Seçime bir ay kaldı, gözler HDP'de

Seçimlere bir ay kala seçim meydanları da hareketlendi. Kader seçimi olarak nitelendirilen seçimlerde AKP esas olarak seçim stratejisini HDP'nin barajın altında kalması üzerinde kurarken, MHP ile seçim sonrası olası bir koalisyon ihtimaline karşılık ilişkileri sıcak tutmaya çalışıyor. Gözlerin çevrildiği HDP ise, kendisinin değil alacağı oy ile Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek.

Seçime bir ay kaldı, gözler HDP'de
 Türkiye'de 7 Haziran tarihinde yapılacak olan seçimlere bir aylık bir zaman kaldı. Seçime katılan siyasi partiler meydanlarda çalışmalarını hızlandırırken, YSK'de oy pusulalarını bastı. Bağımsız adayların eklenmesiyle birlikte 1 metreyi bulması beklenen oy pusulalarının ilk sırasında DYP, son sırada ise Bağımsız Türkiye Partisi yer alıyor. Ancak yarış esas olarak 11, 12, 14, 15'inci sıralarda yer alan MHP, HDP, CHP ve AKP arasında geçecek. MHP'nin 11, HDP'nin 12, CHP'nin 14, AKP'nin 15 sırada yer aldığı pusulanın 13'üncü sırasında yer alan Saadet Partisi çatısı altında giren Saadet Partisi ve BBP'nin alacağı oy oranı ise merak konusu.

Seçim meydanlarındaki vatandaşı ikna etme turları devam ederken, yurtdışındaki seçmenler yarın ilk oy kullanma işlemini gerçekleştirilecek. Yurtdışındaki seçmenlerin oy vermeye başlayacağı seçimler için 54 ülkedeki 112 temsilcilikte sandık kurulacak, oy verme işlemi 31 Mayıs'ta sona erecek. Yurtdışındaki 2 milyon 848 bin 652'si oy kullanabilecek ve yurtdışındaki temsilciliklerin yanı sıra 33 gümrük kapısında oy kullanabilecek. 

1950'den beri en önemli seçim


Bu arada siyasi partiler bir yandan vaatlerini anlatırken öte yandan rakipleriyle mücadele yürütüyor. Özellikle sert bir kampanyasının yürütüldüğü 2015 seçimleri 1950'den bu yana yaşanan en önemli seçimlerden biri olarak değerlendiriliyor. Seçimlerin önemini bir yandan AKP'nin rejim değişikliği anlamına gelecek olan "başkanlık" talebiyle yürütmesi, öte yandan muhalefet partilerinin de AKP'nin ülkeyi götürmek istediği istikametti durdurmak için yürüttüğü mücadele belirliyor. Bu açıdan seçim kaderini esas olarak seçim barajı olarak belirleyecek. AKP'nin "yönetimde istikrar" gerekçesiyle savunduğu, muhalefetin, "temsilde adaleti"ni engellediği için eleştirdiği seçim barajı, en çok oyu olan partinin lehine işlemesi nedeniyle, özellikle AKP'ye büyük avantaj sağlıyor. Bu nedenle seçimin belirleyeni, herhangi bir partiden ziyade seçim barajı olacak. 

AKP'nin hedefinde HDP var


AKP 2002 seçimlerinde aldığı yüzde 34 oy oranına karşılık parlamentoda yüzde 65 oranında çoğunluğu elde etmesinin bir benzeri HDP'nin barajı aşmaması halinde tekrarlanacak. Bu nedenle AKP bu dönemde esas olarak seçim stratejisini HDP'nin barajı geçmemesi üzerine kurdu. Meydanlarda HDP karşıtlığı üzerinden mitingler yapan AKP, Kürdistan'da HDP'yi "dini kaldırmak istiyorlar" diyerek suçlamaya çalışırken, Türkiye'nin batı illerinde de "bölücü parti" diyerek hedef gösteriyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün eleştirilere ve itirazlara rağmen devlet imkanları ile AKP lehine yürüttüğü seçim kampanyası da sürüyor. "Gönlümde elbette bir parti var, 400 milletvekili verin" sözleriyle Davutoğlu ile iki koldan çalışma yürüten Erdoğan, Kürt siyaseti ve AKP açısından da kritik olan Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin gibi kritik illerde meydanlara bizzat kendisi çıktı. Erdoğan'ın bu sembol ve kritik bölgelerde miting düzenlemesi, bölgede düşen AKP imajını düzeltmeye yönelik bir müdahale olarak yorumlanmıştı ancak, Erdoğan'da bu bölgelerde umduğunu bulamadı. 

MHP ile flörte başladı


Ayrıca bütün gücüyle HDP'ye yönelen AKP, MHP'ye yönelik ise neredeyse eleştiri bile getirmiyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin memleketi Osmaniye'de MHP'yi eleştirmediği saatlerde; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da Selahattin Demirtaş'ı yuhalatması dikkat çeken önemli unsurlardan biri olarak ön plana çıktı. Yine Davutoğlu en son Ardahan'da MHP seçim bürosunu ziyaret etmesi de AKP'nin seçimlerden sonra olası bir koalisyon olasılığına karşılık MHP ile ilişkileri iyi tutma yaklaşımı olarak yorumlandı. 

AKP için olmak ya da olmamak


Bu atmosferde HDP'nin alacağı oy oranı sadece HDP'nin değli aynı zamanda Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek. Bütün simülasyonlar yüzde 10'luk seçim barajı ve dolayısıyla HDP seçenekleri üzerinden yapılıyor. Şayet HDP barajı aşar mecliste yer alırsa, AKP hak etmediği "konforlu çoğunluğu" yakalamayacağı gibi tek başına iktidar olup olmaması bile muğlak kalıyor. Anayasayı tek başına yapıp Başkanlık sistemini getirmek isteyen AKP'de bu gerçekten hareket ettiği için HDP'nin baraj altında kalması için elinden geleni yapıyor. Her fırsatta, "milli irade" sözünü düstur edinen AKP, HDP'nin mecliste yer almama istemini gizleme gereği bile duymuyor, daha önce "HDP mecliste yer almazsa şahane olur, HDP mecliste olursa sorun olur" gibi çıkışlar yapan AKP kurmayları aynı zamanda sık sık anket sonuçlarını açıklayarak HDP'yi baraj altında göstererek algı yaratmaya çalışıyor. İktidar olup olmamayı da aşan ve kaderini muktedir bir başkanlık düzenlemesine bağlayan AKP varlık ve yokluk meselesine dönüştürdüğü seçimlerde, hedef tahtasına oturttuğu her güce karşı bütün gücünü kullanıyor. 
Güncelleme Tarihi: 08 Mayıs 2015, 09:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER