Her çadırda ayrı bir hikaye…

On binlerce insanın topraklarını terk etmek zorunda kaldığı Kobanê’de göçenlerin birçoğu yakınlarını kaybetti.

Her çadırda ayrı bir hikaye…
On binlerce insanın topraklarını terk etmek zorunda kaldığı Kobanê’de göçenlerin birçoğu yakınlarını kaybetti. Suruç’taki çadır kentlerde kalan her insan ayrı bir yaşam hikayesi ile yüreklere işliyor. "Toprağımı savunmaya gidiyorum” diyerek gidip direniş cephesinde yaşamını yitirenler, çeteler tarafından ailesi esir alınanlar,  köy köy çetelerin vahşi saldırılarına karşı koyanlar vs. her çadır ayrı bir hikaye.


Kobanê'ye yönelik DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan ve Suruç'ta kurulan çadır kentlere yerleşen her bir ailenin yaşamı ayrı bir dram ve mücadeleyi anlatıyor. Ailesini DAİŞ çetelerinin elinden kurtardıktan sonra Suruç Belediyesi tarafından kurulan Arin Mirxan çadır kentine getiren Bozo Silêman, tekrar döndüğü Kobanê'de yaşamını yitirirken, yine aynı çadır kentte kalan Reşo ailesinden üç kişi, Hêjîr Köyü'ne yönelik DAİŞ saldırıları sırasında kaçırıldı. Topraklarından uzak, aynı çadır kentte yaşam mücadelesi veren Muhammet ailesi ise saldırıların başlamasıyla üç bölge değiştirdikten sonra Suruç'a geldi.

'TOPRAĞIMI SAVUNMAYA GİDİYORUM'

Daha önce Kobanê kent merkezinde yaşayan Silêman ailesinden Zeynep Silêman, şehre yönelik saldırılarla birlikte göç etmek zorunda kaldıklarını belirterek, 4 kardeşi, anne ve babası ile Suruç'a geçtiklerini aktardı. Çadır kente yerleşmelerinin ardından ağabeyi Bozo Silêman'ın Kobanê'ye döndüğünü belirterek, " Bozo bizi buraya geçirdikten üç gün sonra Kobanê'yi savunmak için geri döndü. Giderken bize fotoğraflarını bıraktı ve 'Toprağımı savunmaya, şehit olmaya gidiyorum' dedi" diye konuştu. Ağabeyi ile gittikten sonra telefonla konuştukları bilgisini veren Silêman, ancak ağabeyinin 10 gün önce DAİŞ'e karşı direnirken bombalı bir saldırıda yaşamını yitirdiğini öğrendiklerini söyledi.

KAÇIRILAN ÜÇ KİŞİDEN HABER ALINAMADI

DAİŞ tarafından bir oğlu ve iki de eşinin yeğeni kaçırılan Medine Reşo ise Suruç'a gelişlerini, yaşadıkları dramın ağırlığıyla aktarıyor. Aylar önce Kobanê'nin Hêjîr Köyü'ne saldıran çeteler, Reşo'nun oğlu Nebu Reşo ve eşinin çocukları olan Evdo ile Muhammet Reşo'yu da kaçırdı. Köye saldıran çetelerin ellerinden zor kurtulduklarını ifade eden Reşo, "Her şeyimizi, araçlarımızı hayvanlarımızı aldılar. 'Köyden çıkmazsanız sizi keseceğiz' diye tehdit ettiler. Önce para istediler, para da verdik köyü de terk ettik ama Nebu, Evdo ve Muhammet'i bırakmadılar" dedi. Daha sonra sınır hattına gelerek Suruç'a geçtiklerini belirten Reşo, kaçırılan üç kişiden de hiçbir haber alamadıklarını söyledi. Topraklarına geri dönmek istediklerini dile getiren Reşo, "Yabancılık zordur. Dönmek istiyoruz. Buralarda ne yaparız nasıl yaşarız bilmiyoruz" diye konuştu.

KALDIKLARI ÜÇ KÖYE DE ÇETELER GELDİ!

Savaşın mağduriyetini yaşayan bir diğer ailesi ise yine Arin Mirxan çadır kentinde bulunan Muhammet ailesi. Kobanê'nin Berxbotan Köyü'ne yönelik çetelerin saldırısı sonucu üç bölge değiştirdikten sonra Kuzey Kürdistan'a geldiklerini söyleyen İdris Şêx Muhammet yaşadıklarını şöyle aktardı: " İlk olarak çeteler tarafından köyümüze saldırı olunca bir süre direndik daha sonra terk etmek zorunda kaldık. Çort Köyü'ne geçtik, oraya yönelik de saldırı olunca Têvşo Köyü'ne gittik. Saldırılar oraya da sıçradı ve en son Kobanê'ye, oradan da sınır hattına geçtik." Sınır hattında askerlerin engeli ile karşılaştıklarını ifade eden Muhammet, 17 gün sonra Suruç'a geldiklerine dikkat çekerek, Kobanê'ye dönmek istediklerini sözlerine ekledi.

Güncelleme Tarihi: 16 Aralık 2014, 18:51
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER