'Ezidi gençleri YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılmalı'

YBŞ Meclis Üyeleri Şengali ve Rodin, Êzîdî halkı için önemli kararlar aldıklarını açıkladı. Êzîdîlerin örgütsüzlük nedeniyle büyük bir katliama uğradığına dikkat çeken meclis üyeleri, YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılım çağrısında bulundu.

'Ezidi gençleri YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılmalı'
YBŞ Meclis Üyeleri Şengali ve Rodin, geçtiğimiz günlerde düzenledikleri konferansta Êzîdî halkı için önemli kararlar aldıklarını açıkladı. Êzîdîlerin örgütsüzlük nedeniyle büyük bir katliama uğradığına dikkat çeken meclis üyeleri, YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılım çağrısında bulundu.


YBŞ Meclis Üyeleri Argeş Şengali ve Viyan Rodin, 16-18 Mart'ta düzenledikleri 1. Konferanslarına ilişkin ANF'ye değerlendirmede bulundu.

'ANCAK ÖRGÜTLÜ BİR HALK KATLİAMIN KARŞISINDA DURABİLİR'

ARGEŞ ŞENGALİ: "Êzîdî halkı üzerine yapılan katliamalar dünyada başka hiçbir halkın başına getirilmemiştir. Buna rağmen Êzîdî halkı her zaman direnmiştir. Êzîdî halkının başına getirilen yetmiş üçüncü katliam 3 Ağustos'ta gerçekleşti. Bunun en önemli nedenlerinden birisi de Êzîdî halkının örgütsüzlüğüydü. Kendi kendilerini koruyamama, örgütleyememe, başka güçlere bırakma nedeniydi. En son 3 Ağustos'ta yaşanan katliam çok sayıda acılara sebep oldu ama yaşanan diğer katliamdan bir farkı vardı; bu da çok hızlı bir şekilde örgütlenen YBŞ gücünün oluşmasıydı. YBŞ, katliamı durdurma hareketiydi. Bu kuruluş amacı önemli oranda amacına ulaştı. Êzîdî gençleri, hem erkekler hem de genç kızlar bu harekete kaygısızca katılım gerçekleştirdiler. Konferansımız önemli bir dönemde gerçekleşti. Katliam arkasından oluşturulan bu örgütlülük önemli bir pratik ve kazanımlardan sonra böyle bir konferansa, kendini daha güçlü örgütleyen bir konferansa ihtiyaç duydu.

Konferansımız üç gün sürdü, önemli tartışmalar yürütüldü. Katliamın nedenleri araştırıldı, sorgulandı. Êzîdî halkının en başta gelen ihtiyaçları nelerdir, bunlar önemli oranda tartışıldı.

Biz bu direniş içerisinde birinci konferansımızı gerçekleştirdik. Birçok kararı konferansımızda aldık. 71 delegenin katılımı ile gerçekleşti ve üç gün sürdü. Konferansımız 'katliamlar karşısında nasıl dururuz' sorusuna cevap oldu. Bir daha bu halkın katliamlarla karşı karşıya kalmaması için bu konferans gerçekleşti. Bu nedenlerle gerçekleştirdiğimiz konferansta birçok önemli karar alındı ve örgütlenmenin önemine değinildi. 'Ancak örgütlü bir halk olursak bu katliamların karşısında dururuz' kanaatine varıldı. İlk defa Êzîdîlerin tarihinde Êzîdî halkı ve gençleri için böylesi bir konferans gerçekleştiriliyor. Gerçekten bu konferans bizim için yani YBŞ ve YPJ-Şengal için tarihiydi. Bunun yanında hep ezilen halkımız, gençlerimiz ve çetelerin elindeki esirlerin özgürleştirilmesi, halkımızın bir araya gelerek örgütlendirilmesi açısından kutsal bir adımdı. Konferansımız zaten Êzîdîliğin tarihselliği ve inançsallığı çerçevesinde gerçekleşti.

Biz YBŞ, YPJ-Şengal yani Kutsal Ezidxanê’nin savaşçıları olarak konferansımızı ve Şengal'i sahiplenmeliyiz. Konferansımızda alınan kararların başında Şengal’in özgürleştirme kararı geliyor. Çünkü Şengal’in özgürleştirilmesi bizim için kutsaldır. Yani birinci karar; kendimizi örgütlü kılarak Şengal’i özgürleştirmektir.

'PARÇALANMA DEVAM EDERSE ŞENGAL ÖZGÜRLEŞMEZ'

Şengal’in özgürleştirilmesi hem insanlık için hem halkımız için birinci dereceden bir hamledir. Özellikle çetelerin elindeki genç kızları ve kadınları kurtarmamız gerekmektedir. Şengal’in kurtarılması gerekmektedir. Bunun için Êzîdî gençlerinin YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılması gerekmektedir. Çünkü bu dönem Êzîdîlerin birliğini istemektedir. Parçalanışını istememektedir. Eğer bu parçalanış devam ederse Şengal’in özgürleştirilmesi zorlaşır. Bunun için Êzîdî halkımızın ittifak ve birlik içerisinde olması gerekmektedir. Bunun için de YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına yani Kutsal Ezidxanê’nin savunmasına katılmamız gerekmektedir. Bu sorumluluk başta Şengalli Êzîdîler olmak üzere dört parça Kürdistan ve Kürdistan dışındaki tüm Êzîdîlerin alması gereken bir sorumluluktur. Bunun yanında Kürt halkına ve tüm dünya halklarına da çağrıda bulunuyoruz: Gelin hep beraber Şengal’i özgürleştirelim ve Kutsal Ezidxanê'yi savunalım.

YBŞ olarak da kanımızın son damlasına kadar Şengal direnişinde yerimizi alacağımızın ve Şengal'i özgürleştireceğimizin, çetelerin elindeki 5 bin Êzîdî kızını kurtaracağımızın sözünü veriyoruz. YBŞ’yi büyütmek Şengal’i özgürleştirmektir."

'KATLİAMDAN ÖNCEKİ DURUMUMUZ SORGULANMAYI GEREKTİRİYOR'

VİYAN RODİN: " Êzîdî halkının başına çok korkunç bir katliam geldi. Bu katliamın ardından hem Êzîdî gençleri hem de YPG, HPG gerillaları katliamı durdurmak için Şengal'e yetiştiler. Katliamdan önce Êzîdî halkımızın durumu önemli sorgulanmayı gerektiriyor. Bu dönemde halkımız maddiyatın peşine düşmüştü. KDP'nin peşine düşmüştü. Tüm bunları yaparken kendilerini unutmuşlardı, örgütsüzlük çok önemli boyutlardaydı. Tüm bunlardan dolayı yaklaşan katliamı görmemişlerdi. Bunlardan dolayı şimdi çok sayıda Êzîdî kızları DAİŞ'in elinde. Onlar da bu katliamdan sonra DAİŞ'in eline esir düştüler, esir düşmelerinin en önemli nedeni Êzîdî halkında yaşanan bu örgütsüzlüktü.

Şu anda dört parça Kürdistan’da halkımız var. Hepsi katliamdan sonra bu parçalara göç etmişlerdir. Bunun yanında katliam ile birlikte Şengal Dağı'na doğru yola çıkan Êzîdîlerin susuzluktan ve açlıktan ölümleri yaşanmıştı. Birçoğunun cenazeleri dağlardaydı. Şengal katliamı yaşandığı zaman köylerde çeteler tarafından katledilen insanlarımızın cenazeleri ile karşılaştık. Bu katliamın yaşanmasında en önemli rol, KDP’nin halkımızı ve Şengal’i bırakıp kaçmasıydı. Yani KDP’liler halkımızı çetelere karşı sattılar. KDP’nin bu tutumundan dolayı halkımız kendini savunamadı. Tabii bunun yanında halkımızda da bir asimilasyon politikası sonucu erime yaşanmıştı.

'GÖÇ EDEN HALKIMIZ TOPRAKLARINA DÖNMELİ'

DAİŞ insanlık düşmanı bir örgüttür. Şu an Şengal’in yarısından fazlası DAİŞ çetelerinin elindedir. Belli bir miktarda da arkadaşlarımızın elindedir. Ve 87 gündür arkadaşlarımız Şengal şehir merkezinde büyük bir direniş gerçekleştiriyor. Bu direniş ile çetelere karşı büyük darbeler vurmakta ve katliamın intikamını almaktadırlar. Bu son fermanla ile birlikte halkımıza yönelik 73 katliam gerçekleştirildi. Bundan önce gerçekleşen katliamlardan bu son katliam daha büyük ve farklıydı. O kadar büyük olmasından dolayı bizde Êzîdîlerin yok olacağı inancı oluştu. Çünkü 24 saat içerisinde Şengal şehir merkezini ve köylerini aldı. Sadece Şengal Dağı'nı alamadı. Ve HPG ile YJA-Star gerillalarının ve YPG-YPJ güçlerinin koridoru açması ile Şengal dağlarına ulaşması ile birlikte on binlerce kişiden oluşan halkımız güvenlikli alanlara ulaştırıldı. On binin üzerinde halk ise Şengal dağlarında kalarak direniş içerisinde yerlerini aldılar. Bunun için de bu direnişin büyütülmesi ve Şengal’in özgürleştirilmesi için göç eden halkımızın kendi topraklarına gelerek kendi toprakları ve inançları için büyük bir direniş içerisinde olmaları gerekmektedir. O kadar arkadaş burada şehit düştü. Birçoğu Doğu, Kuzey ve Batı Kürdistan’dan gelerek bu topraklar için mücadele etti ve bu topraklarda şehit düştüler. Eğer kendine Êzîdî diyenler var ise, bu inancı kendi topraklarında yaşamak isteyenler var ise o zaman gelip kendi topraklarında savaşsınlar.

Êzîdîler tarihinde ve kutsal Ezidxanê’de gerçekleşen bu konferansımız çok önemliydi. Bir de konferansımızın başladığı tarih olan 16 Mart, Halepçe Katliamı'nın yıl dönümüydü. Yani Halepçe’de Kürt halkımız Êzîdîler gibi bir katliam yaşamışlardı. Aradan 27 yıl geçtikten sonra böyle bir katliamın yıl dönümünde tüm katliamlara karşı bir cevap olmuştur, konferansımız.

'KADINLAR OLARAK İLK DEFA KARARLAR ALDIK'

YBŞ ve YPJ-Şengal'in bu konferansta aldığı kararlar Êzîdî halkının geleceğine yönelikti. Bu konferansta kadın arkadaşlarımız da yerlerini aldılar. Kadınlar olarak ilk defa kendi halkımıza ve kendimize yönelik kararlar aldık. Bundan dolayı bu konferans biz kadınlar açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Konferansta katılımcıların sayısı da önemli bir değerdeydi. İnanıyorum ki, YBŞ ve YPJ-Şengal’e katılımlarda bu konferanstan sonra önemli oranda artışlar olacak. Çünkü bu konferansımız şehit arkadaşlarımızın kanları üzerinde oluşturulmuştur. Bunun için hem önemli, anlamlı hem de kutsaldır. Konferansımızda alınan kararlar ve tartışılan konulardan dolayı konferansımıza yönelik büyük bir bağlılık oluşacaktır. Konferansımız bundan sonraki süreçte kendi rolünü oynayacaktır. Halkımız ve Şengal için çok önemli derecelerde kararlar alındı. Bu kararların uygulanması için canımız uğruna savaşacağımızın sözünü verdik. Ve şehitlerimizin yolunda ilerleyeceğimizin sözünü de yineledik. Bunun yanında bu konferans ile birlikte Êzîdî tarihi ve Şengal’i özgürleştirmeyi omuzladık. Artık kendi tarihimizi kendimizi yazacağız. Bunun için mücadele edeceğiz.

Êzîdîlerin acılarını yaşayan vicdan sahibi olan herkesi YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılmaya ve Şengal direnişinde yer almaya çağırıyorum. Bunun yanında her Êzîdî gencinin YBŞ ve YPJ-Şengal saflarına katılması gerekmektedir. Ve insanlık düşmanı IŞİD çetelerine karşı mücadele etmeye çağırıyorum."

Güncelleme Tarihi: 23 Mart 2015, 16:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER