2014 yılının farklı tarihlerinde katledilen her 3 Kürt kadın öğrencinin katillerinin açığa çıkartılması ve katlediliş nedenlerinin araştırılmasına İran İslam Cumhuriyeti izin vermedi. İran rejimi, Kürt kadın öğrencilerden Şeyda Hatemi’nin ailesine, basına konuşma yasağı getirirken, olayın hiçbir avukat tarafından da araştırılmaması gerektiğini belirtmişti.

İran olayların üzerini örttü

Şeyda Hatemi'nin 1 Mart 2014 tarihinde Urmiye Üniversitesi yurdunda katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. Urmiye üniversitesi Zıraat Fakültesi bölümünde okuyan Kürt kadın öğrenci Şeyda Hatemi, yurt odasında kimliği belirsiz kişiler tarafından katledilmişti. İran İslam Cumhuriyeti Şeyda Hatemi’nin katledilişinin üzerini örttü. 

2014 yılında katledilen Miyanduva Üniversitesi öğrencisi Perwîn Heqirî (21) de kuşkulu bir şekilde yaşamını kaybetmiş ve ölüm sebebi ise içmiş olabileceği kirli bir suya dayandırılmıştı. 

Hemedan Üniversitesi'nde okuyan Seher Çoyni de yurt odasında asılmış bir biçimde bulunmuş ve Çoyni’nin kendi kendisini astığı iddiasında bulunulmuştu. 

Aileler tehdit edildi

Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, İranlı yetkililerin Şeyda’nın ailesine hala net bir açıklamada bulunmadığı ve ailenin tehditlere maruz kaldığı öğrenildi. Olaydan kısa bir süre sonra İran rejimi hiçbir avukatın bu olayın peşine düşmemesi gerektiğini ve olayın kendileri açısından açıklığa kavuştuğunu duyurmuştu. Yine Şeyda Hatemi’nin ailesine de basın yayın organlarına konuşma yasağı getirmişti.

Şeyda Hatemi’nin katledildiği gün, üniversite öğrencileri olaya yönelik tepkilerini üniversite kapısında eylem başlatarak ortaya koymuştu. Öğrenciler İran İslam Cumhuriyeti devlet yetkililerinden katillerin bulunması ve olayın aydınlatılması talebinde bulunmuşlardı. Ancak İran rejimi olaya tepki gösteren yurttaş ve öğrencileri yatıştırmak için, Urmiye milletvekillerinden Abed Fetahi’yi görevlendirdiğini ve olayın onun tarafından aydınlatılacağını belirtmişti. Henüz otopsi sonuçlarını almadan Fetahi o zaman şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “Kendi kendisini öldürmüş. Vücudunda herhangi bir darp izine rastlanmamıştır.”

Daha sonra Şeyda’nın cenazesi Urmiye Xomeyni hastanesinden alınarak ailesine teslim edilmiş ve defin işlemleri İran güvenlik güçlerinin denetiminde gerçekleşmişti.