Taştekin: Devlet YPG’ye teşekkür etmeliydi

Gazeteci Fehim Taştekin, hükümetin klasik devlet refleksiyle davrandığını ve dürüst bir politika gütmediğini vurgulayarak, bunun yerine Rojava’yı tanıyıp, YPG’ye teşekkür etmesi gerektiğini belirtti.

Taştekin: Devlet YPG’ye teşekkür etmeliydi
AKP hükümetinin Süleyman Şah Türbesi’ni YPG güçlerinin desteği sayesinde tahliye ettiği gerçeğini inkar etmesini ANF’ye değerlendiren Ortadoğu uzmanı, gazeteci Fehim Taştekin, hükümetin klasik devlet refleksiyle davrandığını ve dürüst bir politika gütmediğini vurgulayarak, bunun yerine Rojava’yı tanıyıp, YPG’ye teşekkür etmesi gerektiğinin altını çizdi. Başbakan Davutoğlu’nun YPG onayıyla türbenin taşındığı Eşme’yi (Aşmê) Türkiye toprağı olarak ilan etmesini de yorumlayan Taştekin, uluslararası hukuk açısından bunun bir gasp ve işgal anlamına geldiğini hatırlattı.


Süleyman Şah Türbesi’nin YPG güçlerinin sunduğu destek ve yardımla taşındığının hükümet tarafından inkar edilmesinin arkasında iki neden olduğunu belirten Taştekin, “Ordu konusunda oluşturdukları ‘Türk ordusu yüce bir varlıktır, herhangi bir şeyi yapmaya kudretlidir’ imajını bozmak istemiyorlar, bu birincisi. İkincisi ise, PYD, YPG, YPJ hepsini ‘terörist’ olarak ilan etmeleridir ve ‘terör örgütü’ olarak ilan ettikleri bir yapıyla işbirliği içinde olmak kendi içinde çelişki arz ettiğinden inkar siyaseti güdüyorlar” dedi.

“Hükümet başından itibaren PYD, YPG, YPJ için Suriye’nin özgür, özgün yapısıdır diyebilseydi, bütün bunlara gerek kalmayacaktı” diyen Taştekin, ancak bunun yerine PYD’yi önce Suriye rejiminin maşası olarak kamuoyuna yansıtmaya çalıştıklarını, sonradan PKK’nin bir kolu olarak gösterip kendilerini bu şekilde bağladıklarını, en son da DAİŞ devreye girdiğinde, DAİŞ eşittir PYD diyerek kamuoyunda bir algı yarattıklarını hatırlattı. Bu algının hükümetin kendi manevra alanını daha fazla daralttığını kaydeden Taştekin, “Bu konuda daha akıllı davransalardı bugün Süleyman Şah Türbesi operasyonunda PYD’den aldıkları yardım konusunda dürüst davranabilirlerdi, ama artık daha dürüst olma şansları da kalmadığı için bu şekilde yalanlarla yürümeye devam edecekler” ifadesini kullandı.

AKP’NİN BU DÜŞMANCA TAVRIYLA TEMASLAR BERABER YÜRÜMEZ

Hükümetin PYD ile yürüttüğü örtülü temasın dostluk çerçevesinde yürüyen bir ilişki olmadığına işaret eden Taştekin, hükümetin takındığı bu düşmanca tavrın temaslarla beraber yürüyemeyeceğini hatırlattı. Hükümetin Rojava veya kantonlarından biri olan Kobanê ile doğrudan bir savaş halinde olmadığına, ancak dolaylı bir savaş yürüttüğüne dikkat çekti. Taştekin, “Önce Suriye Özgür Ordusu ve diğer yerel bir takım aşiretleri ve IŞİD’i Kürt unsurlarına karşı kullanan hükümet, diğer taraftan da istemediği halde insani yardıma, silah geçişlerine izin vermek zorunda kaldı. Adeta kan kusarak buna evet dedi” diye konuştu. Böyle çelişkili bir ilişkinin devam edemeyeceğini öngören Taştekin, şu anda da hendekler kazılmasının hükümetin Kobanê’ye dönük düşmanlığının hala baki olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi.

‘TÜRKİYE ROJAVA’YI ER YA DA GEÇ TANIYACAK’

Bu samimiyetsiz politikanın ilişkileri kötü etkileyeceğini vurgulayan Taştekin, “Size her türlü güvenlik garantisi veren bir yapıyı peşinen ‘terörist’ olarak damgalamak akıl karı değil. Bunun faturasını ilerde yine Türkiye öder” dedi. Hükümetin içerde süren çözüm sürecini Rojava’daki süreçle çok fazla ilintili gördüğünü de ekleyen Taştekin, “Elbette ilintisi vardır ama bu bence olumlu yönde değerlendirilecek bir ilintidir. Rojava’nın tanınması veya fiili durumun yerleşmesinin, Kürtlerin elini güçlendireceğini ve Türkiye’yi zayıflatacağını düşünen hükümet, burada bir mantık hatası yapıyor. Bu yüzden de Türkiye’deki mevcut inkarcı siyaseti bir başka ülkenin sınırları içinde yaşayan Kürtlere de uygulamaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Geçmişte hükümetin Güney Kürdistan’daki Kürtlere de aynı çelişkili politikayla yaklaştığını ve yıllarca onları aşağılayan bir dil kullandıklarını hatırlatan Taştekin, ancak işlerin değişmesiyle Güney Kürdistan yönetiminin müttefik haline geldiğini belirtti.

“20 yıl sonra müttefik yapacağın bir güce 20 yıl boyunca düşmanlık etmenin bir anlamı yok” diyen Taştekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstelik Rojavalı Kürtler sosyolojik ve tarihsel açıdan Güney Kürdistan’dan çok daha fazla Türkiye ile ilişkilidir. O nedenle o bölgeyle barışmış olmak Türkiye’deki Kürtlerle de barışın yolunu açacaktır. Ama maalesef hükümet klasik devlet refleksiyle o akıllı yorumu yapamadı. Muhtemelen Suriye’deki gelişmeleri asla kendi istediği şekilde yönetemeyecek ve sonunda Rojava’yı er ya da geç kabul etmek zorunda kalacak. Ama 20 yıllık kayıpla, ama daha büyük düşmanlıklarla…”

‘HÜKÜMET YPG’YE TEŞEKKÜR ETMELİ’

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Süleyman Şah Türbesi’nin taşındığı Eşme köyünü Türkiye toprağı ilan etmesi konusunu da değerlendiren Taştekin, uluslararası hukuk açısından bunun bir gasp ve işgal olduğunu vurguladı. Herhangi bir anlaşma olmadan başka bir ülkenin toprağına girip, orası benim diye ilan etmenin hayal olduğunun altını çizen Taştekin, Eşme’nin bir de özel mülk olduğunu ve bu açıdan bu işgalin hırsızlığa da gireceğini söyledi. Bu işgal ve gaspı neden yaptıklarına ilişkin faktörleri sıralayan Taştekin, “Birincisi IŞİD artık Türkiye toprakları için de tehdit arz ediyor. Çünkü Türkiye uluslararası koalisyona katkı vermek zorunda kalacak ve IŞİD’ın hedefinde olmaktan korkuyor. İkinci olarak Türkiye’nin istemeyerek de olsa peşmergelerin ve silahların geçişine izin vermesiyle Kobanê’nin kurtuluşuna etkisi oldu, o nedenle IŞİD Türkiye’ye öfkeli. Üçüncü faktör ise uluslararası koalisyon Mayıs ya da Haziran’da IŞİD’e karşı büyük çapta bir operasyon başlatacak, o operasyondan önce IŞİD’e koz vermemek için askerlerini çekmiş oldu” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin DAİŞ ile yapamadığını tampon bölgeyi bugün Süleyman Şah Türbesi’ne taşıyarak yapmak istediği ihtimaline olanak vermediğini aktaran Taştekin, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın Elysées Sarayı’nda YPG komutanlarını kabulünü hatırlatarak, YPG güçlerinin uluslararası toplum tarafından giderek tanındığını, Türkiye’nin bütün bu gelişmeler yaşanırken aksini yapamayacağının, buna gücü yetmeyeceğinin altını çizdi. Bugün Fransa’nın yaptığını Türkiye’nin gizli saklı, inkar ederek yapmasının yanlış bir politika olduğunu hatırlatan Taştekin, “Türkiye YPG güçleriyle temasını açıkça yapmalı ve Kürtlere teşekkür etmeli” dedi. 

Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2015, 09:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER