Irak’ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık referandumu sonrası dengeler değişirken, Irak Başbakanı Haydar el Abadi gelecekte atmayı planladıkları adımları açıkladı.

Abadi, peşmergenin ‘ya Irak ordusunun parçası haline geleceğini ya da bölgede küçük bir yapıya dönüştürüleceğini’ savundu; Türkiye’nin de ‘Erbil’le doğrudan temas kurarak hata yaptığını kabul ettiğini’ öne sürdü.

‘ANKARA HATASINI KABUL ETTİ’

Abadi, İngiliz gazetesi The Independent’ın kıdemli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn ile söyleşisinde, IKBY’nin bağımsızlık referandumu öncesinde Türkiye’nin Erbil’le doğrudan siyasi ve ekonomik ilişkiler kurduğunu hatırlatarak, ‘referandum sonrasında yaşanan süreçte Ankara’nın hatasını kabul ettiğini’ savundu.

Abadi, Türkiye ile Irak arasındaki tüm sınır geçişlerinin kontrolünün Bağdat’a devredilmesi gerektiğini belirterek, ‘birkaç sembolik geçişin merkezi yönetime verilmesiyle tatmin olmayacaklarını’ söyledi.

‘PEŞMERGE ÇOK KALABALIK OLMAMALI’

Irak Başbakanı’nın söyleşide ele aldığı bir diğer nokta da, IŞİD’e karşı ABD’yle işbirliği yapan peşmergenin geleceği oldu. Erbil yönetiminin ‘300 bin peşmerge var’ açıklamasını ‘gerçekçi bulmadığını’ ifade eden İbadi, “Kürdistan’daki birçok yetkili bana küçük bir silahlı gücün bulunduğunu, kalanların ise evlerinde oturduğunu söylüyor” iddiasında bulundu.

Federal hükümet çatısı altında görev yapacak peşmege güçlerini maaşa bağlamaya hazır olduğunu ifade eden Abadi, “Eğer kendi küçük yerel silahlı güçlerinin olmasını istiyorlarsa, bu silahlı güç çok kalabalık olamaz. Bu silahlı gücün parasını da kendileri ödemeli. IKBY, federal hükümet tarafından yapılan ödemeler için dipsiz kuyuya dönüşmemeli” diye konuştu.

Abadi ayrıca Erbil yönetiminin yaptığı harcamaların merkezi yönetim harcamalarıyla aynı standartlarda denetlenmesini istediğini ifade etti.

COCKBURN: ÖZERKLİĞİN SONU GELİYOR

Cockburn ise söyleşiye yer verdiği analizinde, ‘Irak Başbakanı’nın taleplerinin tümünün yerine getirilmesi halinde IKBY’nin özerkliğinin fiilen ortadan kalkacağı’ yorumunu yaptı. “Iraklı Kürtlerin bu taleplere karşı çıkması kolay olmayacak çünkü Kerkük olayının ardından kendi içlerinde bölünmüş vaziyetteler” diyen Cockburn, şu yorumu yaptı:

“1980 yılından bu yana ilk kez Kürtler tüm komşu ülkelerin desteğini kaybetmiş durumdalar. ABD ise Iraklı ve Kürt müttefiklerinin birbirine düşmesini endişeyle izlemenin dışında bir pek şey yapmıyor. [Mesud] Barzani Washington’ı hesapsızca Erbil ve Bağdat arasında bir seçim yapmaya zorladı. ABD’nin Irak devletini tercih edeceği başından belliydi.” (BBC Türkçe)