Kendini küllerinden yaratmaya gayret eden bir kent

Savaşın soğuk yüzünü yansıtan enkaza dönmüş görüntüsüne rağmen Kobanê, bugün kendisini bir Anka kuşu gibi yeniden küllerinden yaratma gayreti içerisinde.

Kendini küllerinden yaratmaya gayret eden bir kent
Savaşın soğuk yüzünü yansıtan enkaza dönmüş görüntüsüne rağmen Kobanê, bugün kendisini bir Anka kuşu gibi yeniden küllerinden yaratma gayreti içerisinde. Bir yandan savaşmaya devam ettikleri çetelerin yakıp yıktığı kentlerini, yaşamları ile birlikte yeniden inşa etmeye çalışan halkların üst üste yerleştirdikleri her bir tuğlada bu kez yeni bir bilinç beliriyor.


Tehlikeli ve heyecanla dolu sınır yolculuğunun ardından Kobanê’deki ilk günümüze, gazeteci arkadaşlarımızın evinde uyanıyoruz. Yorucu geçen gecenin ardından sabah kalkmakta biraz zorluk çeksek de, güne başlıyoruz. Misafir olsak da kendimizi evimizde gibi hissettiğimiz kaldığımız bu yer, devrimin ardından Rojava’da kurulan tek haber ajansı olan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) muhabirlerinin hem kaldıkları, hem de çalışmalarını yürüttükleri Suriye rejimine ait eski bir bina. Yaşanan yakıcı savaş nedeniyle kapı penceresi bile olmayan bu binada yatıp kalkan, plazalara sıkışan burjuva gazetecilerinin onda birini bile yerine getiremeyeceği bir irade ile mesleği henüz yeni yeni öğrenen Kobanêli bu gazeteci arkadaşlar, yine Rojava’nın tek TV kanalı olan Ronahi TV muhabirleri ile birlikte yaşanan sıcak savaşı neredeyse mevzi mevzi izleyip, kentte yaşananları dünyaya duyurma başarısı gösterdi. 

Bir hafta kadar önce onlara yine adı gibi kente yaşananları an be an dünyaya duyurmayı amaçlayan Denge Kobanê (Kobanê’nin Sesi) radyosu eklendi. Çetelerin saldırı sırasında isabet eden kurşunlar nedeniyle delik deşik hale gelmiş durumdaki Kobanê Kanton Yönetimi’nin çalışmalarını yürüttüğü binanın bir odasında çalışmalarını yürütmeye başlayan radyo, kısıtlı teknik imkanlarla bugün sadece kent sakinlerine sesini duyurabilse de, önümüzdeki dönemde tüm Kürdistan coğrafyasına ulaşmayı amaçlıyor.

SAVAŞ SOĞUK YÜZÜ İLE ÇIRILÇIPLAK

Gece karanlığında gördüğümüz kente, güneş ışığında daha yakından bakmak için sokaklarını arşınlamaya başlıyoruz. Daha ilk bakışta karşımıza dikilen gerçek, yaşanan savaşı tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermeye yetiyor.

Türkiye ile kenti birbirine bağlayan Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan şiddetli çarpışmalara sahne olan Miştenur Tepesi’nin yamaçlarına uzanan kentin yaklaşık yüzde 80’lik bir bölümü enkaz halinde. Geriye kalan ev ve binalardan da en hafifinden kurşun isabet etmeyeni yok gibi. Enkaz halindeki binaların dışında cadde ve sokaklar ise aralarında tankların da yer aldığı yanmış araçlarla dolu. Çetelerin kente girdiği noktaların hemen hepsinde ise uçaklardan atılan bombaların oluşturduğu devasa çukurlar bulunuyor.

SOKAKLARI DOLDURAN BOŞ KOVANLAR VE HAVAN MERMİLERİ

Kurşun kovanları ile dolu cadde ve sokaklarda patlamamış onlarca havan mermisine rastlamak mümkün. Kent merkezinde bugün DAİŞ çetelerinin tehdidi söz konusu olmasa da patlamamış haldeki bu havan mermileri ile yine kentin çevresine çetelerce döşenen mayınlar, hala birer tehdit. Bu tehdide en açık olanlar ise çocuklar. Yaşadıkları savaş sonucu ellerine aldıkları bu havan mermileri ile oynayan bu çocuklar, içinde bulundukları tehlikenin farkında değil.

KENT YENİDEN KURULUYOR

Günler süren yoğun çatışmaların ardından neredeyse sağlam bir ev ve işyeri kalmasa da kent, elde edilen özgürlüğün renklerine bürünmüş durumda. Suriye rejimi tahakkümüne karşı ilan ettiği özerkliğini DAİŞ çetelerinin yoğun saldırılarına karşı kanları ile korumayı bilen Kobanêliler, şimdilerde bir yandan köylerde savaşmaya devam ettikleri çetelerin yakıp yıktığı kentlerini yeniden inşa etme gayretinde.

BU GAYRET BİR ANKA KUŞU GİBİ KENDİNİ KÜLLERİNDEN YARATMANIN DİĞER ADI

Kobanê’yi saran köylerde olağanca ciddiyeti ve şiddetiyle devam eden çatışmalarla birlikte normalleşme çabası göze çarpıyor. Çeteleri bir bütünen Rojava topraklarından sökmeye çalışan YPG-YPJ güçlerinin verdiği bu savaş, günden güne başarıya ulaşmaya doğru giderken, yapılan seferberlik çağrısıyla şimdiye kadar topraklarına geri dönen Kobanêliler, yine kendi elleri ile yaralarını sarmaya çalışıyor.

ÇARŞIDA HAREKETLİLİK VAR

Kentte, elektrik çoğu zaman bulmakta sıkıntı çekilen mazotla çalışan jeneratörlerle sağlanıyor. Bu yüzden de kent merkezinden uzaklaşan silah ve bombaların seslerinin yerini şimdilerde bu jeneratörlerin sesi dolduruyor. Bir hareketliliğin yaşandığı çarşı merkezinde bu sese karışan bir ses daha dikkatimizi çekiyor. O da camı çerçevesi olmayan bir berber dükkanından gelen makas sesi. Çetelerin kent merkezine girmesi ile yoğunlaşan çatışmalarda ve atılan bombalarla birlikte harabeye dönüşen çarşıdaki hareketliliğin göstergelerinden biri de bu berber dükkanı. Bir Kobanêli oturduğu koltukta kendini ellerinde tarak makas bulunan berbere teslim ederken, diğer ikisi ise sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Yıkık dökük, camsız çerçevesiz olsa da çarşıda açılan bu dükkanlara hemen her gün bir yenisi ekleniyor. 

Sokak aralarına iyice sokulduğumuzda evlerinin enkazında özel eşyalarını arayan insanlarla karşılaşıyoruz. Neredeyse yerle yeksan olmuş binaların enkazı arasında dolaşan insanlar, kendilerine ait sağlam kalan ne varsa kurtarma derdinde.

'YENİ YAŞAMI DA KENDİ ELLERİMİZLE İNŞA EDECEĞİZ'

Onlarla birlikte göze çarpan bir diğer şey, büyük bedeller karşılığında özgürlüklerini elde edenlerin evlerinden başlayarak yaşamlarını yeni baştan kurmaları. Yıkık dökük evlerini yeniden yapmaya çalışan bir Kobanêli’nin, “Biz bugün topraklarımızdayız. Şehitlerimizin kanı boşa akmadı. Ne kadar yıkık ev varsa hepsini yeniden yaparız, önemli olan topraklarımızda olmak. Gerekirse eskisinden daha iyi evler yapıp, evlerimiz ile birlikte yeni yaşamımızı da kendi ellerimizle inşa edeceğiz” sözleri, üst üste yerleştirilen her bir tuğlanın yeni bir bilinçle yerleştirildiğinin de göstergesi.

AYRILMAK ZORUNDA KALANLAR GERİ DÖNÜYOR

Haftanın üç günü açılan sınır kapısından savaş sırasında kentlerini terk etmek zorunda kalan binlerce sivil geri dönüyor. Dönen bu ailelerden biri de Mistefa ailesi. 4 küçük çocuğu ve eşi ile birlikte çeteler kente girdiğinde önce Suruç’a, oradan da Amed’e giden Şexo Mistefa, geri döndüğü Kobanê’de, devrimden hemen sonra yaptığı iki katlı evini enkaz halde buldu. Eşyalarını yükledikleri kamyonetle evlerinin önüne gelen aile, buna rağmen kendileri gibi geri dönmüş komşularıyla sarılıp, kucaklaşarak hasret giderdi.

Her şeye rağmen topraklarına yeniden dönmüş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Şexo Mistefa, evlerini yeniden yapacaklarını söyleyip, zor günlerinde kendilerine kucak açan başta Amed halkı olmak üzere tüm Kuzey Kürdistan halkına şükran borçlu olduklarını ifade ediyor.

TOPRAKLARI TOHUM YERİNE MAYIN EKİLİ

Yaşamlarını yeniden kurmaya başlasalar da Kobanêliler için henüz yaşam oldukça zor. Bu zamana kadar sınır ticareti ve tarım ile ekonomisini döndüren kent halkı, tohum yerine çetelerce mayın yerleştirilmiş arazileri ve gelişler dışında kapalı tutulan sınır kapısı nedeniyle ihtiyaçlarını kısmi de olsa gönderilen insani yardım malzemeleri ile karşılayabiliyor. Gelen yardımlar, yetersiz olsa da kent merkezinden kurtarılmış köylerine dönen ailelere ulaştırılıyor. Ekmek ihtiyacı ise kente dönük saldırıların başladığı günden bu yana açık olan tek bir fırından sağlanıyor. Bu zamana kadar hem savaşçılarının hem de sivil halkın ekmek ihtiyacını karşılamaya çalışan fırında, ihtiyacın karşılanmakta zorluk çekilmesi üzerine son bir haftadır ekmek ücretli hale getirildi. Fakat maddi yoksunluk içerisindeki ailelerin bu ihtiyaçları Kanton Yönetimi tarafından yine ücretsiz olarak karşılanmaya devam ediliyor. Halkın kendisi de zorlu kış aylarından sonra yiyecek ihtiyacının bir bölümünü şimdilerde bahar mevsiminin de gelmesiyle birlikte biten taze otlardan karşılıyor. / Firatnews

Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2015, 19:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER