KKC Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, 2014 Newrozu’nun onlarca yıldır Newrozlarda yükselen özgür ve demokratik yaşam duruşunun ve mücadelesinin zirvesi olduğunu belirtti.

“Tarihin en görkemli, coşkulu, ulusal ve siyasal anlamı yüksek Newroz’u olmuştur. Başta Amed, Wan, Urfa, Batman, Mardin, Hakkari, Düsseldorf, İstanbul ve Rojava kantonları olmak üzere tüm Newroz alanları ‘Özgür Önderlik, Özgür Kürdistan’ sloganlarıyla tüm insanlığa güçlü mesajlar vermiştir” denilen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 2014 Newrozu’na çok güçlü katılarak, özgür ve demokratik yaşam iradesini ve kararlılığını güçlü bir biçimde ortaya koyan tüm Kürdistan halkının ve dostlarını da kutladı.

‘MİLYONLAR ÖZÜRLÜK HAREKETİ VE ÖNDERLİĞİNİN ARKASINDA OLDUĞU MESAJINI VERDİ’

2014 Newrozu ile özgür ve demokratik bir yaşam mücadelesinin yükseleceği ve başarıya ulaşacağının müjdesinin verildiği de kaydedilen açıklamada, “Bu büyük onur ve gurur bu müjdeyi veren halkımız ve dostlarınındır.

Kürt halkı ve dostları milyonlarla Newroz alanlarını doldurarak Kürt Halk Önderi ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin arkasında oldukları, Önderlik ve Hareketlerinin öncülüğünde mücadeleyi zafere götürecekleri kararlılığını ortaya koymuşlardır. Bu tutumları, duruşları ve mücadele azmiyle meydanları dolduran halkımıza ve dostlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi halkımız ve dostlarıyla birlikte mücadeleyi Özgür Önderlik, Özgür Kürdistan’la taçlandıracaktır. 2014 Newroz’u bunun önünde hiçbir gücün duramayacağını dost düşman herkese göstermiştir.

‘KÜRT HALKI VE DOSTLARI ÖNDERLİĞİNİ ÖZGÜR GÖRMEK İSTİYOR’

Bu Newroz’un ortaya koyduğu en güçlü diğer bir mesaj ise Kürt Halk Önderinin özgürlüğünün istenmesidir. Kürt halkı ve dostları artık Kürt Halk Önderini özgür görmek istemektedir. Kürt halkı özgür ve demokratik yaşam istediği gibi, Önderliğinin özgürlüğünü de hemen istemektedir. Çünkü Kürt Halk Önderi özgür olmadan Kürt halkının ve Kürdistan’ın da özgürleşmesi söz konusu olamaz. Bir halkın Önderinin esaret altında tutulması, o halkın esaret altında tutulmasıdır. Bu nedenle bu Newroz’da başlatılan demokratikleşme ve Kürt sorununu çözme hamlesi aynı zamanda Kürt Halk Önderi’ni özgürleştirme hamlesi olmaktadır” dendi.

Böyle bir halkı kültürel soykırımcı sömürgecilik altında tutmanın mümkün olmadığı da ifade edilen açıklamada şunlara yer verildi: “Kültürel soykırımcı politikada ısrar edenler halkımızın bu gücüne çarpıp paramparça olacaklardır. Artık Kürt halkının özgür ve demokratik yaşamının önünde durmak ve çözümsüzlükte ısrar etmek bu politika sahiplerine büyük kaybettirecektir. Bu açıdan başta Türk devleti olmak üzere bölgenin kültürel soykırımcı güçleri bu gerçeği görmeli, Kürtlerin varlığı ve özgürlüğünü kabul eden bir politikaya yönelmelidirler. Kürt halkıyla dostluk ve kardeşlik böyle gerçekleşir. Ülkeler ve tüm Ortadoğu böyle istikrara kavuşur. Kürt halkının özgürlüğü ve demokratik yaşamı tüm Ortadoğu halklarının demokratikleşmesi ve istikrarı anlamına gelecektir.

‘TÜM GÜÇLER NEWORZ’DA HALKIMIZIN KARARLILIĞINI GÖRDÜ’

Tüm uluslararası güçler de Newroz’da halkımızın kararlılığını gördüler. Eğer Ortadoğu'da demokrasi ve istikrardan yanaysalar Kürt halkının bu özgürlük ve demokrasi iradesinin tüm bölgeyi demokratikleştirecek gücünü görmelidirler. Bu doğrultuda Kürt sorununun çözümsüzlüğüne destek veren politikaları bırakarak Kürt sorununun çözümü temelinde bölgenin demokratikleşmesine katkılarını sunmalıdırlar.

Kuşkusuz Newroz’un mesajı en başta da Türk devletine ve hükümetine olmuştur. Halkımız hükümete ve devlete ya adım atarsın ya da biz mücadeleyle bu sorunu çözeriz mesajı vermiştir. Kürt Halk Önderi de mesajında aynı uyarıları yapmıştır. Bu Newroz’dan sonra artık Kürt sorunu çözümsüz kalamaz ve kalmayacaktır. Newroz’dan sonra da örgütlülüğü ve mücadelesiyle özgür ve demokratik yaşamı gerçekleştirme hamlesi yapacaktır.

Önder Apo bir yılı doğru değerlendiremeyen, çatışmasızlık ortamını kendi hegemonyası için fırsat olarak kullanan ve baskı politikalarına yönelen hükümeti son bir defa daha uyarmıştır. AKP ya bugüne kadar izlediği hegemonya ve baskı politikasında ısrar ederek halklarımızın direnişi karşısında tasfiye olacak ya da bir gün bile gecikmeden Kürt Halk Önderi ile müzakere içine girip radikal adımlar atacaktır.”

Kürt Özgürlük Hareketi’nin, Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin, devletin ve hükümetin ne yapacağına bakmadan, ne yapacağını beklemeden, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü mücadelesini yükselteceği de belirtilen açıklamada, “Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü AKP hükümeti ve devlete bırakılmayacak kadar hayati önemdedir. Newroz’la birlikte Türkiye'nin demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun çözümü için mücadele hamlesi başlatılmıştır. Kürt halkı ve demokrasi güçleri Newroz’da başlattıkları bu mücadele hamlesini yerel yönetim seçimlerine yansıtacak, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözüm iradesini güçlü biçimde ortaya koyacaklardır. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve demokratik özerklik hamlesi bu seçimde bir referandum biçiminde gerçekleşecektir” dendi.

‘YENİ BİR HEGEMONYA VE OTORİTER REJİME MÜSAADE EDİLMEYECEK’

“Kürt Özgürlük Hareketi ve demokrasi güçleri kesinlikle yeni bir hegemonya ve otoriter rejime müsaade etmeyecektir. Bugünden bir demokrasi programı etrafında demokratik bir ittifak kurarak Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünü mücadeleyi yükselterek gerçekleştirecektir” diye devam eden açıklamada şunlara yer verildi: “Kürt Halk Önderi’nin ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin mesajı da, duruşu da böyledir. Kim Kürt Halk Önderinin ve Özgürlük Hareketi'nin duruşunu böyle anlamaz, devlet ve hükümetten bekleyen bir yaklaşım içine girerse, o, Önder Apo’yu da, bu Hareketi de doğru anlamamış olur. Bir daha vurgulamalıyız ki, demokrasi de, özgürlük de halkların özgürlük iradesi ve mücadelesiyle gerçekleşecektir.

Önderlikle Hareket, Önderlikle halk, halk ile Hareket arasında ayırım yapanlar, farklı duruşlar içinde olduğunu gösterenler kendilerini kandıranlardır. Önderlik de, Hareketimiz de, halkımız da özgür ve demokratik yaşamın halkın kendi gücü, iradesi ve mücadelesiyle gerçekleşeceğine inanmaktadır.

2014, Türkiye'yi demokratikleştirme ve Kürt sorununun çözümünün sağlanacağı yıl olacaktır. Kürt halkı ve dostları Newroz’da gösterdikleri duruşla bunu dünyaya ilan etmişlerdir. Bu duruş mutlaka 30 Mart seçimlerine de yansıtılacaktır. Newroz’daki irade seçim zaferiyle taçlanacak, bu da 2014 yılını Özgür Önderlik ve Özgür Kürdistan yılı haline getirecektir.” / anf