Kayıp yakınları devlete hesap sordu

Amed, Batman, Yüksekova ve Cizre'de devlet tarafından 'kaybedilenlerin' akıbeti soruldu. Eylemlerde, devlete hesap verme çağrısında bulunulurken, Paris Katliamı da protesto edildi.

Kayıp yakınları devlete hesap sordu
Amed, Batman, Yüksekova ve Cizre'de devlet tarafından 'kaybedilenlerin' akıbeti soruldu. Eylemlerde, devlete hesap verme çağrısında bulunulurken, Paris Katliamı da protesto edildi.


AMED

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemleri bu hafta da devam etti. Eylemde, 1994 yılında Dersim’in Hozat İlçesi Boydaş Köyü Dereköy Mezrası’nda, köyünü terk etmesi tehditlerine maruz kalan ve terk etmeyince askerlerce evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Çiçek’in akıbeti soruldu. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirilen eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Mezopotamyada Yakınlarını Kaybedenler Derneği (MEYA-DER) yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Din Adamları Derneği (DİAY-DER) üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. 

İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şube Başkanı Raci Bilici, bu topraklarda adaletin sağlanması ve onurlu bir yaşamın tesisi için 309 haftadır oturma eylemlerini düzenlediklerine dikkat çekerek, kayıpların ve faili meçhul cinayete kurban giden insanların faillerini ve dönemin güvenlik birimleri ile siyasi sorumluluklarını deşifre ettiklerini belirtti. "Ancak buna rağmen devlet ve AKP hükümeti bu konuda hiçbir adım atmadı" diye ekleyen Bilici, hükümete şöyle seslendi:

HÜKÜMETE UYARI

"Siz failleri biliyorsunuz, siz kayıplarımızın nerede olduğunu biliyorsunuz. Bunları açıklayın. Eğer açıklamazsınız, sizde '90’lı yıllarda işlenmiş bu kayıp olaylarının ve cinayetlerin ortağısınız. Devlet sizin elinizde, bu politikalarda devlet eliyle gerçekleşti. Hem sizin döneminizde, hem de sizde önceki dönemlerde Kürdistan’da işlenmiş bu cinayetlerden, katliamlardan sorumlusunuz. Devletin odalarındaki arşivlerde, ne olduğunu siz çok iyi biliyorsunuz. Siz katliam yaptınız. Katilleri tek tek yargı önüne çıkaracaksınız ve bizde hesap soracağız.”

'FRANSA, TÜRKİYE'NİN ROLÜNÜ AÇIKLAMADI'

Paris Katliamı'na da değinen Biliici, "Bu katliamları gerçekleştirenleri sert bir şekilde kınıyoruz. Bu katliam insanlık dışıydı. Halkın gönlünde sevilen insanlardı ve halkın gözü önünde katledildiler. Fransa bu katliamın üzerine gitmedi. Türkiye’nin bu katliamdaki rolünü açıklamadı. Bu katliamlar aydınlatılmadıkça, yine olacaktır” diye konuştu.

İHD Amed Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Av. Abdullah Zeytun, Dersim İli Hozat İlçesi Boydaş Köyü Dereköy Mezrası’nda ikamet eden Hasan Çiçek'in, köylerini boşaltmaları yönünde birçok kez tehditlere maruz kaldığına vurgu yaparak, köyü boşaltmayan Çiçek'in, “yol göstermesi“ bahanesiyle askerlerce 10 Ekim 1994 tarihinde evinden alındığına dikkat çekti. Çiçek’in eşi Zeynep Çiçek'in, eşinin götürüldüğü istikametten silah sesi duyduğunu bildiren Av. Zeytun, "Bu tarihten sonra eşinden bir daha haber alamadı. Eşini bulmak için çeşitli girişimlerde bulunan Zeynep Hanım, bir ay sonra yakılmış bir ceset bulunduğu haberi üzerine, eşi olabileceği düşüncesi ile teşhis etmek istedi. Zeynep Hanım, cesette bulanan kol düğmelerinden, cesedin eşine ait olduğunu tespit etti" dedi. Cesedin Hasan Çiçek'e ait olduğu ispatlanamadığı için, Çiçek'in resmi kayıtlara ‘kayıp’ olarak geçtiğini bildiren Av. Zeytun, "Dava dosyası mahkemeler arasında uzun yıllar gidip geldi. Zeynep Çiçek’in 1999 yılında başvurduğu Hozat Asliye Hukuk Mahkemesi de, Hasan Çiçek’in ‘kayıp’ olduğu kararını verdi" dedi.

BATMAN 

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, '90'lı yıllarda "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormak için Atatürk Parkı'nda bir araya geldi. Eylemde, '90'lı yıllarda katledilenler ile Paris Katliamı'nda yaşamını yitiren 3 Kürt devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in fotoğrafları taşındı.

İHD ve kayıp yakınlarının yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı eylemde açıklama yapan İHD üyesi Salih Aslan, katliamın 2. yıldönümüne dikkat çekerek, dava ve mücadelelerinin takipçisi olacaklarını kaydetti.

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı. 

YÜKSEKOVA

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde kayıp yakınları ve İHD Temsilciliği de adalet arayışları için Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, 1994 yılında Yüksekova'ya bağlı Adaklı (Alekanan) köyünde askerler tarafından katledilen Şevket Kartal'ın failleri soruldu. Eyleme Kartal ailesinin yanı sıra, HDP, DBP, MEYA-DER, Hakkari Barosu, Gever Demokratik Toplum Meclisi yöneticileri, Yüksekova ve Esendere belediye eş başkanlarının da katıldı.

'SİLAHSIZDI; ASKER ATEŞ AÇARAK ÖLDÜRDÜ'

Şevket Kartal'ın hikayesini, yeğeni Veysel Kartal şöyle anlattı: "Şevket, asker kaçağı olduğu için 4 aydan beri Irak'ta kalıyordu. Kardeşinin düğünü için Oremar'a geleceği sırada Alekanan köyünden geçerken PKK'li diye askere ihbarda bulunulmuş. Köyü ablukaya alan askerler silahsız olan Şevket'e ateş açmış ve Şevket’i öldürmüş. Askerler cenazenin ayaklarından sürükleyerek köy meydanına getirdiler. Annesi ve babası köye geldiklerinde köyde yaşanan telaş üzerine köylülere Şevket'i sorarlar. Ancak çok korkan köylüler, anne ve babaya bilgi vermezler. Daha sonra köyden biri ‘Panzerin arkasına ayaklarından bağlanarak Yüksekova’ya doğru götürdüler’ dedi. Bunun üzerine Yüksekova'ya dönen aile, çocuklarının panzerin arkasına bağlanarak çarşı merkezinde Mehter Marşı eşliğinde tur attıklarını görürler. Daha sonra cenaze Yüksekova Devlet Hastanesi bodrum katına atılarak, otopsi ve teşhis işlemleri yapılmadan belediyeye teslim ederek mezarlıkta toprağa verdiler."

Yeğen Kartal, dava açmalarına rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, Şevket Kartal'ın geride kalan eşi ve 4 çocuğunun Mahmur Kampına yerleştiğini ve o günden sonra dönmediklerini de aktardı. Açıklama sırasında duygulanan Kartal'ın annesi fenalık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı.

CİZRE

Cumartesi Anneleri, Şırnak'ın Cizre ilçesinde '90'lı yıllarda "faili meçhul" cinayetlerle kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD, MEYA-DER, KÜRDİ-DER ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri de katıldı.

AĞABEYİMİ DEVLET ÖLDÜRDÜ'

Eylemde, 1994 yılında Şırnak'a bağlı Şeh Hesen köyünde askerler tarafından zorla gözaltına alınıp katledilen Ömer Ölker'in öyküsünü kardeşi Hülya Ölker anlattı. Öker, ağabeyinin evli ve iki çocuk babası olduğunu, Silopi'de bir berber dükkanı olduğunu hatırlatarak, işyerine malzeme almak için gittiği Şırnak'ta askerler tarafından gözaltına alındığını belirtti. Öker, bundan iki sonra ise ağabeyinin cesedini bulduklarına dikkat çekerek, "Ağabeyimi devlet öldürdü. Kanımızın son damlasına kadar faillerin peşinde adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Devlet, katlettiği insanların hesabını verecek" dedi.

İHD üyesi Yusuf Vesek de, "Devletten istediğimiz bu katillerin ve emir verenlerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu insanlar devletin yetkisi altında çalışan kişilerce katledildi. İnsanlığa ve vicdan sahibi olanlara çağrıda bulunuyoruz. Bu insanları görün artık" diye konuştu. 

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2015, 11:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER