Cumartesi Anneleri, 489. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, Amed’de kaybedilen Hüseyin ve Hasan Saçaklıdır kardeşlerin akıbetleri soruldu, sorumluların yargılanması istendi.

Hüseyin ve Hasan Saçaklıdır, 1 Ağustos 1996 tarihinde kendilerine ait özel araçla Diyarbakır'a gitmek üzere Silvan'dan yola çıktı. Akşam eve dönmeyince aileleri onları aradı, Silvan Emniyet Müdürlüğü, Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Valiliği başta olmak üzere çok sayıda resmi kuruma başvuru yaptı.

27 Ağustos'ta Saçaklıdır kardeşlerin otomobili Dicle Tıp Fakültesi Acil Servisi'ndeki polis noktasının önünde terk edilmiş olarak bulundu. Ailenin savcılığa yaptığı başvuru yıllarca işleme konulmadı. Son çere olarak Başbakanlığa başvuru yapıldı ancak, "Olayın araştırılması için yeterli bilgi yoktur" denilerek geçiştirildi. Refah Partisi belediye meclis üyesi olan Hüseyin Saçaklıdır ile kardeşi Hasan Saçaklıdır, 18 yıldır kayıp.

‘KÜRTLER NE YAPTI Kİ SİZE IŞİD’İ BELA ETTİNİZ BAŞIMIZA’

Cumartesi eyleminde ilk olarak, gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun konuştu. Başbakan Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş'ı hedef alarak "Zaza" demesine atıfta bulunan Tosun, "Biz var oldukça, bizi inkar edenlere inat anadilimizde konuşacağız" diyerek, Kürtçe konuştu. Yıllar önce Kürt halkının köylerinin yakıldığını, katledildiğini hatırlatan Tosun, bu katliamın bugün Şengal'de sürdüğünü söyledi. Tosun, "Kürtler ne yaptı ki size IŞİD'i bela ettiniz başımıza" diye sordu. Yaşanan acıyı yüreğinde hissettiğini ve eski günlerine döndüğünü söyleyen Tosun, gözyaşlarını tutamadı, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz sadece anadilimizi konuşmak istiyoruz, kültürümüzü var etmek istiyoruz. BM'ye, Avrupa ülkelerine, dünyadaki herkese sesleniyorum; biz insanız diyorsanız elinizi vicdanınıza koyun, bu katliama sessiz kalmayın."

Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, kayıp yakınları olarak, sadece kayıpları için değil, insanlığa karşı işlenen tüm suçlara karşı oturduklarını, yıllarca özgürlük, adalet ve eşitlik istediklerini söyledi. Ortadoğu'da bir vahşet yaşandığını kaydeden Ocak, tüm egemenlerin bu vahşete çanak tuttuğunu belirtti. Ocak, Başbakan Erdoğan'ın Filistin için sarf ettiği sözlerin "iki yüzlülük" olduğunu ifade ederek, "Filistin için sahte gözyaşları döküyor, IŞİD katliamına sessiz kalıyor" dedi. Ocak, hükümetlerin ve devletlerin bu tutumlarını kınadı.

Eylemde, Amed Koşuyolu Parkı'nda yapılan oturma eylemine katılan Saçaklıdır ailesinin gönderdiği mektup okundu. 18 yıldır kayıpların bulunması, barış ve kardeşlik için mücadele ettiklerini belirten Saçaklıdır ailesi, "Kayıplar ortaya çıkmadan Türkiye'de adalet ve hukuktan bahsedilemez, kalıcı barış inşa edilemez" dedi.

'SORUMLULUKTAN KAÇAMAZSIN'

Haftanın metnini Cumartesi insanlarından Ebru Kaya okudu. Saçaklıdır kardeşlerin kendi partilerinin iktidar olduğu Refahyol hükümeti döneminde kaybedildiğini hatırlatan Kaya, şunları söyledi: "Abdullah Gül, hükümet sözcüsüydü. Tansu Çiller başbakan yardımcısı, Necmettin Erbakan başbakan, Mehmet Ağar içişleri bakanı, İsmail Hakkı Karadayı genelkurmay başkanı, Osman Olgun Silvan ilçe emniyet müdürü, Emir Durmaz Diyarbakır valisiydi. Başbakan Erdoğan'a sesleniyoruz, benim iktidarımda olmadı diyerek sorumluluktan kaçamazsın. Hüseyin ve Hasan Saçaklıdır'ın 18 yıldır gizlenen akıbetinin 12 yılı sizin iktidarınızda geçti."

Kaya yarın cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandık başına gidecek olan halka seslendi: "Haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği desteklemeyin. Seçme gücünüzü adaletten, insan haklarından, demokrasiden yana kullanın."