NUBUL ZEHRA SENARYOSU

Nusra, Kabonê'de DAİŞ yenilgiye uğratıldıktan sonra harekete geçirilmişti. Bu harekete geçiriliş aslında yeniden Kürtlere/Rojava’ya yönelik bir plandı. Planın esası Efîin’e yönelik saldırı ve işgal planıydı. Bunun için iki hafta içinde peş peşe Antep’te İslami Cephe gruplarını Nusra ile birleştirmek için toplantılar yapılmıştı. Bunların sonucu oluşturulan senaryo gereği Nusra’nın Nubul Zehra’ya yönelik operasyonu başlatıldı. Bu senaryonun özü, Efrîn’e saldırıya hazırlıktı. Bunun içindir ki; Nusra, Nubul Zehra senaryosunu başlatır başlatmaz Efrîn yönetimi ile savunma güçlerine yönelik karalama kampanyası başlatıldı. Bu, kampanyada rejimin de katkısı oldu. Bazı işbirlikçi Kürtlerin yayınları da kullanıldı. 

Ancak kısa sürede bu senaryo deşifre edildi. Bunun üzerine Nusra çevrede etkinliği olan gruplarla bir saldırı planlamak için ataklara başladı. Saldırı tehdidinde bulunarak Hazım, Suvar Suriye, Asifet Şimal, Liva Tevhit, Ehrar Suriye gibi grupları kendine çekerek onlarla bir saldırı geliştirmeyi planladı. Ki bunun toplantıları da Antep’te yapıldı. 

İSLAM YERİNE ŞAM

Bu planlar gerçekleşmeyince uluslararası güçlerin çözüm arayışı, çözümde esas alacakları bir güç oluşturma çabaları devam etti. Bu yüzden daha önce ÖSO olan ardından adını İslami Cephe olarak değiştiren gruplar, bu dönemde isimlerine yeniden değiştirerek Şam Cephesi adını aldılar. Bu değişikliğin bir nedeni de Şam yönetiminin de çözüm arayışlarına dahil edilmesidir. 

Kürtler tüm halkların, kültürlerin, ezilenlerin, inançların içinde yer alacağı bir çözümden yana oldukları için bu gruplarla ilişki arayışı içinde oldu. O yüzden geçtiğimiz günlerde belli alanları kapsayan karşılıklı birbirini tanıyan içerikte YPG ile Şam Cephesi arasında bir anlaşma yapıldı. Gerek rejim ve gerekse rejimle işbirliği içinde olan grupları Efrîn’e saldırtmak için uğraşan kesimler bu sefer bu anlaşma üzerinden bir spekülasyon yarattı. Bu spekülasyonun hedefi bu kez Suriye BAAS rejimini Kürtler üzerine sürmekti. Bu kirli plan ve spekülasyonlar da deşifre edildi. Kısa süre içinde yapılan anlaşmanın içeriği, amacı ve kapsamı kamuoyuna duyuruldu. Durum böyle olunca birbiriyle çatışmalı gibi görünen ancak ittifak halinde olan güçler bu kez yeni bir hamle başlattı. 

REJİM ŞAM CEPHESİNE YÖNELDİ

Bu seferki hamle üç gün önce Halep çevresinde BAAS rejimi tarafından başlatıldı. Hedefinde ise Şam Cephesi denetimindeki alanlar var. Üç gündür bu hamle sürüyor. Halep ile Nubul Zehra arasında kalan Herdet Tinen, Rityan, Mehreztê köylerindeki Şam Cephesi alanlardaki çatışmalarda çok sayıda ölü var. Çatışmaların daha ne kadar süreceği belli değil. Ancak bilinen bir şey var; BAAS rejiminin saldırı başlattığı bölgeler, alanlar ne DAİŞ ne de Nusra'nın değil, Şam Cephesi'nin denetiminde olan yerlerdir. Saldırının temelini oluşturan Nusra, izleyici konumunda. 

PLANIN PARÇASI MI?

De Mistura’nın Halep çevresini savaştan arındırma planı ile başlayan yeni süreç bazen Nusra bazen de rejimin bazı gruplara -ki fırsatı bulsa en başta da Kürtlere- geliştirdiği saldırılarla devam ediyor. Savaştan arındırma planının ardından başlayan bu saldırıların nereye kadar gideceğini şimdiden kestirmek zor. Planın açıklanmasından sonra başlayan saldırılar ve savaş acaba bu planın bir parçası mı?