yönetmeliğe rağmen neden ülkesinden ayrılmaya zorlanmış Kobanililere ve  Êzidîlere “geçici koruma statüsü” tanınmamıştır?

* Mültecilere ilişkin coğrafi sınırlamanın kaldırılması, sığınmacı ve mülteci tanımlarının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi için herhangi bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

* Suriyeli sığınmacılara tanınan sağlık hakkına erişim, neden Kobani’den ve Şengal’den gelenleri kapsamamaktadır? Kobanililer ve Ezidîlerin 1’inci, 2’inci ve 3’üncü basamak sağlık hizmetlerinden yararlanması için Bakanlığınız tarafından herhangi bir çalışma yürütülmekte midir?

* Demokratik Bölgeler Partisi’ne mensup Belediyeler tarafından Kobanililer ve Êzidîler için kurulan kamplarda çalışan gönüllü doktor ve yardımcı sağlık personellerinin Sağlık Bakanlığı tarafından resmi olarak görevlendirilmeleri düşünülmekte midir?