Gazeteci Deniz Fırat Kandil'den Van'a uğurlandı

PKK'liler ile IŞİD çeteleri arasında Maxmur kampında çıkan çatışma sırasında atılan havan topu nedeniyle hayatını kaybeden Kürt medyası çalışanı Deniz Fırat (Leyla Yıldızhan), Kandil’de yapılan tören sonrası Kuzey Kürdistan’a uğurlandı

Gazeteci Deniz Fırat Kandil'den Van'a uğurlandı
ANF'de yer alan habere göre; PKK'liler ile IŞİD çeteleri arasında Maxmur kampında çıkan çatışma sırasında atılan havan topu nedeniyle hayatını kaybeden Kürt medyası çalışanı Deniz Fırat (Leyla Yıldızhan), Kandil’de yapılan tören sonrası Kuzey Kürdistan’a uğurlandı.


Gazeteci Deniz Fırat’ın cenazesi 8 Ağustos akşamı onlarca araçlık konvoy ile Güney Kürdistan’ın Hewler kenti üzerinden Medya Savunma Alanları'na ulaştırıldı.

Cenaze bu sabah da yine onlarca araçlık konvoy ile Kandil’deki 'Mehmet Karasungur Şehitliği'ne götürüldü. Burada halk, PKK'liler ve Deniz’in arkadaşlarının da katıldığı bir tören yapıldı. Törene KCK Eşbaşkanı Besê Hozat, KCK Genel Başkanlık Konseyi üyeleri Ali Haydar Kaytan, Sozdar Avesta, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Fatma Adır, Zeki Şengali, YJA koordinasyon üyeleri Leyla Agiri, Berfin Serhat ile HPG ve YJA-Star komutanları da katıldı.

Törende bir konuşma yapan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, Deniz'in ailesi ve özgür basın üyelerine başsağlığı dileğinde bulunarak, özgür basın üyelerinin kameraları, kalemleri ile bu sürecin öncülüğünü yapması çağrısında bulundu.

Avesta şöyle konuştu: "Öncelikle Deniz arkadaş şahsında tüm Kürdistan şehitlerini anıyorum. Önder Apo, Deniz arkadaşın ailesine ve özgür basın üyelerinin başı sağolsun. Deniz arkadaş, Kürt halkına karşı devletin yürüttüğü soykırım politikası nedeniyle yirmi yıldır göçü yaşayan bir ailenin çocuğudur. Ailenin bu mücadeleye büyük emeği geçti. Yine Deniz arkadaşımızın iki kız kardeşi bu mücadelede yaşamını yitirdiler. Maxmur halkı yirmi yıldır mücadele ediyor, bu mücadele ve birliği kırmaya dönük saldırıları her zaman boşa çıkardı. Siyasal kimliklerini ve örgütlülüklerini dağıtmaya dönük son saldırılar da onları yıldırmayacaktır. Maxmur halkı, en direngen ve onuruna sadık Botan halkımızdır. Şimdi Kürt halkı üzerinde yeni bir soykırım politikası yürütülüyor. Rojava’da, Şengal’de, Maxmur’da bir savaş sürüyor. Gerilla halkıyla birlikte büyük bir direniş gösteriyor. Deniz'de bu büyük direnişi, tüm dünyaya duyurmak için çabalıyordu. Kürt halkının bu sesini tüm dünyaya duyurmak istedi. Ancak çetelerin vahşi saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Ne ilk ne de son şehidimizdir. Nasıl Maxmur halkımız yirmi yıl göç durumunu yaşadıysa yeniden göç ettirilmek isteniyor. Tüm parçalardaki Kürt halkına çağrı yapıyorum; bu süreç birliği güçlendirme sürecidir. Kürdistan üzerindeki bu saldırıyı kırmamız için birlik olmamız ve direnmemiz gerekiyor. Kürtlerin birlik olma zamanıdır. Kürt birliği şu an savaş cephesinde direnişle oluşmaktadır. Deniz arkadaşımız da gelişmekte olan Kürt birliğinin ve Güney Kürdistan’ı savunma direnişinin ilk şehidi olmuştur. Deniz arkadaş Gurbetelli ve Xelil Dağ’ın ardılıdır. Gün, her cephede direnme günüdür. Tüm özgür basın, Denizin tarzı, direnişi ve mücadelesi ile bu süreci takip etmeli ve tüm dünyaya duyurmalı. Bu şehidin çağrısını iyi okumalıyız. Hareket olarak Rojava, Şengal, Maxmur, Kerkük neresi olursa olsun tüm Kürdistan’ı savunacağız. Deniz arkadaşımızın şehadeti de bunu emrediyor. Özgür basın üyeleri de kameraları, kalemleri ile bu sürecin öncülüğün yapmalı. Mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz."

ANNESİ: AÇ SUSUZ DA OLSAK HEP AYAKTA OLACAĞIZ

Törene katılan Deniz'in annesi Sultan Yıldızhan ise şunları söyledi: "Şehit Deniz’in ailesi adına tüm gerillalar çocuğumuzdur. Dağdaki gerilla, zindandaki yoldaşlara, tüm halkımızın başı sağolsun. Kürt halkına karşı yürütülen bu kirli savaşta, her şeyimizi mücadeleye yatırdık. Belki 25 yıldır evden çıktık, her yerde gerilla ile yaşadım. Gerillaya bağlıyız. Gerilla kampta da direnişte. Şeraniş’ten, Ertuş’a, Ninova’ya, Nehdare’den Maxmur kampına kadar direndik, direneceğiz. Aç, susuz, çıplak olsak da hep ayaktaydık, ayakta olacağız. Halkımıza ve gerillaya moral vereceğiz. Bu konuda kimsenin şüphesin olmasın. Maxmur halkı çok acı çekti, dünyanın mülteciliği bizim gibi değil. Bizim güçlü bir irademiz ve inancımız var. Dost ve düşmanımız bilsin asla değerlerimize ihanet etmeyeceğiz. Bugün bir Deniz gitti binlerce Deniz gelecek. Artık hepimiz mücadelenin içindeyiz, gerekirse onun silahını kaldıracağız. Ortadoğu halklarına çağrımızdır, önderliğimiz tutsak. Ama gerilla ve önder Apo'nun direnişi ile ayakta kaldık. Kürt halkı parçalanmaz, belki ihanetçiler çıkar ama onları içimizden atacağız. Önderliğimizin yoluna bağlı kalacağız. Ancak Kürt halkına çağrımdır, Kobanê, Şengal, Maxmur ateşin içindedir. Türk devleti başta olmak üzere devletler düşmanımızdır. Kürt halkı birlik olmalı, herkes düşmanlığı bırakıp birleşmeli."

YNK YETKİLİSİ: PEŞMERGE, GERİLLA VE HALK BİRLEŞMELİ

YNK yetkililerinden Loqman Wardi de Kandil'de yapılan törende hazır bulundu. YNK'li Wardi, şöyle konuştu:  "Arkadaşlarım adına aileye ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Ölümsüz Deniz Fırat’ı anıyorum. Güney Kürdistan bugün saldırı karşısındadır. Gerilla dört parçada kahramanca direniyor. Deniz heval da bunlardan biridir. Kanıyla, canıyla Kürt halkına verdi. Kuzey, Güney ya da Maxmur'da artık Kürt halkının birliği zorunlu hale gelmiştir. Peşmerge ve gerilla ve halk, Kürt halkına karşı düşmanca planları boşa çıkarmak için birleşmeli. Her Kürt Deniz gibi olmalı. Tüm Kürt halkına çağrı yapıyorum, Deniz ve tüm Kürt şehitleri için biraraya gelmeli. Kürdistan’ın savunması için biraraya gelmeliyiz. Hepimiz Deniz gibi olmalıyız. Önder Apo özgürleşene kadar mücadelemize devam etmeliyiz."

Yapılan törenin ardından Deniz Fırat’ın cenazesi Van’da defnedilmek üzere yola çıkarıldı. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 09 Ağustos 2014, 15:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER