Yüksekdağ: O bombalar Türkiye halklarına karşı gönderilmiştir

HDP’nin Hopa mitinginde konuşan Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Adana ve Mersin'deki HDP il örgütlerine yönelik bombalı saldırılara dikkat çekerek, "O bombalar sadece HDP'ye değil, Türkiye halklarına karşı gönderilmiştir" dedi.

Yüksekdağ: O bombalar Türkiye halklarına karşı gönderilmiştir
 HDP’nin Hopa mitinginde konuşan Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Adana ve Mersin'deki HDP il örgütlerine yönelik bombalı saldırılara dikkat çekerek, "O bombalar sadece HDP'ye değil, Türkiye halklarına karşı gönderilmiştir. O bomba barış ve kardeşlik köprüsüne gönderilmiştir. O bomba, Artvin ve Van arasında kurduğumuz kardeşlik köprüsüne gönderilmiştir. Artvin ve Van arasında kurduğumuz kardeşlik köprüsünü yıkamayacaklar" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Artvin'in Hopa ilçesindeki Metin Lokumcu Meydanı'nda düzenlediği seçim mitingi, Laz, Hemşin, Türk, Gürcü halklarının katılımı ile halkların barış köprüsüne sahne oldu. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Giresun, Ordu, Trabzon ve Rize HDP milletvekili adaylarının yanı sıra HDP'lilerin katıldığı mitingde, "Faşizmin barajları Karadeniz'den yıkılacak" pankartı dikkat çekti.

HDP Artvin Milletvekili Adayı Recep Demirci, Lazca yaptığı konuşmasında, "Bizleri yalnız ve suskun sananlar bizim cesaretimizi görsün diye buradayız. Bizim varlık nedenimiz başka bir dünya istememizdir. Bizi mahkûm etmeye çalıştıkları dünya masum değil. Bizler başka bir dünya istiyoruz. Bizler başka bir dünya istiyoruz" dedi. 

Bir diğer aday Avukat Celal Osmanağaoğlu ise Hemşin dilinde yaptığı konuşmasında, barış ortamının geliştirilmesine vurgu yaparken, "Hangi gözyaşının ırkını soruyorlar. Hangi gözyaşı için bu Türk bu Kürt diye soruyorlar. Bizler, barış ortamının sağlanmasını istiyoruz. Barış için buradayız. İşte meydan işte Hopa" diye konuştu.

Kısa konuşmaların ardından Figen Yüksekdağ konuşmasını yaptı. Konuşmasına, "Denizin ve özgür Karadeniz'in evlatları, Metin hocanın yoldaşları hepiniz hoş geldiniz" diyerek başlayan Yüksekdağ, sanatçı Kazım Koyuncu'nun, "Dünyanın bütün toprakları bizimdir. Tüm şarkılar bizimdir. Tüm topraklar memleketimizdir" sözünü hatırlatarak, "İşte bu topraklar, büyük insanlığın topraklarıdır. Bizler yarın büyük zaferle Meclis'e gidecek olanlar her yerdeyiz" dedi.

"Bizler bir yaşamı bir şiir gibi yaşamak ve okumak için bir araya geldik" diyen Yüksekdağ, şunları aktardı: "Bu toprağın insanların yeri geldiğinde bir şiir gibi bir destan gibi direnmeyi de kazanmayı da çok iyi bilir. Darbenin en karanlık günlerinin en acı günlerini Artvin Hopa halkı çok iyi bilir. Yine canımızı o darbenin ardından gerçekleştirilen katliamda yitirdik. Bu topraklar o karanlıklar içinden kendi kültürüne sahip çıkarak geçmeyi başardı. Bu topraklarda yaşamını kaybeden devrimcileri anmadan geçmeden istemiyorum. Karadeniz'in tüm devrimci evlatlarını saygı ile anıyorum. Bazen bize baktıklarında gücümüzü merak edenler bu gücümüzü nereden aldığımızı merak edenler oluyor. Biz bu gücü bu direnci yıllar boyunca eğemediğiniz, bükemediğiniz, işte yitirdiğimiz yoldaşlarımızdan alıyoruz." 

Yüksekdağ, yolsuzluk operasyonlarına da yer verdiği konuşmasında, "Bizim çuval çuval dolarlarımız yok, ayakkabı kutularında sakladığımız paralarımız yok, örtülü ödenekten beslenmiyoruz. İşte bizim tek mirasımız bizim tek mirasımız direnenlerdir. Bizler güçlüyüz ve kazanacağız. Bizler hiçbirimiz sadece bu meydandan ibaret değiliz. Her yerde bizleri destekleyen yanımızda yürüyen milyonlar var. HDP'nin barajlarla akışı kesilmeye çalışan ırmakları birleştirdi. Bütün nehirler Akdeniz'de Karadeniz'de başlayacak" diye belirtti.

AKP'nin uyguladığı politikalar ile Karadeniz'in faşizmin arka bahçesi haline getirilmeye çalışıldığını ifade eden Yüksekdağ, "Oysa Karadenizli halklar farklılığın ve farklılıktan doğan zenginliğin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Irkçılığın arka bahçesi haline getirilmeye çalışılan Karadeniz topraklarını halkların ve eşitliğin bahçesine dönüştüreceğiz. Hiçbir faşist odak, sizin farklılık içeren bu coğrafyasında kendisine yer bulmayacak. Karadeniz'in zenginliği ve çeşitliliği yan yana duruşu kazanacak. Bu topraklar üzerinde barışı ve kardeşliği inşa etmek o kadar kolay ki, yeter ki AKP'nin ırkçı şoven politikalarını aradan çıkartalım. 7 Haziran'da bu iktidar aradan çekildikten sonra barışın ve kardeşliğin önündeki engel olmaktan çıktıktan sonra da hem Karadeniz hem de bütün Türkiye halkları eşitlik bahçesini kazanacak" vurgusu yaptı. 

AKP iktidarının sosyal ve ekonomik politikalarına da değinen Yüksekdağ, "AKP yeni yeni kumpaslar düzenliyor. Bakın seçim sürecinin başında Ağrı Diyadin'de provokasyon düzenlendi. Sanmayın ki o büyük provokasyon sadece Ağrı halkına karşı yapılmıştır sanmayın. O provokasyon Artvin halkına karşı da yapılmıştır. AKP Karadeniz'e, Anadolu'ya asker cenazeleri gelsin istedi. Ağrı Diyadin'de bu komployu boşa çıkaran Kürt halkı oldu. Askerlere göğüslerini siper edenler bizim partili arkadaşlarımızdı. Orada bir arkadaşımızı kaybettik. Onlar kardeşlik kalkanı olmasaydı o gün askerlerin bir kısmı evlerine cenaze olarak gönderilecekti. Biz o gün o provokasyonu boşa çıkardık" dedi. 

Mersin ve Adana'daki HDP il binalarına yönelik bombalama olayını da değerlendiren Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Oraya bomba gönderenler sadece HDP karşıtı değil bütün Türkiye halkına karşı o bombaları gönderdi. O bombalar barışa, kardeşliğe gönderildi. O bombalar sadece HDP'ye değil. Türkiye halklarına karşı atılmıştır. O bomba barış ve kardeşlik köprüsüne gönderildi. O bomba, Artvin ve Van arasında kurduğumuz kardeşlik köprüsüne gönderildi. Artvin ve Van arasında kurduğumuz kardeşlik köprüsünü yıkamayacaklar. Türkiye halklarının barışı ve kardeşliği HDP çatısı altında biraya geldi. Bize saldıranlar bizi baraj altına itmeye çalışanlar, bizim Van'la Artvin arasında kurduğumuz köprüyü yıkmayacaklar." 

AKP'nin Karadeniz'e yönelik politikalarına ilişkin de konuşan Yüksekdağ, "Siyasi iktidar Karadeniz'e her baktığında insan görmedin, çay işçisi görmedin. Satılacak su gördün, parsel parsel yağmayacak emek gördün. Bu topraklara her baktığında bu güzel yaylaları görmedin yok edilecek tahrip edilecek alanlar gördün. Bu Karadeniz'de halen balıkçılık yapanları görmedin. Burayı sömürülecek bir su ve zenginlik kaynağı gördün. Bizler o Meclis'in kapısından girdiğimizde Karadeniz'in fındık ve çay üreticisi de hak ettiği yaşamı kazanacak. Çay üreticisini yok etmeye çalışıyor. Çay üreticisi direnecek ayakta kalmaya çalışıyor. Tüm yağmaya rağmen çay üreticisi yine ayakta. Onlar kafalarına koymuşlar çayı yok edecekler. Ama onların hayalleri gerçekleşmeyecek. Ama bizler de bu siyasi iktidara yenilgiyi tattırmayı kafamıza koyduk. Bunu 7 Haziran'da yapacağız" diye konuştu.

Yüksekdağ son olarak, seçimlerde Karadeniz'in tarihinin yeniden yazılacağını belirterek, "Bizler Antalya'dan Hatay'dan Çanakkale'ye kadar bütün Türkiye'yi kocaman açtığımız kollarımızla saracağız. Bizi çekmeye çalıştıkları şiddet ortamına düşmeden bu barajı aşacağız. Hepimizin yolu açık olsun. Serkeftin ji were" ifadelerini kullandı. 

Miting, "Çayda kotaya sömürüye son", "Bizler HDP bizler Meclis'e", "Yaşasın halkların kardeşliği" ve "Seni başkan yaptırmayacağız" sloganları ile çekilen horonlarla sona erdi.  / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 22 Mayıs 2015, 09:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER