Her yıl 2 bin mülteci yaşamını yitirirken, politikalar halen ‘geçicilik’ üzerine!

Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika'da yaşanan çatışmalar sebebiyle Avrupa'ya iltica etmeye çalışan binlerce kişi denizde boğularak ya da donarak yaşamını yitirirken, denizlere uzak olanlar ise sınır tellerini aşmaya çalışırken katledildi.

Her yıl 2 bin mülteci yaşamını yitirirken, politikalar halen ‘geçicilik’ üzerine!
 Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika'da yaşanan çatışmalar sebebiyle Avrupa'ya iltica etmeye çalışan binlerce kişi denizde boğularak ya da donarak yaşamını yitirirken, denizlere uzak olanlar ise sınır tellerini aşmaya çalışırken katledildi. Mülteci - Der İdari Koordinatörü Pırıl Erçoban, “Dünyada en büyük mülteci sorunu yaşanırken, Avrupa Birliği ise yüklenmesi gereken sorumluluğu yüklenmiyor” dedi.

Dünyada yaşanan savaşlar ve iç çatışmaların mağdurları siviller olmaya devam ediyor. Çatışmalardan kaçan siviller yeni bir hayat kurma umuduyla çeşitli güvenli olmayan ulaşım araçlarını kullanarak Avrupa ve oradan da Amerika ve Kanada gibi ülkelere iltica etmeye çalışıyor. Pek çoğu istedikleri yere ulaşamadan yolda yaşamını yitirirken, özellikle deniz yolunu kullanan mülteciler büyük facialarla karşı karşıya. 20 Haziran Dünya Mültecilerle Dayanışma Günü yaklaşırken, bu insanlık dramı bir kez daha hatırlandı. 1988 yılından bu yana 19 bin 142 insan Avrupa kıyılarına ulaşmaya çalışırken hayatını kaybetti. Sadece 2011 yılında ölenlerin sayısı 2 bin 352. Son 10 yılda 6 bin 707 mülteci Sicilya kıyılarında hayatını kaybetti. 2011 yılında 571 bin mülteci Almanya'ya, 210 bin mülteci Fransa'ya, 194 bin mülteci Britanya'ya 87 bin mülteci İsveç'e, 75 bin kişi Hollanda'ya göç etti.

‘TRAJEDİ HER YIL TEKRARLANDI'

1990 yılında Yunanistan'a gitmek isteyen 20 mülteci, bir yıl sonra aynı yerde başka bir teknenin batmasıyla 6 İranlı göçmen yaşamını yitirdi. İzleyen yıllarda trajediler tekrarlandı. 14 Eylül 1992 tarihinde İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında batan teknede 29 kişi, 15 Kasım 1994'de Muğla'nın Bodrum ilçesi sahilinde 27 kişi, Mayıs 1996'de İzmir'in Gümüldür ilçesi sahilinde 24 kişi yaşamını yitirdi. Haziran 1997'de ise 31 göçmeni taşıyan bir tekne İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında battı ve 16 kişi yaşamını yitirdi ve 5 kişi kurtarıldı. Başka bir döneme bakıldığında ise rakamların değişmeden devam ettiği görülüyor. Ağustos 2003'de Sudanlı ve Moritanyalı göçmenlerden 19 kişi Altınoluk açıklarında boğularak yaşamını yitirdi. Yine Kasım 2004'te 20 kişiyi taşıyan bir tekne Doğanbey açıklarında battı ve 5 kişinin cesedi bulunamadı. Kasım 2005'de İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu 10 kişi boğularak yaşamını yitirdi.

'TEKNELERİN BATMASI SONUCUNDA ÖLÜMLER ARTARAK DEVAM ETTİ'

Nisan 2007'de Kuşadası'na bağlı Güzelcamlı beldesinde teknenin batması sonucu, 6 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Mayıs 2007'de Güzelcamlı beldesinde 17, Ağustos 2007'de Urla'ya bağlı Zeytinli beldesi açıklarında 6 mülteci, Kasım 2007'de Çanakkale'nin Ezine ilçesindeki Yeniköy Limanı açıklarında 3 mülteci teknelerinin batması sonucu boğularak yaşamını yitirdi.

HAVA ŞARTLARI DA ÖLÜMLERE NEDEN OLDU

8 Aralık 2007 tarihinde İzmir'in Seferihisar ilçesinden yola çıkan ve yaklaşık 85 kişi oldukları belirten mültecileri taşıyan tekne, kötü hava şartları nedeniyle alabora oldu. 9 Aralık sabahı, karaya vuran cesetler üzerine başlatılan arama kurtarma çalışmalarında 46 kişinin cesedine ulaşılmış, 6 kişi ise kendi çabası ya da sahil güvenlik ve balıkçıların yardımıyla kurtulmuştu. 7 Eylül 2012 tarihinde İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Ahmetbeyli beldesinin Baradan köyü yakınlarında tahmini rakamlara göre, 100'den fazla mülteci taşıyan teknenin batması sonucu en az 68 kişi yaşamını yitirdi. 26 Şubat 2013 tarihinde Yunanistan'ın Sisam Adası'na gitmek amacıyla yola çıkan ve aralarında Eritre, Filistin, Afganistan uyruklu 33 erkek, 5 kadın ve 6 çocuktan oluşan 44 kişilik mülteci denizde boğulmak üzereyken kurtarıldı. Yine Muğla'nın Bodrum ilçesinden Yunanistan'a gitmek üzere mültecileri taşıyan gemi 25 Temmuz 2013'te Kos Adası yakınlarında battı. Bu faciada yaşamını yitiren 12 kişinin cesedine ulaşıldı. 29 Kasım 2013 günü, Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmeye çalışan Suriye uyruklu mültecileri taşıyan bir bot, Balıkesir'in Burhaniye ilçesi açıklarında battı, biri çocuk 4 kişi yaşamını yitirdi. Yunanistan'a gitmek üzere, İzmir'in Çeşme ilçesi Alaçatı beldesi açıklarında 44 mülteciyi taşıdığı tahmin edilen teknenin batması sonucunda da 1'i çocuk 3 kişi yaşamını yitirdi.

2014 YILINDA 3 BİN 419 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Suriye, Irak, Filistin gibi Ortadoğu ülkeleri ve Kuzey Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli savaş bölgelerinden Avrupa’ya 2014 yılında 207 bin göçmen deniz yoluyla ulaşmaya çalıştı. Avrupa Sınır Dairesi (Frontex) bu kişilerden ancak 182.156 göçmenin kıyılara ulaşmayı başardığını belirtiyor. Asıl çarpıcı olan ise bu yolculuk esnasında ölenlerin resmi verilere göre sayısı 3 bin 419. Bu kişilerin Avrupa kıyılarına ulaşmasının çok düşük bir ihtimal olduğu göz önünde bulundurulduğunda kayıp olarak bilinen 20 binden fala kişinin de ölmüş olabileceği düşünülüyor.

ANF’ye konuşan Mülteci- Der İdari Koordinatörü Pırıl Erçoban, dünyanın en büyük mülteci krizlerinden birinin yaşadığına dikkat çekerek, “Suriye, Afganistan ve Irak’ta bütün sorumluluk bölge ülkelerine yükleniyor. Ürdün ve Lübnan’ın nüfusunun büyük çoğunluğu zaten mültecilerden oluşuyor. Türkiye ve Mısır da bir yandan mülteci verirken diğer bir yandan da mülteci alıyor. Bu kadar büyük bir insani kriz zamanında uluslararası sorumluluğun, olması gerektiği gibi yüklenilmediğini de düşünüyorum” diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin (AB) yüklenmesi gereken sorumluluğu yüklenmediğini belirten Erçoban, “Sadece AB değil, Japonya, ABD, Kanada ve Latin Amerika ülkelerine kadar bu sorumlulukta herkesin yer alması gerekiyor” dedi.

‘MÜLTECİ POLİTİKALARI GEÇİCİLİK ÜZERİNE KURULU’

Suriye ve diğer ülkelerden Türkiye’ye yaklaşık 3 milyon kişinin kaçak yollarla geldiğini söyleyen Erçoban şunlara dikkat çekti: “Bütün bunlara baktığımızda Türkiye’nin mülteci politikası hep geçicilik üstüne. Suriyeliler geçici korumada, diğer halklarda Türkiye’de geçici korumada görünüyor. Bu insanlarda bir boşlukta asılma hissi doğuruyor, gelecekte ne olacaklar, bu politika yüzünden çalışma izni ve eğitim sorunları doğuyor. Dünyanın mültecilere bakışı nedeniyle; insanların umutları kayboluyor.”

Güncelleme Tarihi: 18 Haziran 2015, 16:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER