Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder  2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde yaptığı konuşmanın sonunda özerlikle tartışmalarına değindi.

Önder’in konuyla ilgili açıklaması şöyle

“Gelelim özerklik meselesine, öyle bir algı oluşturuldu ki, müzakerede özerklik mi konuşuluyor? Ne mani? Bunun karşıtı ne? Hali hazırdaki merkeziyetçi tutum. Ben özellikle sosyal demokrat arkadaşlarımızın ve belli kalemlerin buna gösterdiği tepkiyi hiç anlamıyorum.

“Bugün artık yerel yönetimin güçlendirmesi, bunun adı özerkliktir, yerel yönetimin kendisi hakkında karar vermesi özerkliktir, karar süreçlerine etkin olarak katılması özerkliktir, biz buna bir de demokratik olma vasfını eklemişiz. Fakat bu ülkede kanın sürmesini isteyen barışa hazırlıklı olmayan herkes özerkliği bir bölünme paranoyası ile eşit hale getirdiler.”

“Özerklik tam tersine demokrasi ve ortak vatanın teminatı. Eğer özerklikle yönetiliyor olsaydı ne Soma ne Ermenek yaşanmazdı. Karar süreçlerine etkin katılmanın nesi var? Bu bir ülkeyi niye bölsün? Orada yaşayan halkların sosyal, kültürel bütün yönelimlerine, tercihlerine ve kökenlerine dair kendilerinin kendi bütçelerinden istediklerini yapmalarına ne mani?

“Eğer Soma özerk olsaydı oralarda o zeytin ağacını söktürtmezdi insanlar. Ankara’dan oraya ahkam kesmeye kalkınca bunlar olur. Onun için sadece bu işi Kürt meselesi ile ele almayın eksik kavramış olursunuz. Tam da bütün bu demokratik sorun alanlarının çözümünün bugüne kadar geliştirilmiş en etkin yoludur.

“Üstelik biz bunu gizli saklı da demiyoruz. Anayasa teklifimiz de var parti programımızda var. İçinde bölünmeye hizmet edecek bölünmeyi tetikleyecek bir tek cümle söyleyenin de alnını karışlarım. Buyursun gelsin söylesin. Sizin bakın tüzüğünüzde şu var, bu eğer bu çözümün zemini olmuşsa burada biter.

“Onun için artık söyleyeceğimiz sözleri de aman süreç zarar görmesin diye özenle kırk kantarda tartarak söylemek zorunda kalıyoruz. Müzakere böyle olmaz.” ifadelerini kullandı.