Uğur Kurt'u öldüren polis olay yeri inceleme işlemine de katılmış

Okmeydanı Cemevi önünde Uğur Kurt’u öldüren polis memuru S.K.’nin cinayet suçuna ilişkin olay yeri inceleme işlemine katıldığı ortaya çıktı.

Uğur Kurt'u öldüren polis olay yeri inceleme işlemine de katılmış

22 Mayıs 2014’te İstanbul Okmeydanı Cemevi önünde polis kurşunuyla ölen Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin yapılan olay yeri inceleme işlemine Kurt’u öldürün polis de katıldı.

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Olay Yeri İnceleme Raporu’na göre, polis S.K.’ni Cemal Kamacı Spor Kompleksi’nin otoparkına giderek, Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından el konacak delillerin başında durduğu ortaya çıktı.

Polis S.K. ve arkadaşı tutanağa göre şunları söyledi:

“Polis memurlarından alınan bilgiye göre 22 Mayıs 2014 günü saat 11.30 sıralarında Piyalepaşa ve Mithatpaşa caddeleri kesişimi civarında seyir halindeyken, gösteri yürüyüşüne katılan kimliği belirsiz kişiler tarafından zırhlı otolarına molotof atıldığı, molotoflardan bir tanesinin otonun ön tarafında bulunan delikten içeriye girdiği, iki polisin yaralandıkları, kendilerini otonun dışına attıkları, uyarı amaçlı havaya ateş ettikleri, daha sonra otolarına binerek, güvenli alan olan Cemal Kamacı Spor Kompleksi Otoparkı’na intikal ettikleri…”

Cemevi önüne inmediğini söylemişti

Kurt’un ölümünden sonra, 21 Ağustos’ta ifadesi alınabilen polis S.K., savcılıkta, ateş ettikten sonra cemevi önüne inmediğini savunarak, “Bir buçuk iki dakika kadar olay mahallinde kaldıktan sonra araç söndürdük. Ben hızlı adımlarla yürüyerek cadde yukarısına çıktım. Araç olay mahallinden ayrıldı. Ben bu olay sırasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gittim. Vücudunda yanık olan arkadaşlarımın yanında kaldım. Yani o gün daha sonrasında vuku bulan olaylara katılmadım” demişti.

Tutanakta, Olay Yeri İnceleme Ekibi’nin saat 13.10’da olay yerine vardığı, 13.20’da inceleme işleminin başladığı ve 17.00’da bittiği ifade edildi. İşlemden sonra delil zarfları da Cinayet Büro Amirliği’ne teslim edildi. Polis S.K. ise iddiasının aksine ve kayıtlara göre hastaneye 18.22’de girdi.

‘Asla kabul edilemez’

Kurt ailesinin avukatı Aslı Kazan Gilmore, kriminal incelemeye şüpheli polisin katılmasının asla kabul edilemeyeceğini belirterek “Bu soruşturmanın her aşamasında şüpheli polisi korumak amacıyla hareket edilmiş ve bu nedenle çeşitli usulsüzlükler gerçekleştirilmiştir. Bu da onlardan biridir. Savcılık ifadesinde şüpheli polis, delil toplama ve olay yerine incelemeye katıldığını gizlemiştir” dedi.

Kurt’un ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması bugün İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Ne olmuştu?

Beyoğlu Belediyesi işçisi, 30 yaşındaki Uğur Kurt evli ve bir çocuk babasıydı.

22 Mayıs 2014 tarihinde Berkin Elvan’ı anmak isteyen gruba polis müdahale etmiş ve Okmeydanı Cemevi’nde bir yakının cenazesini beklediği sırada polisin kullandığı silahtan çıkan kurşunla vurulan Kurt, hastaneye kaldırıldıktan sonra geçirdiği iki ameliyatın ardından hayatını kaybetmişti.

Ertesi gün vurulduğu cemevinde yapılan törenin ardından, 24 Mayıs’ta Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Üzeyir köyünde defnedildi.

Kurt’un ölümünün ardından başlayan çatışmalarda Ayhan Yılmaz isimli bir yurttaş da hayatını kaybetmişti.

Uğur Kurt’un vurulduğu yerde inceleme yapması gereken savcı 26 saat sonra olay yerine gelmiş ve savcının yanında bulunan polis amirine halk tepki göstermiş ve polis İMC TV aracına sığınmıştı.

Kurt’un vurulmasından üç gün sonra, 25 Mayıs’ta Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden gönderilen rapor savcılığa ulaşmış, raporda, Kurt’un öldüren merminin, polise ait 9×19 milimetre çapındaki ‘S.’ marka silahtan çıktığı belirlenmişti. Silahında TEM’de görevli S.K. adlı polise ait olduğu açıklanmıştı.

Soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Yılmaz’ın,Şüpheli polisin molotof atılmasına karşılık meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiği” kapsamında soruşturmayı yürüttüğü ortaya çıktı.

Savcı Hasan Yılmaz’ın başvuru yazısında “Şüpheli polisin meşru müdafaa kapsamında ve saldırıyla orantılı hareket ettiği” ifadeleri yer aldı. Ayrıca soruşturmanın “kasten cinayet” suçundan değil “taksirle adam öldürme” ifadesini kullanıldı.

İstanbul Valiliği Uğur Kurt için soruşturma iznini 8 Temmuz 2014 tarihinde verdi.

9 Temmuz 2014 tarihinde Uğur Kurt’u vuran polisin ateş ederken ki görüntüleri ortaya çıktı.

Kurt’un ölümünün ardından 106 gün geçmesinden sonra olay yerinde keşif yapıldı.

Kurt’un iddianamesi tamamlanmış ve polis hakkında 6 yıla kadar hapis istenmişti.

Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine 10 Aralık 2014 tarihinde “Heyecan ve panik içerisindeydi, sakince nişan alması mümkün değildi” gerekçesiyle itiraz edilmişti.

Güncelleme Tarihi: 20 Mart 2015, 16:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER